Ayhan ONGUN
Çok daha önce planlanmış olmasına karşın, hemen Çukurca baskınının ardından Bodrum’ da anlamlı bir panel gerçekleştirildi. Panelin konuşmacıları kadar, tüm ülkeyi derinden sarsan bir olayın ardından yapılıyor olması önemini daha da artırdı.
Her ne kadar her zaman olduğu gibi yeterli ilgiyi görmese de, böyle bir organizasyonun, medyanın magazin sayfalarında ancak gündeme gelen Bodrum gibi bir tatil kentinde yapılıyor olması paneli daha anlamlı kılıyordu.
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Büşra Ersanlı, İlahiyatçı-yazar Hidayet Şevkatli Tuksal ve Birikim Dergisi editörü Ömer Laçiner’in konuşmacı olarak katıldığı paneli Bodrum’ dan bir kadının; Figan Erozan’ın yönetmesi de ayrı bir ilginç yanıydı.
Yaklaşık iki yıldır ezber bozan etkinliklere imza atan ve kısa sürede yurt dışından bile takip edilen bir organizasyon haline gelen Bodrum Demokratik Düşünce Platformu’ nun düzenlediği panele ilişkin görüşlerimi ve barışa dair söyleyeceklerimi aktarmaya gayret edeceğim bu yazımda.
Az sayıda gönüllü insanın katkı ve çabalarıyla gerçekleştirilen bir etkinlik olması bence panelin en çarpıcı ve onu değerli kılan özelliğiydi.
Başta da ifade ettiğim gibi, Çukurca baskının hemen ardından, toplumun duyarlılıklarının en üst düzeyde olduğu bir zamanda yapılıyor olması ve çözüm odaklı konuşmaların yapılması önemliydi.
Aynı gün sabah saatlerinde bir grup insanda yapılan saldırıları ve terörü kınama yürüyüşü yapmışlardı. İki olayı kıyasladığınızda, birincisinde tüm toplum tarafından kınanmış bir olay karşısında diğerlerinden geri kalmamak kaygısı da dahil, anlık reflekslerin dışa vurulduğu ve bir anlık vicdanları rahatlatmaya yönelik bir eylem.
Ellerinde bayraklarla sloganlar atarak yürüyen topluluğun dağıldıktan sonra yeniden bir araya gelmelerini sağlayacak ne ideolojik, ne sosyolojik en küçük bir bağı yoktu.
Bunları söylerken, bu yürüyüşü gerçekleştiren insanların ne niyetlerini, ne de duyarlılıklarını ne de amaçlarını sorgulamak gibi bir amacım asla olamaz.
Ancak, otuz yıldır süren bu kirli savaşın sona erdirilmesi için ne yazık ki, bu tür eylemlerin hiçbir yararı olmuyor, katılanları belki psikolojik olarak rahatlatıyor, o kadar.
Artık tüm toplum olarak çözüme odaklanmak, bu konuda kafa yormak, fikir üretmek zorundayız.
İşte bu yönüyle bu tür panel ve toplantılar bana daha önemli, daha anlamlı ve gerçekçi geliyor.
Kuşkusuz acılı günlerde gösterilen toplumsal hassasiyetler ve tepkiler bir anlamda geleneksel kültürümüzün bir sonucu ve çok da doğal ve insani davranışlardır.
Ancak bizim acil barışa ihtiyacımız var, hem de hemen!
Yeni acılara, yeni ölümlere, anlamsız kavga ve iç çekişmelere tahammülümüz yok.
Barış içerisinde bir arada yaşama kültürünü oluşturmak için daha çok bir araya gelmeye, konuşmaya, dinlemeye, anlamaya, bu yeni yaşama kültürünü öğrenmeye ihtiyacımız var.
Sokağı tahrik edecek söylemlerden, yanlış anlamalara neden olabilecek konuşma ve polemiklerden ısrarla ve inatla kaçınmalıyız.
Özellikle de siyasi parti yöneticilerinin, bu tür acılar ve şehitler üzerinden politika yapma, siyasi rant elde etme girişimlerini artık halkımız onaylamıyor.
Hele de ucuz kahramanlıklarla duygu sömürüsü yapan, şova dönük eylemlerle prim yapmaya çalışanlara hiç inanmıyor.
Tam da bu yazıyı sonlandırırken Van’ dan geldi acı haber!
Bir terör saldırısı değildi bu kez!
İnsanlar, öyle öldürülmez, böyle öldürülür diyen bir gizil güç, sanki uyarıyordu bizi!
“Aklınızı başınıza alın ve son verin bu anlamsız düşmanlığa. Barış içinde, kardeşçe yaşamak dururken niye bu düşmanlık, neden bu kin ve öfke?”
Van depreminde yitirdiklerimiz için baş sağlığı, sabır ve yaralılara acil şifalar diliyorum.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- SU AKAR, YOLUNU BULUR!
19.08.2021 - İKTİDAR ÇOCUKLARINI KURBAN VERİYOR!
31.03.2021 - ÖĞRETMEN OKULLARININ EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ YER
17.03.2021 - BOĞAZİÇİ’NDE NELER OLUYOR?
