Ahmet AY
Ana Muhalefet Partisinin derdi siyasi-politik başarı elde etmek değil, isteseydi parti ve teşkilatlanmadan tutun sosyopolitik ufuklara varana dek ciddi çalışma içinde olmaları gerekirdi.
Ana Muhalefet Partisinin hedefi ülkeyi daha yaşanabilir bir ülke haline getirmek hiç değil, öyle olsa nerede terörize olabilecek bir sol örgüt var ise onların sırtını sıvazlamazdı.
Ana Muhalefet Partisi 1-3-5-10 yıllık plan ve projeye sahip değil, sahip olsa stratejisi olur, bunu herkesle paylaşırdı.
Ana Muhalefet Partisi CHP iktidara talip değil, talip olsa milletten umudunu kesip marjinallik yoluna girmezdi.
Çünkü CHP millet ile barışık değil, milleti düşman gören bir geleneğe saplanmış. Çünkü CHP “bu milletten” değil.
Çünkü CHP milleti değil ‘halkını' esas alır, ‘halkı' olarak gördüğü bir avuç ‘azgın azınlığı' bütün millete değişmez CHP.
Demokratik seçimlerin yapıldığı ilk günden bu güne kadar milletin iktidar vermediği CHP, milletin değerlerini yasaklayarak, kutsallarıyla alay ederek intikam almayı bırakmadı.
Millete bu düşmanlığı besleyen CHP, milletin iradesini de saygıya layık görmedi. Bu yüzden iktidara gelen bütün partilerle düşmanca mücadele etti CHP. Darbeleri destekledi, anarşistleri destekledi, din düşmanlarını besledi, teröristleri içerden birileriyle destekledi, sadece milleti ve iradesini kösteklemek için.
Ama genel başkanlarının Türkiye'yi durdurma, milleti düşman görme gibi CHP geleneğini sürdürmesi dışında bir sorunu var; ahlak sorunu. Bu sorun beraberinde haysiyet, şeref sorununu da taşır.
2011 seçimleri öncesiydi, Kılıçdaroğlu pornografik komplolarla CHP'nin başına genel başkan olmuştu. İlk dersini aldığı yabancı departman ona Recep Tayyip Erdoğan'ı tanıtmışlardı;
Milletten, halktan biri. Esnaf, çiftçi gibi. O, kahvede, köyde, varoşlarda, parkta, dairedeki biri gibi davranıyor, onlar gibi konuşuyor ve “yurttaşlar” da ona oy veriyor, sen de öyle ol, yani halktan ol demişlerdi.
Bu öğütleri ezberleyen yeni genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu milleti tanımadığı için, izbe köşelerde devletin sorumlu birimlerinin de ihmaliyle tinere duçar olan gençler gibi konuşarak “millettenmiş gibi” görünecekti.
Genel Başkan olduğu dönemde kendi oyunu kullanamayan, bunca koruma ve kılavuza rağmen merdivenlere ters bindirilen, hazırladığı 17 maddelik Kürt Sorununa Çözüm Maddelerinin bir tanesini bile bilmeyen, Dersimli olduğunu söyleyemeyen, Dersim'in fare zehiriyle neden bombalanıp 66 bin insanın öldürüldüğünü bilmeyen, biliyorsa CHP'nin başında bulunarak bu suça ortak olmayı sindiren, bağrında “Türkiye ile İran savaşırsa İran'ı desteklerim” diyenleri barındırmaya mecbur bırakılan Kemal Kılıçdaroğlu milleti tinercilerden ibaret sanıp onlar gibi konuşmaya başladı.
Hatırlarsınız,
2011 seçim mitinglerinde seçmenlerine konuşma yaptığı sırada söz dönemin başbakanı R. Tayyip Erdoğan'a gelince “Benim adımı yolsuzlukla anarsan anaaa… gerisini söylemeyeyim” demişti. CHP'li Zonguldaklılar da çılgınca alkışlamışlardı.
Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olduğu “yönteme” uygun davrandı, davranmaya devam ediyor. O gün anaya karşı terbiyesizleri bile utandıran KK, geçen gün de bir bayan bakana “Birilerinin önüne yatmış” diyerek kendisine ait rezilliğin rekorunu ilelebet kırılamayacak seviyesizliğe taşıdı.
İnanın pek çok kişi “acaba bu adam çocukluğunda ne yaşamış ki böyle rezillikler yapıyor” diyor.
Bilmiyorum, lakin iyi şeyler yaşamadığı kesin.
Ya onu çılgınca alkışlayan grup toplantısını izleyen CHP'lilere, CHP'li hanım siyasetçilere ne demeli? Bari sessiz kalaydılar bu CHP'li hanımlar, kalmadılar.
Birileri çıkıp, siz de Temo Dayının önüne yatın dese hoş olur mu?
Olmaz tabi, ağzınızdan çıkan sözün de alkışladığınız sözün de en az ederi kadarını kendinize de söyletmiş olduğunuzu unutmayın. Bu yüzden 56 yaşındayım, bana “oğlum” diye hitap eden Allah'ın bir tek kulu yok, çünkü ben bugüne kadar hiç kimseye oğlum demedim…
Son kez hatırlatıyorum, başkasına söylediğiniz küfrü/sözü ya da başkasına söylendiğinde destek verdiğiniz sözü/küfrü kendinize de söyletmiş olursunuz.
Unutursanız, Temo Dayı bekliyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019