M.Şükrü HANİOĞLU
Sosyal medya aracılığıyla şaşırtıcı bir başarıya imza atan Temerrüd liderlerinin "isyan"dan devrim çıkartarak Mısır'a demokrasi getirecekleri düşüncesi fazlasıyla hayalcidir
Mısır'da gerçekleşen darbeye "darbe" denilmemesinde önemli payı bulunan Temerrüd hareketi, kendisini Ocak 2011 devriminin "kurtarıcısı" ve "demokrasiye giden yol"un açıcısı olarak görmektedir.
Hareketin beş kurucusundan birisi olan Mahmud Badr'ın, "devrime karşı" olmakla itham ettiği Muhammed Mursi'yi gözaltına alan ordunun "halkla birlik olduğunu ispat ettiğini" belirtmesi şüphesiz bu yaklaşımı dile getirmektedir. İhvanü'l-
Müslimîn'i devrimi gasp eden "teröristler" olarak nitelendiren Badr'a göre "devrim başarıya ulaşacaktır."
İsyandan devrim çıkartmak
Temerrüd hareketinin Badr ve yirmili yaşlardaki diğer liderleri kendilerine "halk adına" devrime sahip çıkan ve halkın "meşru taleplerini" generallere ileten "isyan" sözcüleri sıfatını yakıştırmaktadırlar. Sosyal medya aracılığıyla olağanüstü başarılı bir kampanya düzenleyerek 22 milyon kişiye Mursi'nin istifasını talep eden dilekçeyi imzalatmaya muvaffak olan ve bunların hatırı sayılır bir kısmını 30 Haziran günü meydanlara çıkaran bu hareket "isyan" aracılığıyla büyük bir devrimin yolunu açtığını savunmaktadır.
Diğer bir ifadeyle, Batı toplumlarında modernliğin kutsadığı mega söylemleri sorgulayarak "yatay katılım" talebinde bulunan hareketlerin yöntemlerini kullanarak siyasete fazlasıyla "dikey" bir müdahale gerçekleştirdiğini düşünen Temerrüd hareketi isyandan "devrim" çıkartmak istemektedir.
Mısır'ı takliden Bahreyn ve Gazze ve Tunus'da ortaya çıkan, seküler vurguları kuvvetli Temerrüd hareketleri, Arap dünyasının entelektüel merkezi konumundaki Kahire'nin bölgeye Nasırcılık sonrasında yeni bir ideoloji daha sunacağını ortaya koymaktadır.
Söz konusu harekete ad seçilirken yapılan "temerrüd" tercihinin de ortaya koyduğu gibi hedeflenen "Occupy" eylemleri benzeri bir "isyan"dan "devrim" çıkarılmasıdır.
Klasik Arapçada "meşru" otoriteye karşı "ayaklanma" anlamında kullanılan "tamarrada" fiilinin daha sonra İngilizcedeki "rebel" kelimesinin geçirdiğine benzer bir evrim sonucunda olumsuz anlam taşımayan "isyan" için de kullanılmaya başlandığı doğrudur.
Ancak harekete ad verilirken olumlu anlamda "ihtilâl" ve "ayaklanma" için kullanılan "tavra" ve "intifada" gibi kelimelerin seçilmemesi (Türkçe ve Farsça kullanımda olumlu anlamda kullanılan "inkılâb" Arapçada "darbe" karşılığı olarak da istimâl olunmaktadır) hedefin farklı olduğunu ortaya koymaktadır.
Örnek vermek gerekirse, Baas söylemi ve Saddam Hüseyin'in söylevlerinde "temerrüd" meşru otoriteye karşı isyan eden Kürtlerin eylemleri için kullanılırken, olumlu anlamda ihtilâl için "tavra," başkaldırı için ise "intifada" kelimeleri tercih olunurdu.
Ad seçiminin de ortaya koyduğu gibi Temerrüd hareketi, otoritenin meşruiyetini reddeden, öz meşruiyetini de imza kampanyaları benzeri eylemlerle oluşturan bir "isyan" aracılığıyla önce Mısır daha sonra da Arap dünyasında "devrim" gerçekleştirme iddiasındadır.
Bu yaklaşıma göre, isyan, "halkın icra aleti olan ordu"nun yardımıyla "seçilmiş diktatör Mursi" ve "terörist" İhvan'ın ortadan kaldırılmasını sağlayacak, sonrasında ise devrim, yeni anayasayla güvence altına alınacak "demokrasi"nin kapılarını açacaktır.
