Akın ÖZÇER
Türkiye’de ağustos ayının ilk haftası Yüksek Askerî Şûra’nın (YAŞ) olağan toplantısı ve bu bağlamda asker-sivil ilişkileri gündeme gelir. Bu yıl da öyle oldu ama askerle sivil arasında bu kez uyumlu bir çalışma olduğundan söz edildi. Kabul etmek gerekir ki YAŞ “kuruluşu ve görevleri hakkındaki” 17 Temmuz 1972 tarihli ve 1612 sayılı kanunda yer alan anti-demokratik hükümleriyle dikkat çeken bir kurul. Yasanın 2. maddesi, Şûra başkanı olarak başbakanı zikrediyor ama çoğunluğu askerlerden oluşan üyelerinin “terfi işlemleri ile ilgili konulardaki oy hakkı ve değerlendirme notu eş değerdedir” hükmü bu başkanlığı sözde bırakıyor. Şura’nın diğer sivil üyesi olan Milli Savunma bakanı devlet protokolü öndegelim sırasına uygun şekilde Genelkurmay başkanından sonra yer alıyor ve bir seçilmiş olarak başbakana vekâlet dahi edemiyor ne yazık ki. Bu görevi üstlenen Genelkurmay başkanı ayrıca ikinci olağan toplantının tarihini saptama ve Şura’yı olağanüstü toplantıya çağırma yetkilerini elinde bulunduruyor.
YAŞ yetkisine giren her konuda yasanın 5. maddesine göre toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karar aldığından, sayısal çoğunluğa sahip askere, bağlı olduğu seçilmiş hükümetten bağımsız karar alma imkânı tanıyor. Yasa ancak eşitlik hâlinde başbakanın katıldığı tarafın oyunun geçerli olacağını hükme bağlıyor ki bu da hükümetin katılmadığı kararların yine de alınabileceği anlamına geliyor. Kararları engelleyebilecek tek siyasi otoritenin kararnameleri imzalama yetkisine sahip olancumhurbaşkanı olduğu görülüyor. Halkın çoğunluğunun oylarıyla oluşmuş hükümetse, atanmışların çoğunlukta olduğu bir kurulun aldığı kararlara uymak zorunda kalıyor. Buna imkân veren böyle bir yasa bu ve Anayasa’nın 2. maddesindeki “demokratik devlet” ilkesine nasıl aykırı bulunmaz; anlamak mümkün değil.
Bu durum atamalarda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin siyasi otoriteden çok kendi komutanlarını, yani atanmış üstlerini dikkate almasına yol açıyor. Askerin sivil otoritenin denetiminde olduğu ve demokrasinin temel değerlerine sahip çıktığı demokratik bir hukuk devletinde bu normal bir şey belki ama Türkiye gibi askerin demokrasi sicili parlak olmayan bir ülke için aynı şeyi söylemek kolay değil. Evrensel demokrasi ilkelerini gerçekten benimsiyorsa, asker bu garabetin giderilmesi için kendisi girişimde bulunmalı.
Ama böyle bir girişim bir yana, askerin izleyegeldiği tutum, demokrasiyle bağdaşmayan ayrıcalıklarının ne pahasına olursa olsun muhafazası yönünde oldu hep. Örneğin AB sürecinde gündeme gelen siyasi reformlar bağlamında Anayasa’nın YAŞ kararlarını yargı denetimi dışında bırakan 125. maddesinde değişiklik yapılması önerisine karşı çıktı. YAŞ’ta hükümetin istemediği kararları alabilecek, bu kararları yargı denetimine açmayacak ve buna demokrasi diyeceksiniz. Bunu siyasi ölçütlerine aykırı buluyorsa AB’yi Türkiye’yi bölmek istemekle, “asker AB’yi istemiyor” diyenleri TSK’yı yıpratmakla suçlayacaksınız. Demokrasi, çerçevesi karargâhta belirlenen bir rejim değil ki. Öyle “olunacak, ol” diye emretmekle de demokrat olunmuyor. Demokrasinin evrensel ilkelerine uymak gerekiyor elbette.
Genelkurmay eski Başkanı Emekli Orgeneral Hilmi Özkök tanık olarak dinlendiği davada kendisine gösterilen Ergenekon şemasının yüzde 90 doğru olduğunu söyledi. Türkiye’yi pahalıya mal olacak bir “21. yüzyıl darbesinden” kurtaran Özkök Paşa’nın mahkemede anlattıkları bu süreçte yargılanan birçok emekli ve muvazzaf generalin darbe planlarında rol aldığına ilişkin iddiaları güçlendiriyor. YAŞ’ın gündemine bu yıl bu kadar çok tutuklu yargılanan generalin terfi ve tayin işlemlerinin geldiğine bakılırsa, anayasa ve yasaların askere tanıdığı egemenlik alanı demokrasiye karşı eylemler için hoyratça kullanılmış belli ki.
Demokrasiye aykırı eylemler Özkök Paşa’nın tanıklık ettiği davayla sınırlı değil ne yazık ki. Zirve Yayınevi katliamı ek iddianamesine bakılırsa, darbe ve muhtıra girişimleri hiçbir şey değil. İddianame TSK içinde JİTEM’den başka eli kanlı bir gizli örgütün daha varlığından söz ediyor. Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde 1993 yılında kurulmuş Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi’nin (TUSHAD) açıklanan amacı “ülke bütünlüğüne, devletin üniter yapısına ve bekasına karşı tehlike oluşturan misyonerliğe karşı önlem almak”. Ama misyonerleri veya bu etiket altında gayrımüslimleri doğrudan tasfiye etmek gibi bir yöntem benimsediği anlaşılan örgütün bagajında birçok siyasi cinayetin olduğuna ilişkin çok ciddi iddialar var.
AGOS’un 29 Haziran 2012 tarihli sayısında “Modern Teşkilat-ı Mahsusa” başlığı altında yayımlanan konuyla ilgili yazıda, kabul edilen ek iddianamenin “Türkiye’de son dönemde işlenen pek çok cinayetin aydınlanmasına yönelik önemli ipuçları sunduğu” belirtiliyor. Ek iddianame Zirve katliamının yanı sıra Rahip Santoro ve Dink cinayetlerinin de TUSHADtarafından düzenlendiğini öne sürüyor. Tesadüfe bakın ki TUSHAD’ın kurucusu olarak ikinci Ergenekon davasında tutuklu yargılanan tanıdık bir emekli general karşımıza çıkıyor.
YAŞ kararlarıyla yeniden gündeme gelen ve rayında gitmediği bir kez daha açıkça görülen asker-sivil ilişkileri Türkiye’nin demokrasiye geçiş sürecinin kritik eşiğini oluşturuyor. Bu eşiği atlamak şart ama bunun için siyasi partilerin öncelikle askerin egemenlik alanını sıfırlayacak ve faaliyetlerini siyasi denetim altında tutacak demokratik bir anayasa üzerinde uzlaşmaları gerekiyor.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018