Yıldıray OĞUR
Meşhur fıkradadır: Bölük dur, Kandıralı sen de dur.
Ortadoğu’da soğuk savaş tek kurşun atılmayan sivil devrimlerle tuz buz olurken, bin Ladin zihniyeti, ABD’nin pornografik operasyonundan önce bu sivil devrimlerle tarihin soğuk sularına gömülürken Türkler ve Kürtler soğuk savaş zihniyetiyle bir barış şansını daha suya düşürmek üzereler.
Bu seçimin en büyük gerçeği şudur: AKP ve CHP, sivil anayasa ve Kürt sorununda çözüm konusunda anlaşmış olarak bir seçime gidiyor. Bu tarihî uzlaşmayla gidilen seçime sayılı gün var. AKP’ye karşı CHP’den de ümidini kesen statükonun elinde sonuçları değiştirecek tek silah Kürt sorunu. YSK krizinin neredeyse devletin olaya el koymasıyla çözülmesinden sonra polis şiddeti, askerî operasyonlar şimdi de Başbakan’ın konvoyuna saldırı...
Türkler ve Kürtler elbirliğiyle bir barış şansının daha içine etmeden neler olup bittiğini, barış sürecinde ne noktada olduğumuzu en iyi anlatacak isme, bundan dokuz ay önce ortalık kan gölüyken ateşkesi ilk kez duyuran, İmralı’daki devlet-Öcalan görüşmelerini ilk kez öğrendiğimiz Balıkçı’ya sordum.
Önce son durum: İmralı’daki devlet-Öcalan görüşmeleri sürüyor. 10 günde bir bu görüşmeler gerçekleşiyor. Hatta resmen açıklanmasa da BDP ile AKP arasında Demirtaş-Çiçek görüşmesiyle başlayan diyalog da sürmekte. YSK’nın son anda çelme taktığı Hatip Dicle ve Leyla Zana’nın Meclis’e girmesi barış süreci için çok önemli. 2011 yılının sonuna doğru Türkiye’nin ezberlerini bozacak çok radikal adımlar atılacak. Başbakan biraz da bunları bildiği için Kürt sorunu bitmiştir diyor. Onun kafasında sorun bitmiş durumda. Burada bir sorun yok. Balıkçı’nın dikkat çektiği barış önündeki çok ciddi sorun ise şu:
Görüşmeler sürerken ve görüşmelerde epeyce ilerleme kaydedilirken, hükümet de bu görüşmelerin arkasında dururken, nokta atışı düzenlenen askerî operasyonlar, sokaktaki polis şiddeti, silahlı mücadelenin alternatifi olarak devletin de onayladığı sivil itaatsizlik eylemlerine gösterilen tahammülsüzlük (Valiliklerin onayıyla kurulan çadırlar, bir sabaha karşı yakıldı. Niye izin verdiniz niye yaktınız sorusunun cevabı yok) yüzünden görüşmeler Kürt çevrelerinde değersizleşiyor.
Devletin sonunda muhatap alarak bu sorunu çözmek için masaya oturduğu Abdullah Öcalan’ın PKK içinde liderliği sorgulanmaya başlıyor.
Öcalan’ın son notlarında Ada’daki görüşmelerle ilgili Kandil ile yaşadığı gerilimin izleri bulunabilir. Öcalan’ın tüm rağmen eylemlerde ısrarla molotofkokteyli ve taş kullanılması da buradaki otorite parçalanmasının işaretlerinden biri.
PKK içinde bu görüşmelerden hazzetmeyen, İmralı’ya “Seçime çatışmayla girmezsek bu AKP’nin işine gelir” diye mesaj gönderen şahin bir kanat olduğu herkesin malumu.
PKK’nın geçen aylarda topladığı kongrede bu şahin kanat güçlendi, bu şahin kanadın BDP siyaseti içinde, tahmin edilen isimlerin çok daha ötesinde güçlü bir izdüşümü var.
Bu noktada Balıkçı biri devlete diğeri de PKK’ya iki soru soruyor:
İlk soru devlete.
“Bugün Suriye, İran ve Türkiye’de (hatta yavaş yavaş Irak’ta) Kürtleri temsil eden en güçlü örgütün nasıl bir örgüt olmasını istiyorsunuz? Takdirle izlediğiniz Mısır, Tunus, Suriye’deki sokaklardan daha öfkeli olan Diyarbakır sokaklarını görmek için ille de büyük bir ayaklanma mı çıkması gerek? Neden sivil Cuma namazı gibi PKK’nın ezberlerini bozduğu bir eyleme karşı bile tahammülsüzlük gösteriliyor?”
Balıkçı askerî operasyonlar için “Dersim’de PKK’lıların olduğu sır değil ki neden üç ay önce değil de şimdi” diye soruyor ve operasyonlardan Kara Kuvvetleri’ni sorumlu tutuyor. “AKP’yi muktedir görmek saflıktır” diyerek Başbakan bozkurtlara çatarken “bozkurduz” diye yürüyen özel harekâtçıları hatırlatıyor.
Bu noktada Balıkçı’nın ikinci sorusu Kürt hareketine...
Soru çok net: Şu anda karşısında mücadele ettiğiniz devlet Türk aklının ürkekliğini mi temsil ediyor yoksa 90’lardaki gibi Türk akılının öfke, nefret ve inkârını mı?
Balıkçı “Kürt hareketi buna samimi olarak acilen cevap vermeli” diyor ve ekliyor: “Haklı olmak bunun uğruna yaptığın her şeyi haklı kılmaz. Kürt siyasetinin daha çok düşmana değil, daha çok dosta ihtiyacı var. Herkes biliyor ki bugün devlet Türk nefretini değil, Kürt sorununun çözümünden ürken Türk aklını temsil ediyor. Bununla mücadelenin yolu çatışma değil, bu ürkekliği giderecek adımlar atmak.”
Ortadoğu’da soğuk savaş biraz geç de olsa bitiyor. Bu haberi Türkler ve Kürtlere duyurmak için ille de ikinci bir anonsa mı ihtiyaç var?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bizi esas ilgilendiren çarpık ilişkiler…
24.12.2025 - Halkı kin ve nefrete Murat Övüç mü tahrik ediyor?
23.12.2025 - Belki de çürüyen toplum değildir?
17.12.2025 - Müzelik bir müzede bir gece…
15.12.2025 - Suriye bir kere daha çözümü bozabilir mi?
10.12.2025 - PKK zaten bitirilmiş miydi?
9.12.2025 - CHP’nin `Kürt Sorunu´, Kürtlerin sorunlarını çözebilir mi?
6.12.2025 - Çözüm Süreci’nde top MİT’ten Meclis’e geçti
3.12.2025 - Büyük ülkenin, küçük insanları…
1.12.2025 - Örgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar….
24.11.2025
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































necmettin karaerk
Jı :Yaşlı ,Ne:Göz,Ps :su (Pısı).JINEPS :Yaşlının gözyaşı.( Gözsuyu ) ) Ağaç : Jiy