3.02.2021 - AK PARTİ KİMLERİ TEMSİL EDİYOR?
23.10.2020 - DEVLET KİN GÜDER Mİ?
30.09.2020 - CHP KURULTAYININ ARDINDAN
28.07.2020 - GENÇLERİ DOĞRU ANLAMAK GEREK
19.05.2020 - İSTİM ARKADAN GELİR Mİ?
15.05.2020 - HER ŞEY BİR VİRÜSLE BAŞLADI……….
19.03.2020
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları





























































Hüsamettin AKKAYA
Bugün Eski hesaplar görülmüyor YILDIRAY OĞUR.. Militanlarıyla Bölge Liderlerinin APO cular tarafındanen en çok öldürülen; TDKP / Halkın Kurtuluşu geleneğinin bu günkü temsilcisi Emeğin Partisi nin Önceki Gnl Bşk. ı Levent Tüzel PKK kontenjanından BDP li ve Mv. oldu.. PKK özür mü diledi? Hayır! Ya Levent TÜZEL; "Siz o zamanki eylemleriniz ve yoldaşlarımızı öldürürken haklıydınız" mı dedi? Hayır! Her şey Siyasi İkbal ve Siyasi ihtiras için!... Tuğluk için de bu böyle.. Siyasi İhtiras!.
Ad Soyad Giriniz...
Ogur diyorki: ""Önce bir düzeltme: 100 yıllık Kürtlerin yüzde yüz haklı olduğu Kürt sorunundan değil, 30 yıllık PKK’nın yöntem olarak yüzde yüz yanlış olduğu şiddetinden bahsetmekteydim. ... O hâlde 30 yıldır sahnede patlayan silahın ilk göründüğü âna dönüp tekrar tekrar sormak gerek."" ...yani PKK silaha el surdugu icin Kurt sorunu cozulmuyor. iyi de kendin diyorsun 100 senelik sorun oldugunu... ondan onceki 70 sene Kurt Sorunu vardi ama PKK yoktu... devlet ne yapti bu 70 sene boyunca?
Mehemmed zaza
Sayin ogurlu el insaf yani her seyi PKK ya baglayarak nereye varmak istiyorsunuz.cumhuriyet kuruldugunda PKK yoktu.seyh sait,agri,zilan,dersim ve daha nice katliamlar yapildi az veya cok biliyorsunuz.o zaman PKK Varmiydi?yoktu.eee o zaman devlet neden bu zulümleri yapti?hadi Son 30 yilin bütün günahini pkk ya yükleyip Bir kenara koyalim.Peki 1984 kadar olanlari ne yapacagiz?bunu söyleyin?barisi Bir birey olarak benimle yapabilirsiniz.biz öldürdük Gel barisalim demekle olmaz.önce HESAP...
Fırat
Yıldıray Bey, sivilleri hedef alan şiddetin haksızlığına -haklı olarak- işaret etmiş ama sanki bunu ezilenlerin her tür şiddetini olumsuzlamak için yapmış. Böyle bir konum, ezenin şiddetini sinsice savunmuş pozisyonuna düşürebilir insanı. Fakat Yıldıray Beyin görüşlerini yazarken eşinin korkması, böyle bir ülke haline gelmemiz çok üzücü. Yıldıray Beyden, işçi ölümlerine de duyarlı olmasını beklerdim. Ama savunduğu liberalizm buna engel galiba. İş cinayetleri karşısında liberal vicdan nerede???
ali
yuhhhhhhhhhhhh
Hasan
" PKK, neden 1978’de Diyarbakır Temel Kitapevi’nde TKP’li Mehmet Çakmak’ı vurdu " önemli bir soru.. Bu sorunun muhataplarından biriside o saldırıda ölümden dönen Ömer Ağındır. O Ömer Ağın, bugün PKKnın emir eridir... Bu da bir Türkiye manzarası olsa gerek
Hakki Sayin
yildiray bey, fikirsel konumunuzu kuvvetli bir sekilde savunmussunuz, etkileyici kisimlar var. yine de, final cok zayif, ve duygusal olmus, tezlerin etkisini azaltmis, bence...bu bir yana, bana kalirsa sizler gibi PKK siddetini "artik gerek kalmadigi" yonunde elestirenlerin, devletin de neleri hala yapmadigina dönük daha sık vurgular yapması dogru olur bence. herseye ragmen tartısıyor olmak onemlı. taraf a da bir platform olarak alkış.
Lici( lice li)
PKK Bir pol pot kopyasi hareketir. . Ben kendi gözlerimle gördum: kurdlerde ölen insan icin kadinlar kendilerini döverek agit yakar. aysel hanim bu kadinlara bakarak ``beyaz kurd`` edasiyla dudak altindan gulumsuyordu. bunu hic bir zaman unutmam. bana cok aci vermisti. ``kemalizm bir mucizedir`` diyen aysel tugluk un kurdlerle hic ama hic bir iliskisi yoktur. Tasidigi cantasi gibi cakmadir- sahtedir