Markar ESAYAN
Dışarıdan bakıldığında da yeteri kadar keyif vermiyor ve tel tel dökülüyor. Bunu ben söylemiyorum; milletimiz söylüyor.
Kim için ve nasıl mı söylüyor?
Malum muhalefetimiz için, 1 Kasım'da söylediği gibi...
İttifak halinde, tüm milli ve yerli hislerini yitirerek, örgütlerle dirsek teması halinde, yurt dışından aldıkları medya ve kim bilir daha nelerin desteği ile üç yıldır sürdürdükleri veya garnitürü oldukları süreçte, AK Parti'yi ancak yüzde 41'e düşürebilmişlerdi.
Üstelik 13 yıllık reformcu bir iktidar gerçeğinde, güney ve kuzeyimizdeki iç savaşların, dünya ekonomik krizinin eşliğindeki bir sarmaldan geçerken yaşandı bu...
1 Kasım'da bu kirli, gayrımilli plan çöktü. Halktan yüzde ellilik bir kırmızı kart gördü. MHP 40, HDP 21 vekil kaybetti.
CHP ise, halkın marjinal partilerden “yandım Allah” diyerek merkeze yöneldiği bir dönemde, oy patlaması beklerken, AK Parti'ye bile yüzde iki civarında oy kaptırarak, “Bu HDP Türkiye partisi olmaz” diyenlerden dönen emanet reylerle 7 Haziran oranlarını ancak koruyabildi.
Çünkü millet, ülkeyi yönetme ehliyetine sahip olmadığından öte, ki bu 60 yıllık bir gerçek, CHP'nin artık bir merkez partisi olmadığını fark etmeye başladı.
Üstelik bunu, dışarıdan yaptıkları gözlemle ama yüzde yüzlük bir isabetle buyuruyorlar.
CHP hızla marjinalleşiyor.
Şunu açıkça ifade edeyim. Eğer mümkün olsa da, CHP'ye oy veren keyifsiz tüm seçmen Meclis'te tek bir oturumu baştan sona izlese, CHP bu ülkede yüzde 5'ten fazla oy alamaz.
AK Parti seçmeni göbeğini kaşıyan cahiller olmadığı gibi, CHP'li seçmenlerimiz de aptal yerine konacak zümreler değildir. Belirli bir rasyonaliteye göre hareket ederler. Bu rasyonalite, şüphesiz AK Parti seçmeninin rasyonalitesiyle tamamıyla çakışmaz. Tüm normal siyasi partiler ihtiyaç ve taleplerin farklı dilimlerini temsil ederek bir bütünü tamamlarlar.
Bizler de buna çoğulcu demokrasi deriz.
Bir ülkede marjinal, yani hayatın normalleşmesini değil, sözlü/fiili şiddete dayalı anormalliği savunan partilerin oranı, iç barış ve demokrasi için kritiktir. Bunların tamamının yüzde beşi, geçiş dönemlerinde bilemediniz yüzde 10'u geçmemesi gerekir.
7 Haziran bu anlamda kırmızı alarm vermişti. Millet bu alarmı dikkate aldı ve merkezi, yani AK Parti'yi güçlendirerek “normalleşme, barış, istikrar ve refah istiyorum” dedi.
Ancak, sistemde büyük bir kaçak var. O kaçak yüzde 25 oyu marjinalleşme için har vurup harman savuran CHP'dir.
CHP seçmeni bu gidişata el koymalıdır. Ne demek istediğimi mutlaka anlarlar, ama şüpheleri varsa, Meclis tv'ye odaklanıp, objektif kararlarını kendileri versinler. Olur ya, ben bir AK Partili siyasetçiyim, önyargılı davranabilirim.
CHP, dört yıllık yasama süresini, her şeye hayır diyerek ve HDP'nin de desteği ile sürekli kriz çıkararak heder etmeyi kafasına koymuşa benziyor.
Sayın Başbakan'ın cumartesi günü “Gelin destek verin, geçici değil, tam bütçe yapalım” teklifine Kılıçdaroğlu tabii ki “Hayır” dedi.
Bir anamuhalefet partisinin, 78 milyon vatandaşın daha iyi hizmet almasını sağlayacak bir karara neden hayır dediğini anlayabilmek mümkün mü?
Kürsüyü sürekli küfür, yalan ve iftira ile, olmadı havanda su döven usül itirazlarıyla işgal etmek, yüzde 48 oya yapılmış en büyük saygısızlık değil mi?
Yüzde yüz haklı olunan bir egemenlik ihlalinde, Putin'i aratacak sözler sarf eden Kılıçdaroğlu'nu onaylıyor mu CHP'li seçmenler?
Atatürk'ün yaşasa ıslak odunla kovalayacağı türden (FETÖ ve DHKP-C flörtleri ile) gayrımilli ve gayrıyerli savruluşların odağı olmayı hak ediyor mu CHP?
CHP, çoğu zaman HDP'yi gölgede bırakacak marjinal bir örgüt gibi davranıyor Meclis'te. Siyaseti anlamsızlaştırıyor, kalitesizleştiriyor.
Gerçek eleştiri de başka bahara kalıyor. Bu türden yıkıcı bir tutum, AK Parti'ye değil, öncelikle ülkeye zarar verir. Kutuplaşma, otoriterlik, gerginlik diye Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın ensesinde boza pişirmeye çalışanların, niyetleri halis ise, CHP, HDP ve MHP'ye söyleyecek lafları yok mu?
Yoksa, Atatürk mezarından kalkıp gelemez ama, bu millet 1 Kasım'da olduğu gibi ıslak odunu 2019'da bu kez daha şiddetli indirir tepelerine.
Benden uyarması...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Operasyon çökünce...
9.05.2019 - Kızgın demiri soğutma yöntemleri...
2.05.2019 - Müzik ve terör örgütü listelerinin benzerlikleri...
24.04.2019 - Taşın altına elini yine Erdoğan koydu...
21.04.2019 - Millet İttifakı neye kuluçka oldu?
18.04.2019 - Organize kötülüğün peşini bırakmayacağız...
16.04.2019 - CHP'nin 2019 resmi
13.04.2019 - Mazbata fetişizmi neye delalet?
10.04.2019 - 31 Mart’ta Türkiye neyi başardı?
3.02.2019 - Bu seçimin adaletsizliği…
28.03.2019
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Ad Soyad Giriniz...
Bu günkü Takvim yazarının sonuçta yazdıkları ile Arka sayfadaki Tele - vole cinininbozduğu yazıları , acil müdahaleleri ile paklaştırmaya çalışan zihniyet hizmet vermeye devam ediyor. Sözümü o nun şu sözleriyle bitiriyorum 2013 her açıdan barış ve uzlaşma yılı olsun istiyorum tüm kalbimle...Buna ihtiyacımız var... Görüşmemek üzere.
Ad Soyad Giriniz...
BU GÜN, Takvimin 7 şubat 2013 gösterdiği sıralarda masalarımızı dizayn etmeye çalışırken; Yazar Rasim şairin sonuç bölümüne katılayım derken, arka sayfada , bir tele- vole sözcüsü aşırı hız yapıp,gideceği , sırada paklanmamış bir hastaneye toslamış. Müdahale anında yapılmıştır. ACİL SERVİS
Ad Soyad Giriniz...
Sayın izleyiciler, buyrun bu karmakarışık maç şölenine. Kim ne anladıysa öyle yorumlasın. EGOM , İzin vermediği için Ben diyemedim. Ağaçtan bir meyve( a) düşmüş dibine.Armut mu ? Elma mı ? bilen yok!