İBRAHİM Ö. KABOĞLU
18. yyıl: İktidar kötüye kullanılır.
19.yyıl: Mutlak iktidar ise mutlaka bozar.
20. yyıl: Mutlakıyetten geldik; mutlakiyete gidiyorsunuz.
21. yyıl: Devleti anayasa yerine talimatla yönetiyorsunuz.
İKTİDAR YOZLAŞTIRIR
“Kim ki iktidara sahiptir, onu kötüye kullanır… İktidarın kötüye kullanılmaması için, eşyanın doğası gereği, iktidarın iktidarı durdurması gerekir” ( Montesquieu, De l’esprit des lois, 1748).
“İktidar bozar; mutlak iktidar ise mutlaka çürütür” (L. Acton,1853).
“Aramızdaki farkı bilelim. Biz mutlakıyetten bugüne geldik, siz ise bugünden mutlakiyete gidiyorsunuz” (İ. İnönü, TBMM, 27.6.1956).
CHP lideri İnönü, seçimle iktidara gelmiş olan DP’nin ikinci döneminde Anayasa’ya aykırı yasalar ve demokrasi dışı uygulamalarını teşhir ediyor.
2020’de ise, unutulan sadece siyasal ve anayasal miras değil, Anayasa’nın kendisi; zira Devlet, Anayasa ile değil talimatlarla yönetilmeye çalışılıyor.
Nereden geldiğimizi, Tanzimat yollamasıyla hatırlatalım.
KANUNLARLA YÖNETİM
Gülhane Hatt-ı Humayun-u (1839), Osmanlı Devleti’nin bundan böyle kanunlarla yönetilmesini öngördü. Avrupa devletlerinden iktibas yoluyla alınan modern yasaların yürürlüğe konulması, Tanzimat dönemini damgalayan bir süreç oldu. Tanzimat, 1. ve 2. Meşrutiyete olduğu kadar Cumhuriyet’e giden yolu açtı.
Ya yaklaşık iki yüzyıl sonrası Türkiye?
ANAYASA YOK, TALİMAT VAR
CB yardımcısı ve bakanlar, her işlem ve eylemini, “Cumhurbaşkanı talimatı ile” meşrulaştırmaya çalışmakta:
-Bütçe görüşmeleri sırasında TBMM’de…
-Deprem sırasında bile Bakan, Elazığ’da icraatını yurtdışında bulunan CB’nin telefon talimatı ile açıkladı.
-Sokağa çıkma yasağı için “CB talimatı”, Genelgenin dayanağı.
CB ise, sıkça “talimat verdim” diyor.
Talimatlar yelpazesi geniş: yasamaya yönelik olarak yasa yapımı için; idare ve yargıya yönelik olarak gözaltı ve tutuklatmalar için veya mahpusların tutulması için…
Anayasa ve hukukun üstünlüğüne namus ve şerefleri üzerine bağlılık andı içen kişiler, talimatın tarafları.
KİLİTLE VEYA DARBELE!
Başta Merkez Bankası gelmek üzere uzman ve özerk kuruluşlar, üniversiteler gibi bilimsel kuruluşlar, “talimat zinciri” ne eklendi.
Doğrudan talimat veremediği iki anayasal kurum: Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları (KKNMK) ve yerel yönetimler, özellikle Büyükşehir Belediyeleri (BB).
KKNMK yönetimlerine talimatın yolu yasal düzenlemeden geçtiği için, bu amaçla milletvekillerine talimat verdi…
Belediye yönetimleri çifte kıskaç altında: AKP-MHP’li üyelerin ittifakı ile belediye meclislerini kilitlemek ve yardım kampanyalarına engel olmak; yani Anayasa md. 127’ye darbe yapmak.
“CBHS” VE AĞAÇ KABUĞU
Bayram mesajında bile CHP eleştirisiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CBHS) savunması: “hazmedemiyorlar”.
Üç ön saptama: dini politikaya alet etmeye devam; İnöünü’nün dillendirdiği tarihsel gerçeği yadsıma ve tek kişi yönetimini dayatma.
Tek kişi yönetimini sürdürmek için muhalefeti sindirme çabası tutmaz; çünkü 2017 Anayasa değişikliği, olağanüstü ortam ve koşullarda dayatılarak ve bilgi kirliliği eşliğinde üniversitelerden yargısız infazla atılan öğretim üyelerine, “ağaç kabuğu” reva görülerek gerçekleştirildi.
Bu nedenle, nasıl ki hukuk katliamı mağdurları ağaç kabuğu yemedilerse, toplum da CBHS’yi hazmetmez; çünkü bu, başta hukuk gelmek üzere Cumhuriyet değerlerini yok etme projesi.
DARBE TEK TİP DEĞİL Kİ!
15 yıl boyunca gündemde tutulan Anayasa, amaca varınca unutuldu.
60 yıl önceki darbeyi (darbeleri) eleştirmek, bugünkü sivil darbeyi (darbeleri) maskeleyerek, sözde demokrasi kahramanlığını kamuflaj aracı olmamalı.
CBHS olarak adlandırılan monokrasi, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ürünü. Bunu sürdürmek için, Anayasa yerine talimatlarla yönetim, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına hazmettirilemez. Tek kişi, her konuşmasıyla TV ekranlarını kilitlese de, demokratik hukuk devletine dönüş yollarını halka kapatamaz.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2024
13.06.2024
30.05.2024
27.05.2024
2.05.2024
11.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024
29.02.2024