Markar ESAYAN
Pazar günü yapılan AK Parti 3. Olağanüstü Kongresi’nin tabii ki teşkilatımız için çok önemli bir anlamı vardı. 998 gün sonra manevi olmasa bile, fiziki olan ayrılık sona erdi. 10 Ağustos 2014’de Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Erdoğan, 16 Nisan anayasa değişikliği ile partisiyle yeniden kucaklaştı. Dolayısıyla kongrede büyük bir heyecan ve izdiham vardı.
Aynı zamanda herkes bu kavuşmanın Türkiye demokrasisi açısından öneminin farkındaydı. Bunun prosedürel bir mesele olmadığını daha önce ifade etmiştim. Aslında Türkiye’nin vesayetler karşısında verdiği, son dört beş yıldır yıkıcı hale gelen mücadelesinde büyük bir başarı tahakkuk etmiş oldu.
Cumhurbaşkanı yeni atılım sürecini anlatırken, o önemli sözü tekrar etti. Artık hiç kimse 15 Temmuz öncesine dönemezdi, aynı kalamazdı. Millet değişim istikametini göstermişti. 16 Nisan anayasa değişikliği bunun bir sonucuydu. Sayın Erdoğan’ı yalnızlaştırmaya, AK Parti’yi ve tabanı dağıtmaya dönük kumpaslar çökmüştü.
Her ne kadar anladığımızı düşünsek de, 16 Nisan’da yapılan reformun hayatımızda ve Türkiye’nin geleceğinde tahmin ettiğimizden daha derin etkileri olacak. Millet iradesinin ilk ve son sözü söyleyeceği, bunun temel kural haline geleceği yeni sistemde, hiçbir şeyin eskisi gibi kalması söz konusu değil.
AK Parti, zaten son 15 yıllık başarılarını 16 Nisan’da yapılan şeyi kendi hareketinde ilke edinmesi sayesinde elde etti. Millet iradesini hiyerarşinin en tepesine koymak, milletin taleplerini siyasete tercüme etmek ve gerçekleştirmek… Vesayetin karşısına çıkardığı, sonra uluslararası güçlerin açıkça devreye girdiği engellemelerde, millet Erdoğan ve AK Parti’ye her zaman sahip çıktı. “Dik dur eğilme, bu millet seninle!” sloganı bu rasyonel ilişkiyi özetliyordu.
Ama artık sadece Erdoğan ve AK Parti’yi bağlayacak ilkesel bir tercih değil, tüm siyasi ve kamusal hayatı kapsayacak bir mecburiyet ile karşı karşıyayız. Millet iradesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kurumsallaşmıştır. Siyaset, bürokrasi, sivil toplum, medya, sendikalar, odalar, işdünyası ve kamusal alanda boy gösteren hangi kesim varsa, patronu millet olmuştur.
Burada millet derken, 80 milyonun tamamını kast ediyorum. 16 Nisan’da “hayır” oyu veren vatandaşlarımız da, süreç içerisinde yeni sistemin avantajlarını fark ve takdir edeceklerdir.
15 Temmuz’u 16’ya bağlayan gece, o en zor anda Facetime’da milletine seslenen Cumhurbaşkanı’nın “Ben hayatımda milletimden başka güç tanımadım” sözleri kulağımızda çınlıyor. Bu zihniyetin kurumsallaşmış olması aziz milletin başarısıdır. Haliyle, bu şiarla hareket etmiş, bu tarihi değişimin siyasi taşıyıcısı olmuş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisiyle kurduğu ilişki, yeni dönemin en önemli dinamosu olacaktır.
200 yıllık sıkıntılı bir sürecin parantezini kapatmış olduk. Artık her aktörün işi çok daha zor. Bu zorluk, pozitif bir değişimi ima ediyor ve Türkiye demokrasisinin güçleneceğini gösteriyor. Artık hiçbir cumhurbaşkanı adayı, hiçbir parti, yüzde 50+1’i ikna etmeden yönetme ehliyetine sahip olmayacak. Olduğunda ise sığınabileceği bir mazereti olmayacak. İktidar, bundan böyle millet iradesi dışında herhangi bir yerde aransa da bulunamayacak.
Millet iradesinin bu kadar güçlendiği yerde, Türkiye normalleşme, rasyonelleşme, kendi gündemini kendisi belirleme, liyakate dayalı iş yapma ve uzlaşma imkanlarına sahip olacak. Uyum gösteremeyenler, maslahat güdenler de tasfiye…
O yüzden, özellikle siyasi partilerin neyin ne ölçüde değiştiğini iyi anlamaları gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında bunu anlatmaya çalıştı özetle. AK Parti dahil olmak üzere tüm siyasi partiler bu değişime hızlı şekilde uyum göstermek durumunda.
2019 seçimleri bu anlamda kendisini geleceğe atanlar ile geçmişte kalanlar arasındaki bir mücadele olacak.
İyi haber ise, her durumda kazanan milletin ve ülkenin tamamı olacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019