Ayhan ONGUN

BARIŞ, MÜMKÜN!
24.10.2011
2960

 Çok daha önce planlanmış olmasına karşın, hemen Çukurca baskınının ardından Bodrum’ da anlamlı bir panel gerçekleştirildi. Panelin konuşmacıları kadar, tüm ülkeyi derinden sarsan bir olayın ardından yapılıyor olması önemini daha da artırdı.

Her ne kadar her zaman olduğu gibi yeterli ilgiyi görmese de, böyle bir organizasyonun, medyanın magazin sayfalarında ancak gündeme gelen Bodrum gibi bir tatil kentinde yapılıyor olması paneli daha anlamlı kılıyordu.

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Büşra Ersanlı, İlahiyatçı-yazar Hidayet Şevkatli Tuksal ve Birikim Dergisi editörü Ömer Laçiner’in konuşmacı olarak katıldığı paneli Bodrum’ dan bir kadının; Figan Erozan’ın yönetmesi de ayrı bir ilginç yanıydı.

Yaklaşık iki yıldır ezber bozan etkinliklere imza atan ve kısa sürede yurt dışından bile takip edilen bir organizasyon haline gelen Bodrum Demokratik Düşünce Platformu’ nun düzenlediği panele ilişkin görüşlerimi ve barışa dair söyleyeceklerimi aktarmaya gayret edeceğim bu yazımda.

Az sayıda gönüllü insanın katkı ve çabalarıyla gerçekleştirilen bir etkinlik olması bence panelin en çarpıcı ve onu değerli kılan özelliğiydi.

Başta da ifade ettiğim gibi, Çukurca baskının hemen ardından, toplumun duyarlılıklarının en üst düzeyde olduğu bir zamanda yapılıyor olması ve çözüm odaklı konuşmaların yapılması önemliydi.

Aynı gün sabah saatlerinde bir grup insanda yapılan saldırıları ve terörü kınama yürüyüşü yapmışlardı. İki olayı kıyasladığınızda, birincisinde tüm toplum tarafından kınanmış bir olay karşısında diğerlerinden geri kalmamak kaygısı da dahil, anlık reflekslerin dışa vurulduğu ve bir anlık vicdanları rahatlatmaya yönelik bir eylem.

Ellerinde bayraklarla sloganlar atarak yürüyen topluluğun dağıldıktan sonra yeniden bir araya gelmelerini sağlayacak ne ideolojik, ne sosyolojik en küçük bir bağı yoktu.

Bunları söylerken, bu yürüyüşü gerçekleştiren insanların ne niyetlerini, ne de duyarlılıklarını ne de amaçlarını sorgulamak gibi bir amacım asla olamaz.

Ancak, otuz yıldır süren bu kirli savaşın sona erdirilmesi için ne yazık ki, bu tür eylemlerin hiçbir yararı olmuyor, katılanları belki psikolojik olarak rahatlatıyor, o kadar.

Artık tüm toplum olarak çözüme odaklanmak, bu konuda kafa yormak, fikir üretmek zorundayız.

İşte bu yönüyle bu tür panel ve toplantılar bana daha önemli, daha anlamlı ve gerçekçi geliyor.

Kuşkusuz acılı günlerde gösterilen toplumsal hassasiyetler ve tepkiler bir anlamda geleneksel kültürümüzün bir sonucu ve çok da doğal ve insani davranışlardır.

Ancak bizim acil barışa ihtiyacımız var, hem de hemen!

Yeni acılara, yeni ölümlere, anlamsız kavga ve iç çekişmelere tahammülümüz yok.

Barış içerisinde bir arada yaşama kültürünü oluşturmak için daha çok bir araya gelmeye, konuşmaya, dinlemeye, anlamaya, bu yeni yaşama kültürünü öğrenmeye ihtiyacımız var.

Sokağı tahrik edecek söylemlerden, yanlış anlamalara neden olabilecek konuşma ve polemiklerden ısrarla ve inatla kaçınmalıyız.

Özellikle de siyasi parti yöneticilerinin, bu tür acılar ve şehitler üzerinden politika yapma, siyasi rant elde etme girişimlerini artık halkımız onaylamıyor.

 Hele de ucuz kahramanlıklarla duygu sömürüsü yapan, şova dönük eylemlerle prim yapmaya çalışanlara hiç inanmıyor.

Tam da bu yazıyı sonlandırırken Van’ dan geldi acı haber!

Bir terör saldırısı değildi bu kez!

İnsanlar, öyle öldürülmez, böyle öldürülür diyen bir gizil güç, sanki uyarıyordu bizi!

Aklınızı başınıza alın ve son verin bu anlamsız düşmanlığa. Barış içinde, kardeşçe yaşamak dururken niye bu düşmanlık, neden bu kin ve öfke?”

Van depreminde yitirdiklerimiz için baş sağlığı, sabır ve yaralılara acil şifalar diliyorum.

