Mustafa Karaalioğlu
Tecrübe denilen ve sık kullanıldığı için de kulaklarda sıradan bir ses etkisi yapan kelime sadece insan hayatının değil ülkelerin de en büyük sermayesidir. Bir önceki nesilden miras kalan bilgi ve alışkanlıklarla; zamanın şartlarının ürettiği yeni bilgiler, yanılgılar ya da deneme yoluyla elde edilmiş davranış biçimleri, karar alma becerileri vs. hem insanın hem de toplumların tecrübe havuzunu oluşturur.
***
Mesela, hukuk devleti prensibi, kanun önünde eşitlik ya da genel olarak demokrasi böyle bir tecrübenin sonuçlarıdır. İnsanlık yüzyıllar boyunca bir arada yaşamanın olabilecek/olamayacak her türlü yolunu denedikten sonra, inanç, din, dil, yaşama hürriyeti, temel hak ve özgürlükler dahil bütün insani değerlerin korunabileceği sürdürülebilir bir sisteme böyle ulaşmıştır. En ideal olanı değil ama ortak tecrübenin eseri olarak en iyi sisteme… Nitekim böyle olduğu için de hukuk devleti ve demokrasi mekanizmaları bazı toplumlarda başarılı bir şekilde işlerken bazılarında işlememekte; bizim gibi bazı ülkelerde ise bazen işlemekte bazen de teklemektedir.
Türkiye de kaçınılmaz olarak, hem yıkımla biten imparatorluk döneminin ardından, hem de 20’nci yüzyıl dünyasının gerçeklerinden yola çıkarak serbest seçim sistemi, çok iyi işlemese bile hukuk devleti prensibi ve en nihayet demokrasiyi tercih etmiştir. Demokrasiye ulaşmak bütün seçeneklerin denenmesi ve denenmeyenlerin de dünyadaki örneklerinin görünüp analiz edilmesinden sonra tek çare olarak mümkün olmuştur. Yani, bu ülkenin tarihi tecrübesinin sonucudur. Art arda yaşanan askeri darbelere rağmen her defasında yeniden inşa edilmesi ve vazgeçilmemesi de yine bu tecrübenin emrettiği bir durumdur.
Demokratik kurumlarla dünyadaki güç ve çıkar mücadelesini birbirine karıştırıp, bu değerlerin sadece Batı’ya ait olduğunu zannedenlerin demokrasi de neymiş, tarzındaki itirazları hiçbir anlam ifade etmez. Bunu bağımsızlık ve yerlilik adına dile getirmek de anlamsızdır. Zira, yine tarihi tecrübe göstermektedir ki Türkiye’nin bağımsızlığı da milliliği de ancak ortak bir demokrasi kültürünün oluşmasıyla, kurumların işlemesiyle sağlanabilmektedir. İnsanların devlete ve sisteme aidiyetlerinin arttığı anlar, farklılıklar arasında dayanışmanın gelişmesi, ancak herkese eşit erişim imkanı sağlandığı ve kanun önünde eşit muamele görme kabiliyetinin arttığı yani demokrasinin geliştiği zamanlardır.
Sadece demokrasi değil, bilimsel ve kültürel gelişmenin gerekliliği de bir tarihsel tecrübedir, çünkü en basit haliyle Osmanlı’nın sonunun getiren faktörlerden en az ikisi bu alandaki geri kalmışlığa bağlıdır. Can acıtan tecrübeler ülkenin bu alandaki eksikliklerin giderilmesi için motivasyon olmuştur. Öte yandan, bugün hâlâ yüksek teknolojide yaşanan zayıflık ile özellikle dijital dünya liginde en alt sıralarda bulunuyor olmamız da bu acı tecrübeden gereken dersin alınmadığını gösterir.
***
Bir başka tecrübe de dış politikadaki yönelimlerdir… Cumhuriyet döneminin ikinci 50 yılında gelişen Avrupa Birliği’ne ait olmak hedefi yine tarihsel tecrübenin eseridir. Tıpkı, ülkenin güvenliği konusunda gerekli görülen NATO üyeliği gibi… Ortak bir değerlendirmenin sonucu ülke için en iyi gelecek planının Avrupa değerleri ve ekonomik imkanlarından istifade etmek olduğuna karar verilmiş ve bu yolda yürünmektedir. Hem AB hem de İslam dünyasıyla iyi ilişki kurabilmek de son dönemde önemi ve gereği anlaşılmış, yine bir başka ortak tecrübe kararıdır. Her iki alanda da yetersizlik yaşanması başka bir mesele…
Türkiye’nin zengin, acılı ve sayısız denemelerle dolu bir tecrübe zincirinden geldiğini unutmayalım. Unutmayalım ki, her sabah dünyayı yeniden keşfetmek gibi yorucu bir mesaiye uyanmayalım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025