Yusuf Ziya DÖGER
Barışa yönelik antlaşmanın Erdoğan ve Öcalan’ın temsil ettiği güçler arasında gerçekleşeceği açıkça anlaşılmaktadır.
Erdoğan’ın manevra alanının geniş ve siyasi tabanının nabzını farklı yöntemlerle tuttuğu bilinmektedir. Aynı zamanda Öcalan’ın bunlardan mahrum olduğu gerçeği de rahatlıkla görülmektedir.
İkilinin geliştirdikleri stratejiler şöyle;
- İkilinin, yardımcılarına fazla güvenmediği ve direkt birbirinin kafasındakileri okumaya çalıştıkları.
- İkili, kazanmak için rakibine uzun ömür dilemektedir. Rakipler arasında bugüne kadar pekte görülmüş bir durum değildir.
- İkili, kendi tabanından daha çok rakibinin tabanını ikna etmeye yönelik mesaj hazırlıyor ve bölgedeki dinamik uluslararası dengelere şifreli mesajlar yollamaktalar.
- İkili, riskli bir kumar masasına oturduklarının farkında olup oyundaki son kozlarını oynadıklarının bilincindeler.
Toplumun tüm kesimlerinin barış sürecine ait koşullara yönelik tutumları gelecek açısından önemlidir.
Kürtlerin siyasal zemine kaydırmak istedikleri mücadelenin geleceğe yönelik bir arayış ve tüm taraflar açısından olumlu olduğu görünmektedir.
- Bugün gelinen noktada otuz/kırk yıldır Kürtlerin varoluşlarına yönelik sürdürdüğü mücadele biçiminin sonuna gelindiği izlenimi var.
- Ancak yeni mücadelenin nasıl olacağı konusunda kafalar net olmadığı gibi, bu konuda şimdiden bir şeyler söylemek için erken.
- Siyasal devlet aklının gelinen noktadaki yol haritasının verilerinden bir kısmının ortaya çıkmasına rağmen, bu aklın net bir tavır aldığını söylemek güç görünmektedir.
- Siyasal devlet aklının, Kürtlerin siyasal alana kaydırmak istediği mücadeleye karşı kendisini nasıl konumlandıracağı konusunda herhangi bir yol haritası belirleyip belirlemediğini henüz bilmiyoruz.
- Türk siyasetinin muhalefet kanadı ise elindeki siyasi malzemeyi kaybetme endişesi taşıdığını gösteren veriler ortaya koymuştur.
- Kürtler içersinde de siyasal alanda faaliyet gösteren/göstermeye başlayan farklı düşüncelerin birbirini hazmetmelerine yönelik henüz net bir tutum görünmemektedir.
Tarihsel süreçte Kürtler sorun yaşadıkları rakipleriyle anlaşmaya çalıştıklarında hep ilk adımda tuzağa düşürülme ile karşı karşıya kalmışlardır. Ki bugün hâlâ Kürtler arasında bu tuzakların nasıl işletildiği konuşularak canlılığını korumaktadır.
Kürtler tarihsel süreçte uğradıkları her ihanet ve yenilgiden sonra da ciddi bir kıyımla karşı karşıya kalmışlardır. Katliamlardan geriye kalanlara ise matem tutma ve ağız dolusu ağlama bile çoğu zaman fazla görülmüştür. İlginç olan ise katliamlardan kurtulanların katliama uğrayanlardan daha fazla ceza çekme ile karşı karşıya kalmış olmalarıdır.
Tarihin dönemsel şartlarında halkının genelini kapsayan eğitim kurumları oluşturmayan Kürtler yaşadıkları katliam ve ihanetleri sözlü (kılam, stran, dêyir) edebiyatlarıyla devam ettirebilmişlerdir.
Edebiyatlarında varoluş için gösterdikleri yiğitlikler kadar uğradıkları ihanetleri de işlemişler. Çoğu zaman uğradıkları yenilgileri kadere bağlayarak evlatlarından olan ihanetçilerine de nefretlerini belirtmişler. Sonuçta hayata küserek yaşanan tüm acıları, geride kalanlar göğüslerinde saklamışlar.
Ama bugün Kürtlerin evlatları artık eskisi gibi değil. Proje üretebiliyor, öz eleştiri yapabiliyor, birbirlerine kenetlenebiliyor, diğer parçalarda yaşayan akrabalarına sahip çıkma duygusu geliştirebiliyor. Kısacası Kürtler ben de varım, buradayım ve kendi kendime yetebilirim diyebiliyorlar.
