Eser KARAKAŞ
Evet, Türkiye’de güçlü, köklü, gelenekleri olan bir Maliye Bakanlığı var.
Maliye Bakanlığı merkez teşkilatında, defterdarlıklarda çok sayıda iyi yetişmiş, mesleğine hakim memur de görev yapıyor.
Türkiye’de bütçeler de yapılıyor ama bütçe yapımlarında ve uygulanmasında büyük sorunlar var.
Üniversitelerin maliye bölümlerinde “Türk Vergi Sistemi” diye dersler de veriliyor, bir zamanlar ben de böyle bir ders vermiştim.
Basılmış çok sayıda “Türk Vergi Sistemi” başlıklı kitap da var
Türkiye’de vergi de alınıyor, vergi yükü kişi başına düşen geliri on bin doların altında olan bir ülke için yüksek bile sayılabilir.
Bu “varların” sayısını arttırabiliriz.
Ancak, itirazlar mutlak olacaktır ama şunu belirtmem, açıkça söylemem lazım, Türkiye’nin modern, demokratik, bir hukuk devletinde olması gereken bir vergi sistemi yok.
Bunu neden böyle söylüyorum, anlatacağım.
Bir vergi sistemini modern kılan, demokratik bir hukuk devletinin vergi sistemi yapan temel faktör 18 yaş ve yukarı HERKESİN, istisnasız beyannameli gelir vergisi mükellefi olmasıdır.
Gelirler İdaresi Başkanlığı sitesine giriyorum, Türkiye’de beyannameli gelir vergisi mükellef sayısı iki milyon dolayında.
Oysa, yurtdışı seçmenleri ayırın, yaklaşık altmış milyon seçmen var bizim ülkemizde ve işte tüm bu seçmenler beyanname vererek gelirlerini birleştirerek deklare etmek zorunda modern bir vergi sisteminde.
Bu sayıya Türkiye’de çalışan yabancıları da ilave etmek lazım.
Altmış milyon seçmenin ancak iki milyonunun beyannameli gelir vergisi mükellefi olduğu bir ülkede gelir vergisi sistemi yoktur, gelir vergisi sistemi yoksa da vergi sistemi yok demektir.
Türkiye’de hala bir milyona yakın mükellef gerçek usulde değil, basit usulde yani ilkel bir usulde vergi veriyorlar.
Tüm işçilerin, memurların, özel sektör çalışanlarının yani beyaz ve mavi yakalıların vergileri kaynakta kesiliyor.
Böyle bir ülkede bir modern vergi sisteminden ve belki daha da önemlisi demokrasiden bahsetmek mümkün değildir.
Yakınlarınızda tanıdığınız herhangi bir beyaz ya da mavi yakalı çalışana “geçen sene yani 2022’de ne kadar gelir vergisi ödedin?” diye sorun yüzde 99’undan net bir cevap alamayacaksınız.
Hatta bir tanıdığınıza gitmenize gerek yok, bizzat siz bir beyaz ya da mavi yakalı iseniz kendinize sorun, 2022’de ne kadar gelir vergisi ödediğinizin yanıtını veremeyeceksiniz.
Böyle bir vergi sistemi ve demokrasi tanımlanamaz.
Oysa, yapılması gereken çok da basit ama siyasi sınıf, iktidarıyla, muhalefetiyle, bu işe asla yanaşmıyorlar.
Evet, 18 yaşın üzerindeki tüm vatandaşlar ve yabancı yerleşikler TEK BİR BEYANNAME İLE, mali yıl içinde Gelir Vergisi Kanununda ifadesini bulan yedi gelir unsurundan elde ettikleri toplam geliri Maliye’ye beyan etmek zorunda olmalılar.
Bu beyanname verecek mükelleflere memurlar, işçiler, özel sektör çalışanları da dahil olmalılar, brüt ücretlerini ücret geliri olarak varsa diğer gelirlerine ilave edecekler ama işverenin kaynakta ödediği vergiyi tahakkuk edecek vergi borcundan mahsup edecekler, bu kadar basit.
Yedi gelir unsurunun hepsine farklı tarifeler de uygulanabilir, bu sadece teknik bir sorundur, köklü Maliye teşkilatımız bu konuyu çözer.
Bu beyanname verme zorunluğuna karşı çıkanlar ortalama bir Türkiye vatandaşının bu işi teknik olarak yapamayacağını söylerler ama artık bu gerçekçi değildir, dünyanın en komplike akıllı telefonları ile her şeyi yapanlar bir beyanname verme işini de mutla çözerler.
Ve işin en önemli yanı, kimse evet kimse bu beyanname verme mecburiyetinin dışında kalmamalıdır.
Bu beyanname verme işi modern bir vergi sisteminin olmaz ise olmazıdır.
Konunun meşru siyasi yanı vergiye tabi gelirin saptanmasında devreye girecek olan eşik gelir konusudur, daha sosyal demokrat bir maliye politikası uygulamak isterseniz bu eşik geliri yukarı çekersiniz ama bu yüksek eşik gelir mükellefin beyanname verme mecburiyetini ortadan kaldırmaz.
Sadece iki milyonu ancak biraz aşan beyannameli gelir vergisi mükellefinin olduğu bir sistemde gelir vergisi tarifelerinin de önemi yoktur.
Bu bağlamda dolaylı vergilerin payı çok yüksek, yükü gelir vergisine çevirelim demenin de bir anlamı yoktur şayet sadece iki milyon beyannameli gelir vergisi mükellefiniz varsa.
Bir özel sektör çalışanı düşünün, yüksek bir ücretle çalışıyor, gelir vergisi kaynakta ödeniyor ama bu mükellefin kiraya verdiği bir evi de var, GMSİ (gayrimenkul sermaye iradı) vergisi için ayrı bir beyanname veriyor, bu çok saçma, yanlış bir uygulama, neden tüm gelirlerin birleştirilerek tek bir beyannamede gösterilmediği konusu yanıtsız.
Bu konuda burnuma kötü kokular da geliyor.
Tüm vatandaşlar tüm gelirlerini, ücret gelirleri dahil, birleştirerek bir beyanname verirlerse o vatandaşlarda vergi bilinci oluşur ve gelmiş geçmiş tüm siyasi iktidarlar, muhtemelen de en fazla bugünkü iktidar bu bilinçten çok korkarlar.
Yolsuzlukların, israfın bu kadar yüksek olduğu bir ülkede vatandaşlar vergi bilincine sahip olurlarsa ülke bir yolsuzluk ülkesi olmaktan çıkabilir.
Herkesin tüm gelirlerini birleştirerek beyannameli gelir vergisi mükellefi olduğu bir ülkede mesela kamu ihaleleri böyle yapılamaz, resmi araba saltanatı biter, Sarayda günlük harcamalar bu kadar yüksek olamaz, Ziraat Bankası gazete, televizyon satın almak için kredi veremez, vs.
Ne kötü değil mi?
Bu ülkede kanımca her şey olabilir, CHP tek başına iktidara bile gelebilir ama belirttiğim anlamda bir gelir vergisi reformu yapılamaz.
Seneler önce bugünkü Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir panelde idik, kendisi yine Maliye Bakanı idi, ben de “neden sadece bir buçuk milyon beyannameli gelir vergisi mükellefimiz var?” diye kendisine bir soru yöneltmiş idim, Şimşek da “Türkiye’de on milyondan fazla beyannameli gelir vergisi mükellefi var” demiş idi, meğer muradı GMSİ beyannameleri imiş.
Maliye Bakanı'nın zihniyeti bu olursa, gerisini siz düşünün.
Yazarlar
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
15.06.2025
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025