Ekrem DUMANLI
Sene 1925... Kurtuluş Savaşı'nın zor şartlarına binaen ihdas edilen İstiklal Mahkemeleri, artık siyasi bir hüviyet kazanmıştır. Muhalif görülenler ağır cezalara çarptırılır, idamlar edilir. İtiraz edilecek bir üst mahkeme yolu ta baştan kapatılmıştır zaten. Milli Mücadele'de emeği geçen; hatta ona önderlik edenler bile “vatan hainliği” ile suçlanmaktadır. Geniş çaplı bir tasfiye başlar!
Ve sıra gazetecilere gelir.
Gazete yöneticileri tek tek tutuklanmaya başlar. Şeyh Said isyanını bahane eden güdümlü yargı, birbirine zıt görüşlerine aldırmaksızın gazetecileri hapse atmaya tereddüt etmez. Önce Diyarbakır, ardından Elazığ hapishanesi. Kimler yok ki!
Haziran 1925'te Elazığ Şark İstiklâl Mahkemesi'ne, tutuklanarak, Şeyh Said isyanı bahane edilerek çıkarılan gazeteciler:
1- Eşref Edip Fergan (Sebilürreşad), 2- Velid Ebuzziya (Tasvir-i Efkâr), 3- Sadri Ethem Ertem (Son Telgraf), 4- Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu (Son Telgraf), 5- Abdülkadir Kemali Öğütçü (Tok Söz-Adana), 6- Ahmet Emin Yalman (Vatan), 7- Suphi Nuri İleri (Son Telgraf), 8- İsmail Müştak Mayakon (İstiklal Gazetesi), 9- Ahmet Şükrü Esmer (Vatan), 10- Gündüz Nadir (Sayha Gazetesi-Adana)
6 Mart 1925 tarihinde altı gazete birden (Tevhid-i Efkar, Son Telgraf, İstiklal, Sebilü'rreşad, Aydınlık, Orak-Çekiç) kapatılır. Savcı'ya göre “İsyanın türlü türlü sebepleri vardır” ve “Bu sebeple gazeteciler buraya celbedilmeli, yazılarının isyana tesiri dokunduğuna kanaat gelen gazeteciler davaya dahil edilmelidir”. Tutuklamalar, yargılamalar… Bir yandan da idam cezaları infaz edilmekte, gazetecilere ibret-i âlem olsun diye seyrettirilmektedir. Bir günde 47 idam cezası uygulanarak rekor kırıldığını anlatıyor sanıklar.
Dosyalar boştu, suçlamalar asılsızdı; ama maksat hâsıl olmuş o günkü basın, yargı yoluyla derin bir sessizliğe gömülmüştü. Suç bulunamayınca zorlama teviller yapılıyordu. Mesela Eşref Edip'e okur mektubu ve o mektuba verdiği cevap soruluyor ve o yazışmalar suç delili sayılıyordu. Hakim, Ahmet Emin Yalman'a bir okur mektubunu da sordu. Ünlü başyazar Yalman, her gün onlarca mektup geldiğini, bunların kime ait olduğunu bilemeyeceğini ifade etti. Hakim, bir açık yakalamışçasına sevinerek (!) devam etti: “Bu mektubun Şeyh Said'in oğlundan gelmediğini ispat ediniz.” Gel de ispat et! O ana kadar mahkemede silik bir duruş sergileyen Ahmet Emin Yalman, dayanamamış “Mektubun Şeyh Said'in oğlundan geldiğini söylemiş ve “Mahkemenin ilgilendiği herhangi bir suçla uzaktan yakından münasebeti olup olmadığını siz ispat edin” demek zorunda kalmıştı…
Dünya görüşleri farklıydı yazarların. Öyle ki Sadri Ethem mahkeme huzurunda hıçkıra hıçkıra ağlayacak ve şöyle diyecekti: “Haydi ben fena bir adam olayım. Fakat nasıl olur da beni Velid ve Eşref Edip Beylerle aynı suçtan dolayı muhakeme edebilirsiniz? Ben onların düşünceleri ile senelerce mücadele ettim.”