 

[email protected]

 

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (8)
  • Hüsamettin AKKAYA

    Hüsamettin AKKAYA

    17.09.2012 14:49

    Bugün Eski hesaplar görülmüyor YILDIRAY OĞUR.. Militanlarıyla Bölge Liderlerinin APO cular tarafındanen en çok öldürülen; TDKP / Halkın Kurtuluşu geleneğinin bu günkü temsilcisi Emeğin Partisi nin Önceki Gnl Bşk. ı Levent Tüzel PKK kontenjanından BDP li ve Mv. oldu.. PKK özür mü diledi? Hayır! Ya Levent TÜZEL; "Siz o zamanki eylemleriniz ve yoldaşlarımızı öldürürken haklıydınız" mı dedi? Hayır! Her şey Siyasi İkbal ve Siyasi ihtiras için!... Tuğluk için de bu böyle.. Siyasi İhtiras!.

  • Ad Soyad Giriniz...

    Ad Soyad Giriniz...

    17.09.2012 05:49

    Ogur diyorki: ""Önce bir düzeltme: 100 yıllık Kürtlerin yüzde yüz haklı olduğu Kürt sorunundan değil, 30 yıllık PKK’nın yöntem olarak yüzde yüz yanlış olduğu şiddetinden bahsetmekteydim. ... O hâlde 30 yıldır sahnede patlayan silahın ilk göründüğü âna dönüp tekrar tekrar sormak gerek."" ...yani PKK silaha el surdugu icin Kurt sorunu cozulmuyor. iyi de kendin diyorsun 100 senelik sorun oldugunu... ondan onceki 70 sene Kurt Sorunu vardi ama PKK yoktu... devlet ne yapti bu 70 sene boyunca?

  • Mehemmed zaza

    Mehemmed zaza

    17.09.2012 05:02

    Sayin ogurlu el insaf yani her seyi PKK ya baglayarak nereye varmak istiyorsunuz.cumhuriyet kuruldugunda PKK yoktu.seyh sait,agri,zilan,dersim ve daha nice katliamlar yapildi az veya cok biliyorsunuz.o zaman PKK Varmiydi?yoktu.eee o zaman devlet neden bu zulümleri yapti?hadi Son 30 yilin bütün günahini pkk ya yükleyip Bir kenara koyalim.Peki 1984 kadar olanlari ne yapacagiz?bunu söyleyin?barisi Bir birey olarak benimle yapabilirsiniz.biz öldürdük Gel barisalim demekle olmaz.önce HESAP...

  • Fırat

    Fırat

    17.09.2012 01:52

    Yıldıray Bey, sivilleri hedef alan şiddetin haksızlığına -haklı olarak- işaret etmiş ama sanki bunu ezilenlerin her tür şiddetini olumsuzlamak için yapmış. Böyle bir konum, ezenin şiddetini sinsice savunmuş pozisyonuna düşürebilir insanı. Fakat Yıldıray Beyin görüşlerini yazarken eşinin korkması, böyle bir ülke haline gelmemiz çok üzücü. Yıldıray Beyden, işçi ölümlerine de duyarlı olmasını beklerdim. Ama savunduğu liberalizm buna engel galiba. İş cinayetleri karşısında liberal vicdan nerede???

  • ali

    ali

    17.09.2012 08:54

    yuhhhhhhhhhhhh

  • Hasan

    Hasan

    16.09.2012 15:24

    " PKK, neden 1978’de Diyarbakır Temel Kitapevi’nde TKP’li Mehmet Çakmak’ı vurdu " önemli bir soru.. Bu sorunun muhataplarından biriside o saldırıda ölümden dönen Ömer Ağındır. O Ömer Ağın, bugün PKKnın emir eridir... Bu da bir Türkiye manzarası olsa gerek

  • Hakki Sayin

    Hakki Sayin

    16.09.2012 11:41

    yildiray bey, fikirsel konumunuzu kuvvetli bir sekilde savunmussunuz, etkileyici kisimlar var. yine de, final cok zayif, ve duygusal olmus, tezlerin etkisini azaltmis, bence...bu bir yana, bana kalirsa sizler gibi PKK siddetini "artik gerek kalmadigi" yonunde elestirenlerin, devletin de neleri hala yapmadigina dönük daha sık vurgular yapması dogru olur bence. herseye ragmen tartısıyor olmak onemlı. taraf a da bir platform olarak alkış.

  • Lici( lice li)

    Lici( lice li)

    16.09.2012 10:55

    PKK Bir pol pot kopyasi hareketir. . Ben kendi gözlerimle gördum: kurdlerde ölen insan icin kadinlar kendilerini döverek agit yakar. aysel hanim bu kadinlara bakarak ``beyaz kurd`` edasiyla dudak altindan gulumsuyordu. bunu hic bir zaman unutmam. bana cok aci vermisti. ``kemalizm bir mucizedir`` diyen aysel tugluk un kurdlerle hic ama hic bir iliskisi yoktur. Tasidigi cantasi gibi cakmadir- sahtedir

Yazarlar