Kemal ÖZTÜRK
Cemal Kaşıkçı suikastı doğrudan Prens Selman’a ulaştı. Onun yanındaki koruma ekibinin bizzat operasyonda yer aldığı ve infazı gerçekleştirdiğine dair deliller reddedilemez düzeyde.
Prensten doğrudan emir alan polis/asker bu ekibin infazı gerçekleştirme şekline dair konuşmaları kaydedildi ve şu anda Türkiye’nin elinde. Ve şunu da iddia edebiliriz, Türkiye’nin elindeki kuvvetli delil sadece giriş çıkış video görüntüleri, ses kaydı da olmayabilir. Başka güçlü deliller de çıkabilir.
PRENS SELMAN’A DUYULAN ÖFKE ORTAYA ÇIKIYOR
Bu cinayetle birlikte Prens Selman’a karşı duyulan nefret de ortaya çıkıyor yavaş yavaş. Zira hem içeride hem de dışarıda öylesine kötü şeyler yaptı ki, etrafında ne dostu, ne arkadaşı kaldı.
Suud hapishaneleri kraliyet ailesinden üyeler, Selman’a biat etmeyen insanlar, en küçük eleştiride bulunan kişilerle dolu. Kabe imamları dahil, herkesi tehditle, korkutarak kendisine biat etmeye ve bu yönde açıklama yapmaya zorluyor.
Nitekim Cemal Kaşıkçı’nın ailesi de tehditle aleyhte açıklama yapmak zorunda kaldı. Bir korku rejiminin ötesinde, acımasız bir mafya düzeni var şu anda Suudi Arabistan’da. İşte bu yüzden Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılması, suçluların bulunması ve doğal olarak Prens Selman’ın iktidardan uzaklaştırılması için çaba gösteriyor oradakiler de. Belki şartların zorluğundan şu anda sadece dua ediyorlar olabilir ama en küçük bir sarsıntının depreme dönüşeceği bir gerginlik var orada.
Arap dünyasında da büyük bir çalkantı oluştu. Mısır, BAE, Bahreyn gibi koşulsuz uydu devlet haline gelen ülkeler hariç, Suud’un son dönem politikalarından nefret eden, bir çıkış yolu arayan Arap ülkeleri var.
Tüm dünyanın gözü önünde Trump tarafından aşağılanan Suud Kralı ve ailesinin saygınlığı kalmadı atık kimsenin gözünde. Güçleri olmadığı için susuyorlar sadece. Onlar da bu cinayetten sonra bir deprem olacağını ve dengelerin değişeceğine inanıyorlar/ümit ediyorlar.
AVRUPA VE ABD CİNAYETE ODAKLANDI
Trump, Netanyahu, Selman, Zayed (BAE) dörtlüsünün kurduğu korkunç tezgahtan memnun olmayan Avrupa ülkeleri de bu cinayete odaklanmış durumda. Özellikle İngiltere’nin ilginin ötesinde bir yakınlıkta cinayetin çözüm için sahada olduğu anlaşılıyor. Türkiye’nin tezine güç verecek her türlü işbirliğine hazırlar. Keza Almanya, Fransa da domino taşları düşmeye başladığında, ucu önce Selman’a, sonra Trump’a ulaşsın diye duanın ötesinde bir çaba içine gireceklerdir.
Trump’ın en değerli savaş ganimeti olarak gördüğü Selman için aleyhte bir şey yapmasını beklemeyin. ‘Para verin, haraç verin’ dedikçe para yağdıran böyle bir savaş esirini neden feda etsin, bir köşe yazarı için? Fikir özgürlüğü, insan hakları, ahlak falan Trump’ın umurunda değil.
Lakin Cumhuriyetçi Parti içinde bu konunun peşini bırakmayan Senatör Lindsey Graham son derece sert mesajlar yayınlıyor. Eğer cinayet ispatlanırsa, sadece Suud-ABD ilişkilerinin değil, uluslararası birçok ilişkinin yıkılacağını söylüyor. Bu senatör öyle Trump karşıtı biri de değildir. Hatta Trump’ı ipten alan adam olarak son günlerde çok popüler. Graham’a destek veren 22 senatör, dün Trump’a mektup yazarak, Kaşıkçı suikastı için özel bir soruşturma istedi.
ABD, Selman ve Kral’a bir şey olmadan bir işten sıyrılmanın yollarını arıyor olabilir. O yüzden infaz timi ve konsolosu verip, bunları kurtarmayı deneyebilirler. Ancak o kadar kolay değil. Prens Selman’a duyulan nefretin önüne geçebileceklerini sanmıyorum.
TÜRKİYE OYUN KURUCU ROLE YERLEŞTİ
Bu cinayetle birlikte herkesin nefretle bahsettiği adam olan Selman’ın bu dünyada yatacak yeri yok. Zaten bu nedenle açık denizde yatta kalıyormuş diye haberler çıktı.
Nerede kalırsa kalsın, Yemen’deki ablukada ölen çocukların, Suriye’de ölen sivillerin, Mısır’da İhvan’ın, ülkesinde muhaliflerin ve son olarak Cemal Kaşıkçı’nın kanı eline bulaştı bir kere. Ne kadar mükemmel cinayet işlediğini düşünürse düşünsün, elindeki kanın izini asla silemez.
Son olarak şunu söyleyeyim: Siyasi iradesi, istihbaratı, diplomasisi, iletişim ekibiyle Türkiye tam olarak oyun kurucu pozisyondadır şu anda. Başarıyla da yürütüyor. Takdire şayan hepsi.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021