TUTUKLU GAZETECİLER ‘BAĞLILIK YEMİNİ''NE ZORLANINCA...
Maksat tam da buydu: Farklı düşüncelerin eleştirel tutumuna karşı baskı oluşturmak ve herkesi sindirmek. Yoksa cümle âlem de biliyordu ki Velid Ebuzziya, İleri Gazetesi'nin sahipleri Suphi Nuri İleri ve ağabeyine karşı en ağır eleştirileri yöneltmiş; onları “şakşakçı, fırıldakçı” olarak hicvetmişti. Suphi Nuri Bey, kısa hatırasında Velid Bey'e saygısını ifade eder; ama aralarındaki fikir ayrılığını ve kalem savaşlarını da anlatır. Tutuklanan gazetecilerin tamamı Milli Mücadele'ye fikir ve yayınlarıyla destek vermiş, o çetin günlerde kahramanca davranmıştı; ama devir değişmişti. A.Emin Yalman, dostlarının ricası üzerine İsmet Paşa'ya bir mektup yazdığını, tekellüf dolu istirhamların arasına birkaç gazetecilik ilkesini de eklediğini anlatıyor. O ürkek metni okuduktan sonra İsmet Paşa şöyle demiş: “Bu bir bağlılık ve pişmanlık ifadesi değil… Adeta bir siyasi nota…” O günkü devlet mantığı belki de böyle bir şeydi. Bir gazetenin başyazarı devlet büyüğüne mektup yazacaksa “bağlılık ve pişmanlık” ifade etmeliydi. Çünkü mahkemeler hazır bekletiliyor, savcılar iki dudak arasından çıkacak bir talimata göre iddianame hazırlıyor, hâkimler Ankara'yı üzmemek için her gün birilerinin kalemini kırıyordu…
Tutuklu gazetecilerde bir burukluk; hatta kızgınlık söz konusuydu. Mesela Suphi Nuri İleri, Cumhuriyet'in kuruluşuna hususi destek vermişti. Bunu en iyi bilen kişi Mustafa Kemal'di. Zaten bu nedenle kendisine milletvekilliği teklif etmişti. O ise vekillik için sirk cambazlığına soyunanların aksine “nefsime güvenim yok” diyerek reddetmişti vekilliği. Ne var ki siyasi şartlar değişmiş, vefasızlık onu idam sehpasına doğru sürüklemişti. Üstelik artık Milli Mücadele'nin fikir çilesi çeken insanları gitmiş, goygoycular işgal etmişti meydanı. Suphi Nuri, o tip insanlar için ‘sonradan gelen hesabîler' diyor ve ekliyordu: “Şunu da söyleyeyim ki aradan çok vakit geçmişti. Mustafa Kemal Paşa, artık Atatürk olmuştu. Ben herkese iltifat eden, herkesin izzet-i nefsine hürmet eden centilmen Mustafa Kemal'e alışmıştım. Sonradan haber aldığıma göre, Atatürk, çok değişik imiş…” Acı ve dostça bir sitemdi tabii ki bu sözler...
İddianameler bir türlü yazılmıyordu. İfade aralıkları çok uzun tutuluyordu. Sanıkların hatıralarından anlaşıldığına göre yeni tutuklamalar olacağı söyleniyor, mahkeme süreci uzatılıyordu. Yerel gazetelerde çalışan genç gazeteciler bile hapishaneye getirilmişti. İsmail Müştak Bey, o akılalmaz baskılar altında “İşte gözdağının ispatıdır bu çocuklar” diyor ve ekliyor: “Bunlar bir daha ellerinde kalem olduğu müddetçe âfâki mevzulardan başkasına dil uzatabilir mi?”
‘SUÇ MU İŞLEDİK Kİ ÖZÜR DİLEYECEĞİZ!'