Amaç devrim, sonuç darbe
Jean giymiş, kirli sakallı genç Temerrüd liderlerinin Genelkurmay toplantı salonunda ordu komutanlarına "halk adına" dikte ettirerek uygulamaya koyduklarını düşündükleri bu senaryonun fazlasıyla iyimser olduğu ortadadır.
Liberallerden komünistlere, pek çoğu tabelâ partisi, otuz beş siyasî yapılanmanın oluşturduğu Cebhetü'l-inkaz elvatanî'nin gerçekleştirmekte başarısız kaldığı Mursi'nin alaşağı edilmesi alanında kazandıkları hızlı başarının başlarını döndürdüğü Temerrüd liderlerinin üç temel yanılgısı vardır.
İlk olarak Batı'da yatay katılım arzusunu dile getiren hareketlerin yöntemleriyle fazlasıyla hassas dengelere dayalı bir iktidarı sallayabilmek ve ordu müdahalesini sağlayabilmek mümkünse de bu "temerrüd"den "devrim" çıkarabilmek kolay değildir. Geçmişteki örnekler cephe nitelikli protesto hareketlerinin ilke ve düşünce temelleri güçlü siyasî yapılanmalara dönüşmekte ciddî sorunlar yaşadıklarını göstermektedir.
Guido Westerwelle'nin liderleriyle buluşmasının da ortaya koyduğu gibi Temerrüd'ün Batı tarafından "aktör/taraf" olarak kabul edilmesi, onun farklı nedenlerle uzun süremeyecek bir beraberliği gerçekleştirmiş olan amorf bir yapı olduğu gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır.
Bunun şekillendikçe belirli yaklaşımların egemen olduğu bir yapıya dönüşeceği ortadadır. Son günlerde Temerrüd liderlerince yapılan açıklamalar ve ABD yardımı konusunda kullanılan ifadeler perde arkasında ağırlığı hissedilen Nasırcı çizginin tedricen güç kazanacağını ortaya koymaktadır.
Bunun Mısır'daki gelişmeleri Temerrüd ile İhvan arasında ve ordunun hakem olarak müdahale etmek zorunda kaldığı bir çatışma olarak gören, bu nedenle de "darbe" olarak nitelendirmeyen Batı'nın hoşuna gitmeyeceği ortadadır.
Batı'nın uzun süre tehdit olarak gördüğü "Nasırcılık"a yaklaşımı siyasî İslâm hakkındaki değerlendirmesinden çok da farklı değildir.
İkinci olarak Temerrüd liderlerinin varsaydıklarının tersine İhvan'ın "terörist" olarak nitelendirileceği Mısır'a "demokrasi"nin gelme ihtimali yoktur. Kısa süreli Mursi idaresinin hataları bu gerçeği değiştirmez.
Toplumun dörtte birinden fazlasının desteğine sahip, kökleri derinlere inen ve örgütlü bir hareketin siyaset dışına itilmesi en fazla "dar alanda demokrasi oyunu" oynanmasını sağlayabilir ki, bu da Mısır'ı Ocak 2011'de ulaştığından daha geri bir noktaya götürür.
İmzalarını topladıkları milyonlar adına generallere talimat verdiklerini düşünen Temerrüd liderlerin üçüncü ve hayatî yanılgısı ise karın tokluğuna çalıştırdığı askerler üzerinden yarattığı haksız rekabet ile ekonominin yüzde kırkını kontrol eden orduyu basit bir icra aracı olarak görmeleridir.
Mısır'ın İhvan dışındaki tek kurumsallaşmış yapısını oluşturan ve 1952 darbesinden beri siyasete egemen olan ordu, "hakem" değil önemli bir siyasî aktördür. Sabık rejim tarafından seçilerek yaratılmış yapay burjuvazi ile gerçekleştirdiği ittifak sayesinde ekonomik alanda da tartışmasız bir egemenlik kuran ordunun "direktif alma" görüntüsü vermesi meşruiyet sağlama amaçlı stratejik bir hamleden başka bir şey değildir.
Temerrüdden devrim çıkması ve "dar alanda demokrasi oyununun" toplumu demokratikleştirmesi beklentisi fazlasıyla hayalcidir. Daha da vahim olan ise Batı'da yatay katılımı amaçlayanları yöntem düzeyinde taklit edenlerin, siyasete tepeden inen gözü kara bir müdahaleye araç olmaları ve "darbeye darbe denilmemesini" meşrulaştırmalarıdır.
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2018
12.11.2018
5.01.2018
29.10.2018
22.10.2018
15.10.2018
24.09.2018
16.09.2018