İhsan DAĞI
İktidar olan ‘yeni İslamcılar' demokratik mekanizmalar ve süreçlerle arkalarına aldıkları toplum desteği ve ele geçirdikleri devlet gücüyle otoriterleşiyorlar mı? Son günlerde tartışmaya çalıştığım soru bu.
İslami referanslar, çoğunluğun meşrulayıcı desteği ve devlet aygıtlarının gücüyle belli ‘değer tercihleri'ni toplumun tümüne dayatması bizi ‘postmodern otoriterlik'e götürür. Bu tür bir otoriterlik karşısında durmak zor, adeta imkansızdır, çünkü demokratik meşruiyetiyle halka, İslami referanslarıyla dine, yaptırım gücüyle devlete dayanır.
Özellikle Arap Baharı sonrası Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri açıklayıcı bu yaklaşımın Türkiye özelinde de bir geçerliliği var mıdır? AK Parti yönetimi postmodern bir otoriterleşmeyi temsil ediyor mu?
Öncelikle AK Parti'nin ‘İslamcı' bir parti olduğunu düşünmüyorum. Kimliğinde, söylemlerinde ve politikalarında İslamcı, milliyetçi ve demokrat unsurları birlikte barındıran ‘melez' bir parti AK Parti.
Ancak son yıllarda bir ‘muhalefet krizi' yaşıyor. Bünyesinde barındırdığı üç farklı kimliği bir arada tutmasını mümkün kılacak ‘düşman'ını kaybetti. Kemalist vesayet rejimin bütün kalelerinin düşmesi ve devlete egemen hale gelmesi partiyi bir arada tutan ‘zemin'inin insicamını bozdu. Bunu gidermenin bir yolu, Kürt meselesinde ‘milliyetçi-devletçi-güvenlikçi' bir çizgiye yönelmek. Bazen denenen, bazen de terk edilen bir yol bu. İkincisi ve daha istikrarlı uygulanan yöntem ise dini duyarlıkları öne çıkaran popülizm. Başbakan'ın son dönem konuşmalarında dini referansların belirgin bir şekilde arttığını görmek mümkün.
Söylemsel düzeyde bu hâlâ bir problem değil. Ne var ki ‘sorunlu' bir zihniyet dünyasını yavaş yavaş da olsa dışa vuruyor. ‘Sorunlu' bulduğum şey, İslamcı siyasal gelenekten mülhem bir ‘yeni toplum' yaratma ülküsü; ‘kurucu akıl' işbaşında... ‘Yeni toplum' kurmanın mümkün olduğu düşüncesi AK Parti'nin gelecek vizyonuna ve sosyo-kültürel politikalarına yansıyor. Toplumu, geleceği ve hatta tarihi ‘yeniden inşa' edebileceklerine ilişkin bir özgüven havası hakim. ‘Yeniden doğuş', ‘rönesans', ‘nahda' fikri İslamcı köklerinden AK Parti'yi sarıyor.
‘Sosyal mühendislik' projesi biçiminde zaman zaman karşımıza çıkan bu duruşu ‘Kemalizm'den mülhem sananlar oluyor, ama değil. Ortaklıkları, ikisinin de toplumun, tarihin, değerlerin ‘inşa' edilebileceğini, ‘yeni bir toplum'un yaratılabileceğini varsayan ataları ‘modernizm.' Ama aynı zamanda Seyyid Kutb'tanMevdudi'ye ve Ali Şeriati'ye kadar İslamcılara geçen bir ‘modernizm.'
AK Parti, elindeki toplumsal meşruiyete, siyasal güce ve ekonomik kaynaklara bakıp ‘yeni toplum' kurmanın mümkün olduğunu düşünüyor, ‘milletin öz değerlerine' dayanan bir toplum...
‘Milletimizin değerleri, medeniyetimiz, tarihi değerlerimiz'... Bunlar Başbakan'dan son zamanlarda sık duyduğumuz ifadeler. Hiçbir sorun yok; ancak sorunun başladığı nokta bu ‘değerleri' devlet yoluyla ‘yeni bir toplum' inşa sürecinin temeli yapmak. ‘Değerler'in içeriği, tanımı da bir başka sorun. ‘İktidar' olanın içini serbestçe dolduracağı ‘siyasal enstrüman'la karşı karşıyayız.
Bu ifadelerin ‘milli görüş' veya ‘adil düzen'den bir farkı yok; belirsizlik, tanımsızlık veya tanımda keyfilik kaçınılmaz. Fark şu; bugün ‘medeniyetimiz ve değerlerimiz' söylemini kullananlar iktidarın ‘inşa' araçlarına sahip. Bu araçlar kullanılarak, soyut, belirsiz ve keyfi bir ‘değerler' sistemi adına ‘toplum mühendisliği' yapmak mümkün. Dikkat edilmesi gereken, sonunda ‘inşa edilecek olan'ın toplum veya toplumun ‘değerleri' değil devleti tepeye koyan, toplumu da ona itaate memur eden ‘hiyerarşik' bir devlet-toplum ilişkisi kurulacak olmasıdır.
Ancak böyle bir eğilimin, AK Parti'yi ‘merkez sağ' kimliğinden çıkarıp, onu İslamcı geçmişine çeken bir yöneliş olduğu unutulmamalı.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023