Uzun süre devam eden yıldırma, sindirme operasyonundan sonra gazeteciler için bir özgürlük kapısı aralanır. Bir formül bulunmuştur. Buna göre, tutuklu gazeteciler Ankara'dan “af ve müsamaha” dileyen bir telgraf çekecek ve akabinde mahkeme düşecek, bütün gazeteciler serbest bırakılacaktı. Eşref Edip'in hatıralarına (İstiklal Mahkemeleri'nde/Beyan Yayınları) bakacak olursak haber cezaevine ulaştığında o gün tam bir bayram havası yaşanır. Gazeteciler sevinçle birbirine sarılır hatta ağlaşanlar olur. “Af ve müsamaha talebi” için kaleme kâğıda sarılanlar bile vardır. Sabahı beklemeden telgraf çekmek isterler.
O bayram havasını haklı davasından asla vazgeçmeyi düşünmeyen heybetli bir adamın keskin cümlesi dağıtıverir. Adam, hançeresi yırtılırcasına aynen şöyle bağırır kader arkadaşlarına : “Bizim suçumuz mu var ki merhamet dileneceğiz? Var ise mahkûm etsinler. Yok ise beraat versinler!”
Kim miydi bu adam? Tabii ki Velid Ebuzziya. Defaatle kapatılmış Tasvir-i Efkâr, Tevhid-i Efkâr gibi birbirine benzer isimlerle pek çok gazeteyi çıkaran adam. Çanakkale cephesinde düşman karargâhlarının havadan çekilmiş fotoğraflarını yayımladığı için İngilizler tarafından Malta'ya sürgün edilen gazeteci. Sürgünden sonra da Milli Mücadele'ye destek veren, Cumhuriyet sonrası bazı uygulamalara bazı şerhler koyan kalem...
Bir de başka bir vasfı daha var Velid Bey'in: Zaman Gazetesi'nin kurucusu.
İşte bu asil adamın “Suç mu işledik ki özür dileyeceğiz” haykırışından sonrasını Eşref Edip'in hatıralarından (kısaltılmış halinden) takip edelim:
Müştak'ın elleri titremeye, Suphi Nuri ile Sadri Ethem'in dizleri sarsılmaya başladı. Müştak, gözlerini son haddine kadar açarak Velid'e çıkışıyor:
- Aman, Velid, ne diyorsun? Bu bir lütuf, büyük bir lütuf! Ne olacak, birkaç sözle kurtulacağız.
- Siz ne isterseniz yazınız. Ben hiçbir kimseden merhamet dilenmem.
…
Müştak, konuşmaya devam ediyor:
- Şimdi hep beraber olalım da şu Velid'i yola getirecek çareler bulalım. Bu işi yapsa yapsa Eşref yapabilir.
- Haydi Eşrefciğim, sen bunu yaparsın. Velid seni çok sever, sen ne yapar yapar onu ikna edersin.
Vallahi, onun yola geleceğine hiç aklım kesmiyor. O kat'i kararını vermiş. Ne olursa olsun, darağacına giderim, “af ve müsamaha” dilenmem diyor.
Velid odasına çekilmiş, pencerenin önünde oturmuş, darağacını seyrediyor. Derin derin düşünüyor. Suratını asmış. Hiç kimseyle konuşmuyor.
Yavaşça kapının mandalını açtım. Sessizce odaya girdim. Hızla başını çevirdi. Sert bir tavırla:
- Eşref, bu meseleyi konuşmaya geldinse, çok rica ederim, beni yalnız bırak.
- Hayır, o meseleyi konuşmayacağım. Sadece sizin ıstırabınıza iştirak etmek istiyorum.
- Ne zillet bu! Ne zulüm bu! İnsan yaşamaktan iğrenir, tiksinir. Bir sürü masum insanları yakala. Suçları yokken hapishanelere doldur. Aylarca darağaçları altında sorguya çek. Kıvrandır, öldür. Sonra hiçbir suç isnadına imkânı bulamayınca “af ve müsamaha dilen” de, “seni beraat ettireyim” de… Bu, ne hayasızlık! Bu, ne zulüm ve işkence! Engizisyondan bin beter…
- Çok yalvarıyorlar. Bunu bir mesele yapmasın, diyorlar. Değmez boş yere ısrar ve inada mahal yok.
