Eser KARAKAŞ
10 Ekim 2025 Cuma tarihli, 33043 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan bir yönetmelikle “Türk soylu yabancıların” ülkemizde yapabilecekleri mesleklere ilişkin genişletici bir düzenleme yapıldı: Yönetmeliğin altında da anayasanın uygulanmasının garantörü (Madde. 104) Cumhurbaşkanının imzası var. En baştan ifade edeyim, bu satırların yazarı “Türk soylu yabancı” kavramında hukuki ya da mantıki bir sakınca görmüyor. Bir insanın etno-kültürel aidiyetini anadili belirler, anadiliniz Türkçe ise Türksünüz, anadiliniz Kürtçe ise de Kürtsünüz, ve başka aidiyetler, bence terminolojik mesele, bu kadar basit. Türklük, Kürtlük asla hukuki kelimeler olmamalı, olamaz, Anayasada, yasalarda bu kelimeler yer alamaz ama SIKINTI BAŞKA YERDE.
Yukarıda belirttim, yönetmelikteki “Türk soylu yabancı” ifadesi etimolojik olarak doğru ama sorun “Türk” kelimesinin resmî belgelerde adeta 180 derece zıt anlamlarda kullanılıyor olmasında.
Anayasanın 66. Maddesi’nde meşhur ifade şu: “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür”.
Geçerken (en passant, bir satranç deyimi) bir kez daha hatırlatayım, hep sorageldim ama bu yanlış maddeyi savunan kimseden bir yanıt alamadım bugüne kadar, Anayasamızın 1. Madde’si şöyledir, “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir”. Nasıl ve niçin olmuştur ki, 1. Madde’deki Türkiye Devleti, 66. Madde’de “Türk Devletine” dönüşmüştür? Bilen varsa lütfen beni bu meraktan kurtarsın.
10 Ekim tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan Yönetmelikteki “Türk soylu yabancı” tabiri ne kadar doğru ise, -çünkü bu yabancı denen Azerilerin, Kafkaslıların, Orta Asyalıların, Balkanlıların bir bölümünün anadilleri Türkçe yani kültürel aidiyet anlamında Türk bu insanlar ama Türkiye Devleti’nin, “Türk Devletinin değil, vatandaşlarının önemli bir bölümünün anadilleri Türkçe değil, Kürtçe, Arapça, Ermenice, Rumca, Çerkezce ve bunun gibi, anadilleri Türkçe olmayan bu vatandaşlarımızı çoğu durumda rızalarının hilafına resmen (Anayasa) Türk ilan etmek her açıdan, etimoloji, hukuk, insan hakları vs. doğru değil.
66. Madde’nin ilk cümlesindeki Türk kelimesinin yerine başka bir kelime arayışının da hiç doğru olmadığını savunuyorum, bu madde Anayasadan tamamen çıkarılırsa hiçbir hukuki tanım meselesi çıkmaz, vatandaşlık vatandaşlıktır, bir sıfata ihtiyacı yoktur, ABD Anayasası “Biz Amerikalılar” diye değil, “We the people” diye başlar, Türkiye Devleti vatandaşı anne ya da babadan doğan çocukların vatandaşlık hakları da kanunla belirlenir, olur biter.
Tekraren ifade ediyorum, Türk kelimesi, keza Kürt kelimesi hukuki anlamlarda, hukuk metinlerinde kullanılmamalıdır ama “Türk soylu yabancı” ifadesi de o ölçüde doğrudur, anadili Türkçe olan Azeri (kendilerine Türk denmesini tercih ederler, Azerbaycan vatandaşı Türkdür ve bizim için de Türk soylu yabancıdır; ancak bu arada unutmayalım, bir de “Kürt soylu yabancılar” vardır, “Türk soylu yabancılar” ne kadar kardeşimiz ise, “Kürt soylu yabancılar” da o kadar kardeşimizdir, nokta, popülasyon olarak daha dar vatandaşımız kültürel aidiyetlere girmiyorum ama teorik olarak durum aynıdır, “Türk soylu yabancı” tabiri etimolojik anlamda ne kadar doğru ise meslek icrasında öncelik de o kadar yanlıştır.
Gelelim, çok da gelmek istemediğim bir alan bu işin gerçeği, Türk soylu yabancılara Türkiye’de mesleklerini icra ederken söz konusu yönetmelikle sağlanan önceliklere.
Biraz tarih bilen okurlar şunu hatırlayacaklardır, ülkemizde 1932’de çıkarılan bir kanunla (11 Nisan 1932, Kanun No. 2007) azınlıkların (vatandaşımız olan Rumlar, Ermeniler, Yahudiler) bazı meslekleri, seyyar satıcılık, çalgıcılık, berberlik, hamallık, fotoğrafçılık ve başka meslekler icrası yasaklanmıştır, bir süre sonra kadük olmuştur uygulama ama o arada da toplumsal yapıya büyük zarar vermiştir, ne saçma ama ne korkunç değil mi?
Bugünkü yazımın konusu bu değil, bu nedenle bugün bu konuya girmek istemedim, sadece küçük bir hatırlatma ile yetindim.
1932’de Müslüman olmayan vatandaşlarımıza bazı meslekleri icra engeli, 2025’de de Türk soylu yabancılara bazı mesleklerin icrasında öncelikler.
Aklıma Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bir lafı geldi yazıyı noktalarken: “Nereden nereye!”.
Ya da, bence daha doğrusudur bu, 1932, 2025, hukuki yaklaşım yanlışı değişmiyor, değişen sadece öncelik tercihleri.
Usul esasa takaddüm eder dedikleri bu olsa gerek.
Usul (hukuk) yanlışı aynı ama esas (hedef tercihleri) değişiyor.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBir Urfa ziyareti, bir dostluk hikayesi 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUYeni dünya, yeni Türkiye 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciMerkez faiz indiremez… Neden? 22.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünUyumlu mu, uyumsuz mu? 22.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’de Kalıcı Barış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Açık Mektup... 22.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAYM ve Yargıtay ne diyor? 22.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKıbrıs’tan Türkiye’ye mesaj 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNMadencilik yasasının gölgesinde hasat: Çatalağaç zeytin taşınamaz 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUKıbrıs’ta kim kaybetti, kazanan kim? 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’a “umut hakkı” neden tanınmalı? 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNeşe’nin kapsayıcılık sorunu… 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAdalet yoksa devlette çürüme kaçınılmazdır 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTIKANMA VE TAHAMÜLSÜZLÜK… 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze’nin Z raporu: Daha yazılmadı! 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAraştırmalar ne diyor; toplum güçlü bir lider mi arıyor, yoksa adil bir kahraman mı? 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHapiste yedi ay sonra İmamoğlu… 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTekstilde kriz: Küresel ekonomide sınıf atlamanın mı, sınıfta kalmanın mı habercisi? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan2026’da enflasyon yüzde 30’un altına inerse başarı olur! 18.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySanayi verileri alarm veriyor: Almanya serbest düşüşte 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.10.2025
8.10.2025
23.09.2025
8.09.2025
1.09.2025
29.08.2025
25.08.2025
18.08.2025
12.08.2025
6.08.2025