Nadi ÖZTÜFEKÇİ
Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına çekip, orada boğma çabaları uzun zamandan beri sürmekte.
Neler denenmedi ki..?
Türkiye halkı bu gaza gelmedi. Hükümetler de buna cesaret edemediler.
Yakın zaman Suriye'de bu denendi.
Hatırlarsanız Erdoğan çok hevesliydi.
Yüzde elli oy potansiyeline rağmen halkımız yine bu gaza gelmedi.
Çünkü bu ülkenin solcuları, yurtsever ve demokratlarının önemli bir kısmı ikna olmadı.
Küresel Sermaye halkımızı bir konuda ikna etmenin yolu solcuları ikna etmekten geçtiğini uzun bir zamandan beri bilir. Görüldü ki ikna operasyonları yeterli olmamış.
"Ne alakası var" demeyin. İlk bakışta abartı gelse bile biraz düşünürsek doğru olduğunu anlarız.
Halkımız solcularla birlikte olmaz, onlara oy vermez ama muhalefet ettikleri şeylere de önem verirler.
Çünkü zaman göstermiştir ki bugün herkesin ağzına sakız olan birçok kavram bir zamanlar solcular tarafından cop, kovuşturma, hapis, hakaret ve suçlamalara rağmen dile getirilmişti.
AKP gibi bir partinin bu kadar yüksek bir oy oranı ile iktidara gelmesindeki önemli etkenlerden biri de solcuların önemli bir kısmının AKP konusunda ikna edilmesiydi.
Aynı şekilde, bugün ülkemizi faşist diktatörlük aşamasına getiren birçok gerici yasa ve uygulamanın kolayca gerçekleştirilebilmesinin arkasında da solcuların önemli bir kesiminin “ikna edilmesi” yatar.
Solcular belki farkında değiller ama duruşları bu toplumun yönlendirilmesinde -en azından- “bak onlar bile…” kabilinden etkili olmuştur.
Çünkü bu ülkenin gerçek “ötekisi” olan solcuların her türlü baskıya, ezaya, işkenceye ve sayıca az olmalarına rağmen solcu olmaya devam etmeleri solcuların toplumdaki etki ve saygınlılıkları niceliklerine oranla diğer kesimlerden daha fazladır.
Toplum solcuları alkışlamaz peşinden gitmez ama onlara kulak verir.
Ama ne yazık ki solcuların kendileri bunun farkında olmadılar, hiç de öteki olmayan mütedeyyinlerin ötekiliği derdine düştüler ve yine ne yazık ki önemli bir kesimi de peşlerine takıldı.
Solcuların farkına varmadığı bu avantajlarını egemenler fark ettiler.
12 Eylül’de zaten şaşkına çevirdikleri solcuları ikna etme yöntemleri üzerine kafa yordular, sofistike teknikler geliştirdiler.
Solcuların önünü keserek yönlerini değiştirmek yerine, koluna girerek yönlendirmeyi denediler ve başarılı oldular. Hem de emek ve sınıf hareketi ile temas eden kollarına girdiler. Sınıf kavgasıyla bağlarını koparıp, görüş açılarını kapatarak, hafiften dostça(!) omuz darbeleriyle istedikleri yola soktular.
Ama IŞİD konusunda ki ikna operasyonu bu zamana kadar olanların en sofistikesi idi. Bir o kadar iğrenç, bir o kadar kanlı, bir o kadar acımasız...
Bu defa öyle ustaca davrandılar ki yakın zamanda Suriye iç savaşına müdahale etme konusunda solcuların bir kesiminden gelen destek daha da genişleyerek Irak’a müdahalede ısrara dönüştü.
Yakın zamana kadar AKP’nin ve mütedeyyin kesimlerin “mağduriyeti” üzerinden yürütülen “solu Küresel Sermaye ile yol arkadaşı yapma operasyonu” şimdi AKP’ye muhalefet üzerinden gerçekleştiriliyor.
AKP ve Erdoğan’ın IŞİD ile ilişkisi ve Irak’a müdahale konusunda “göstermelik” isteksizliği ile birçok solcuyu adeta ABD ile aynı cephede savaşmaya gönüllü duruma getirdi.
Senaryonun inandırıcı olması bakımından da gerçek katliamlar gerçekleştirildi.
Şimdi solcular büyük bir ikilem karşısında.
Bir yandan dökülen kan ve alınan canlarıyla gerçek bir katliam; diğer yandan emperyalizmin gereksinim ve istekleri doğrultusunda bölgenin yeniden tasarımlanması…
Emperyalizmin yanında emperyalizmin mamülüne karşı savaşmak ya da katliamlara karşı duyarsız kalmak...
İğrenç bir tezgah ve zor bir ikilem...
Daha önce de söylemiştim.
Bu senaryoda birçok şey sahte…
Duyarlılıklar, kahramanlıklar, fedakarlılıklar…
Fırsatlar, büyük devlet olma halleri, efelenmeler…
Hepsi sahte…
Gerçek olan; kan, gözyaşı ve katliam...
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.05.2018
18.04.2018
7.02.2018
9.02.2017
15.02.2017
27.01.2017
22.01.2017
4.02.2016
11.03.2016
20.11.2015