- Allah aşkına beni bırakınız. Ne isterlerse yapsınlar. Ne dileneceklerse dilensinler. Ben katiyen hiç kimseden “af ve müsamaha” dilenmem, işte o kadar…
Kapıdan çıkınca baktım, arkadaşların hepsi oraya toplanmış, idam kararını bekleyenler gibi müthiş bir azap ve ıstırap içinde kıvranıyorlar. Beni donuk görünce çılgına döndüler.
- Mahvolduk. Bu adamın inadı yüzünden hepimiz gürültüye gideceğiz.
- Vallahi çok uğraştım ama imkânı yok. Dediği dedik, kat'i kararını vermiş, darağacına giderim yine “af ve müsamaha” dilenmem. Onlar istediklerini yapsınlar, beni bıraksınlar.
- Hayır Eşref hayır mutlaka dönecek, sen onu döndüreceksin. Bunun başka yolu yok.
- Bunu bu şekilde yapmasak da suya sabuna dokunmadan bir şeyler yazsak olmaz mı?
- Olur, canım olur. Esas itibarıyla muvafakat etsin, razı olsun. Onun istediği gibi yazarız.
- Fakat şimdi çok sinirlidir. Biraz vakit geçsin, bir iki saat sonra bir kere daha görüşüp ikna etmeye çalışalım. Üzerine varmayalım da biraz sinirleri yatışsın.
Öğle oldu. Yemek vakti geldi. Yemekte herkesin lokması boğazında. Velid sofraya gelmedi. Odasına kapanmış, oturuyor. Defalarca buyur edildiği halde gelmedi.
Yemekten sonra bir tepsiye bir şeyler koyarak yanına gittim.
- O ne? dedi.
- Hiç, limonata. Biraz da kahvaltı. Sabah da bir şey yemediniz. Birkaç lokma alsanız iyi olur.
- İstemem. Hiçbir şey istemem.
- Yapma kardeşim, böyle zamanlarda sükûnetle hareket etmek lazım. Sizin yiğitliğinizi herkes bilir. Şeref ve haysiyetiniz için hayatınızı feda edeceğinize de hiç kimsenin zerre kadar şüphesi yok. Fakat böyle tehlikeli zamanlarda hayatı korumak dinin emirlerindendir. Peygamberimiz bile müşriklerle mücadelede nice ağır şartları kabul etti. Senin gibi yiğit ve cesur olan Hazreti Ömer'in de havsalası bunu almadı. Fakat Peygamberimiz onu teskin etti, İslam'ın hayatı namına ağır şartları kabul etti. Peygamberimiz'in bu ağır şartları kabul etmekle şeref ve haysiyeti mi kırıldı? Sonra bir nokta daha var: Sizin gösterdiğiniz bu hassasiyet, elbette takdire şayandır. Ancak bir şartla ki, yalnız şahsınızı alakadar eden bir hususta olursa!
…
Onun zayıf tarafı da bu idi. Başkasının felaketi üzerine bağdaş kurup mağrur olmazdı.
- Ya! Eşref, beni ikaz ettin. Sana candan teşekkür ederim.
Dedi ve ağlamaya başladı. Başını iki elleri arasına aldı, çocuk gibi hüngür hüngür ağlamaya başladı. Beni de ağlattı...
Hemen birkaç kelimeden ibaret bir şey yazıldı. Hepimiz imza ettik. Biraz sonra Velid'e götürdüm. Göz gezdirdi. Hiçbir şey söylemeden imza etti...
Yaşatmak için yaşamayı tercih etmişti Velid Bey. Eşref Edip, onun arkasından şöyle yazdı:
“Koca Velid, kahraman Velid! Yiğit, cesur Velid! Hazreti Ömer'in ruhunu yaşayan Velid! İslam davasının sadık mücahidi Velid. Allah'ın gufranına, merhametine bürünerek yüce kalbinde şan u şerefle yaşa!
NOT: Elazığ İstiklal Mahkemeleri'nde yargılanan gazetecilerin akıbetini de yarın anlatayım müsaadenizle…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2015
6.01.2015
3.01.2015
30.10.2015
27.10.2015
23.10.2015
20.10.2015
16.10.2015
13.10.2015