Bugün sessiz Kürt ekseriyeti barış için gelinen noktada anlaşmanın nihayetine kuşku ile bakmaktadır. Ancak mücadeleye aktif şekilde katılanlar ve bedel ödeyenler ise doğal olarak sürece güvenilmesi gerektiğini savunmaktadırlar.
Siyasal alana kaydırılması planlanan yeni mücadele biçiminin benimsenmesi açısından siyasal aklın asimilasyon ve inkâr politikalarından vazgeçtiğini deklere etmiş olması, sorunun belli boyutlarını kavradığını gösterse de, siyasal aklın süreç içerisinde akıl çelme faaliyetlerine başlayacak/başlayan çevrelerden etkilenmemesi önemlidir.
Keza bu çevreler silahlı çatışmanın durmasını fırsat bilerek üstünlük elde ettikleri algısını topluma yaymayı hedeflemektedirler. Bu, Kürtler açısından sorunun yeniden sahaya sürülmesi anlamını taşımaktadır. Siyasal aklın bunu iyi okuması gerekiyor. Ki, ortaya çıkmaya başlayan dili kullanmaktan vazgeçmeli ve hatta torpillemelidir.
Siyasal akıl, ilerleyen dönemde süreçten kaynaklanacak yeni sorunlarla karşılaşılmasını istemiyorsa geniş Kürt halk kitlerini hedefe koyarak düşünmelidir. Temel sorunların belirlenmesini iyi hesaplamalı ve en kısa zamanda faaliyete geçmelidir.
Yalnızca Ortadoğu’da meydana gelebilecek gelişmelere odaklanarak Kürtlerin geleceğini tanzim etme vehmine kapılmadan sınırları içerisindeki sorunu çözmeye yönelmelidir. Ortadoğu’da kurulan satranç tahtasının önemli bileşenleri dört parçaya ayrılmış olan Kürtlerdir.
Siyasal aklın odaklanması gereken öncelikli kısım sınırları içerisindeki Kürtler olmalıdır. Kürtler arasında önemli bir siyasi aktör olarak kabul gören iktidar, Kürt halkını dikkate almadığında ayağının altındaki zeminin de kayacağını görebilmelidir.
Erdoğan, bölgenin İslami hassasiyetinin kendisini sürekli destekleyeceği varsayımıyla hareket etmemelidir. Gelinen noktada süreç taçlandırılmazsa, bilmelidir ki kendisi oluşacak ortamdan en fazla etkilenen unsur olacaktır.
Sorunun diğer aktörü olan Kürt siyasal aklını temsil eden BDP ise kendisini önceleyerek soruna yönelme eğilimi göstermektedir. Silahlı eylemin temel strateji olmaktan çıkarılması elbette bu parti için gelecek açısından hem olumlu hem de olumsuz veriler taşımaktadır.
Türk siyasetinin işleme biçimi gibi Kürt siyasal aklının da kendisini belli bir iradeye teslim etmesi işin açmazını oluşturmaktadır. Farkında olmaları gereken şey, Kürt halkının temel talepleridir. Sadece bu talepleri bir noktaya ve kişiye odaklayarak elde edilebilecekleri yanılgısından kurtulmaları gerekiyor.
Parti içerisindeki Kemalist düşünceye yatkın kanadın aslında Kürt halkının realitesinden uzak olduğunu görmeleri gerekir. Kürt halkının, Kemalist düşünce ile Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde barışık yaşamadığını/yaşayamayacağını siyasal tarih verileri birçok kez açıkça ortaya koymuşken bunu gözden kaçırmamaları gerekir.
BDP içindeki Kemalist damar, Kürt halkına zamanın ittihatçı mantığını aşılamaya çalışıyor. Anadolu'yu anlamayan ve kavrayamayan ittihatçı kadroların egemenliği ele geçirdiklerinde değerler açısından taş üstünde taş bırakmadıklarını akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Kürt halkına benimsetilmek istenen ittihatçı mantığın iç yüzü 80 yıl sonra da olsa halk tarafından fark edilmiş ve gereği yapılmıştır/yapılamaktadır. Bilinmelidir ki, Kürt halkı bunu daha erken fark edecek ve hatta bugün bunu fark etmiş durumdadır.
Kürt halkı kendi içinden çıkan özüne uygun davranan herkesi minnetle yâd etmiş ve gelecekte de yâd edecektir. Eğer BDP de hayırla yâd edilmek isteniyorsa Kemalist mantığı bir tarafa bırakarak halkın özüne uygun duruş sergilemelidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2018
21.02.2018
13.10.2017
24.09.2017
27.03.2017
27.02.2017
16.02.2017
31.01.2017
28.01.2017
22.01.2017