Burhanettin DURAN
Türkiye ve ABD arasındaki vize krizi bir komisyon kurularak aşılmaya çalışılırken ikili ilişkilerde yeni bir meydan okuma ortaya çıkıyor. İran'ın Ortadoğu'da nasıl sınırlandırılacağı ve Türkiye'nin tavrının ne olacağı. Trump yönetiminin kapsamlı yeni İran stratejisi dün açıklandı. Bu satırlar yazıldığında henüz Başkan Trump konuşmasını yapmamıştı.
Trump'ın gönlünün 90 günde bir onay için önüne gelen İran nükleer anlaşmasını onaylamamaktan yana olduğu biliniyor. Zaten Trump genel olarak çok taraflı anlaşmalara değil iki taraflı anlaşmalara sıcak bakıyor.
TPP ve Paris iklim anlaşmalarına bakışına paralel olarak İran anlaşmasını da böyle görüyor. Ancak Savunma Bakanı Mattis ve Dışişleri Bakanı Tillerson nükleer anlaşmanın onaylanmasını istiyor. Onaylanmamayı İran'ın daha hızlı şekilde nükleer silah sahibi olacak bir süreci başlatacağını düşünüyorlar.
Obama'nın İran ile imzaladığı bu anlaşmayı "ABD'nin en kötü anlaşması" olarak gören Trump'ın önünde iki seçenek var.
İlki onaylamayarak Kongre'nin önüne götürmek ve 60 gün içinde İran'a yeni yaptırımlar getirilip getirilemeyeceğini görmek. İkincisi bir kere daha onaylamak ancak anlaşmayı yenileme gereğini gündemde tutmak.
İran'ın anlaşmanın kurallarına uyduğunu ABD kurumları bile kabul ederken Trump'ın onaylamamayı seçmesi Avrupa'nın, Rusya ve Çin'in karşı çıkması ile sonuçlanacaktır.
Trump'ın basına sızan kapsamlı İran stratejisinin diğer unsurlarına bakalım.
Metne göre Trump, "İran hükümetinin istikrarsızlaştırıcı etkisini nötralizeetme," "saldırganlığını" ve "Devrim Muhafızları üzerinden terörizme verdiğidesteği engellemeye" odaklanacak.
Yine bölgede "daha istikrarlı bir güç dengesini restore etmek" ve "İran yıkıcılığını" engellemek için ABD'nin "geleneksel ittifakları ve bölgesel işbirlikleri canlandırılacak."
Metinde, Obama yönetimlerinin yanlış "çekilme" politikaları yüzünden İran'ın"boşluklardan" istifade ederek "kötücül aktivitelerini" artırdığı öne sürülmüştür.
İran'ın diğer yıkıcı aktiviteleri şunlar: "Balistik füze geliştirilmesi, terörizme maddi-mali yardım, Esad rejiminin zulmüne destek, İsrail'e düşmanlık, İran körfezinde gemi ulaşımını tehdit etmek, ABD, İsrail ve Ortadoğu'daki diğer ABD müttefiklerine siber saldırılarda bulunmak, insan hakları ihlalleri ve ABD vatandaşları dahil yabancıların keyfi olarak tutulması." Bir diğer vurgu dikkat çekici: "15 yıldır ABD yönetimleri kısa vadeli Sünni aşırıcılık tehdidine odaklanırken uzun vadeli İran destekli militanlaşmayı ihmal etmiştir." Trump'ın hedefi öncelikle Suriye, Irak ve Yemen çatışmalarında yer alan ve Suudi Arabistan ile BAE'yi tehdit eden "Devrim Muhafızları'nı sınırlandırmak."
Trump'ın İran politikasının uygulama şeklinin ABD'nin Ortadoğu'daki müttefiklerine "ciddi yükler" getireceği kanaatindeyim.
İran'ı sınırlandırma politikasını gönülden destekleyen İsrail, S.Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri için bu kapasite ile alakalı.
Zira Trump, İran karşıtlığında uluslararası bir dayanışma kuramadığı durumda ağırlıklı yük bölgesel müttefiklerin üzerine kalacaktır.
Burada Türkiye'nin tavrı kritik olacak.
Son dönemde Irak ve Suriye'de İran ile işbirliği arayışında olan ve birtakım yeni anlaşmalar imzalayan Türkiye, ABD'nin "pazarlık etmeden bize katıl çağrısına" nasıl cevap verecek? Hatırlayalım, Obama Deaş ile mücadelede "öncelik Deaş ilemücadelede" diyerek, YPG konusunu kenarda tutmuştu.
Şimdi Trump, "öncelik İran'ı sınırlandırmada, YPG konusunu kenara bırakalım" tarzında yaklaşırsa Washington- Ankara ilişkilerinde yine işbirliği yerine gerilime tanık olabiliriz. Hiçbir şey vermeden çok şey almayı istemek ABD siyasetinin en büyük sorunu. Kasımda görülecek Zarrab davası ve mevcut vize krizi İran konusunda Ankara'ya "baskı" yapmak için zamanlanmış olabilir mi? ABD medyasında Türkiye'nin "müttefikliğinin" sorgulanması ve "İran gibi oldu" suçlaması da "baskı" için bir hazırlık mı acaba?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020