Mustafa Karaalioğlu
Birkaç günden beri S-400 konusunda ciddi söylentiler vardı. O kadar ki iddialar nedeniyle para piyasaları bile etkilendi ve Türk Lirası, dolar karşısında değer kazanmaya başladı. Bazı söylentilere göre Türkiye, S-400’leri almaktan tümüyle vazgeçmiş, bazılarına göre ise teslimat erteleniyordu. Her iki durumda da konunun Türkiye ile ABD arasında bir kriz potansiyeli olmaktan çıkacağı beklentisi oluşmuştu.
Ne var ki Türkiye öteden beri, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere en yetkili ağızlardan açık bir şekilde S-400 hava savunma füze sistemini alacağını ve geri dönüş olmadığını dile getirmişti. Elbette bu kararın artıları eksileri, avantaj ve dezavantajları var ama Ankara hesaplarını sürecin ilerlemesinden; yani geri dönmemekten yana yaptı. Diyebiliriz ki, beyanlara bakılacak olursa Türk dış politikasının en kararlı olduğu konuların başında S-400 füzelerinin alınması geliyor. ABD’nin ve NATO’nun açık baskıları nedeniyle konu neredeyse bir egemenlik ve milli gurur meselesi haline de gelmiş bulunuyor.
***
Bilindiği gibi ABD defalarca, teslimatın gerçekleşmesi halinde Türkiye’yi başta F-35 savaş uçağı projesinden çıkarmakla ve devamında ekonomik ambargoyla tehdit etmişti. Hâlâ da bazen kongre bazen senato bazen de ilgili bakanlıkların sözcüleri tehdide devam ediyor. Bütün bunlara rağmen Cumhurbaşkanı, kararından vazgeçmedi ve hatta teslimatın Haziran-Temmuz ayları takviminde tamamlanacağı da ilan edildi. Muhtemelen Ankara, muhtemel tehditlerin artmaması ve baskı unsuru olmaması için önden tedbir alarak kararlılığını ilan etme yolunu tercih etti. Böylelikle, bir müttefik olarak ABD’nin daha ileri gidemeyeceğini hesap etti, ediyor. Senato/kongre merkezli bir ambargo kararı çakacak olursa ABD Başkanı Trump’ın bunu veto edeceği veya zayıflatacağı umudunu hâlâ korunuyor.
Buna rağmen işler Türkiye’nin istediği gibi gelişmiyor. Böylesine ağır ve stratejik nitelikte bir karar için normaldir. Kaldı ki süreç ABD’nin istediği gibi geri dönmüyor veya durmuyor. Duracak gibi de görünmüyor… Nitekim. geçen hafta hüküm süren ve Türkiye’nin geri adım atacağını fısıldayan kulisler dün itibariyle geçersiz kaldı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bir kez daha açık şekilde ne iptal ne de ertelemenin sözkonusu olduğunu söyledi. Bakan böyle söylese bile yine de bir açık kapı var mıdır, olabilir ama açıklamalar o kadar bağlayıcı ki bu saatten sonra Türkiye’nin tatmin edici bir model bulunmadan geri dönmesi büyük prestij maliyeti üretir. Bu açıdan, Ankara’nın Washington tarafından kabul edilmeyen ortak komisyon önerisi bir model sayılabilirdi ama olmadı.
Bir yandan da Rusya’nın suratının asılacağı bir kararı almanın zorluğu ortadadır. Sadece İdlib’de yaşanan ve Türkiye’yi hiç memnun etmeyen bombardımanlar da Moskova’nın homurdanması olarak görülmelidir. Ki, Suriye İdlib’den ibaret de değildir.
Türkiye hararetli bir şekilde iptal edilen İstanbul seçimini konuşuyor. Böylesine ağır bir kararın konuşması ve tartışılması doğaldır. Ancak, fazla teknik görünse de S-400 konusu içeride seçim iptali ne anlam ifade ediyorsa dış politikada o anlamı ifade ediyor. İkisi birbirinden ağır ve ikisi de ekonomi ve siyasete etkileri bakımından birbirinden önemli iki vak’adır.
Ve bütün iddialı tahminlere rağmen ikisinin de sonucu büyük bir merak konusudur.
Sıcak bir yaza adım attık, atıyoruz… Umarız, S-400 ağır ve heyecanlı temposuyla bütün yaza damgasını vurmaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025