Ali BAYRAMOĞLU
Seçim sonuçları kimi kesimlerde endişe yarattı.
Pek çok köşede, 'yolsuzluklarla itham edilen, yargıya müdahale eden, yasaklarla yol aldığı düşünülen bir siyasi iktidar'ın seçimlerden büyük başarıyla çıkmasını, 'toplumdaki demokrasi duyarlılığının düşüklüğü' olarak ele alan yorumlar yapılıyor.
Sanki malum bir zihniyet yeniden uyanıyor.
Beklentilerin karşılıksız kalması önce seçmene yönelik sorgu ve soruya dönüşüyor.
Ardından tepki duyanın meşrebine göre, 'demokratik açıdan olgun olmayan halk', 'demokrasinin fazla geldiği halk', 'ahlak düşkünü orta sınıflar', en nihayet 'cahil halk' gibi parçalardan oluşan malum 'zincir' bir başka dil ve şekilde yeniden beliriyor.
Hayalindeki toplumu özleyen, varsayan, umut eden, buna karşın her gerçek ve fiili temasında gerçek toplumla kavgaya girişen seçkinci bakış açısı epeydir bu denli canlı olmamıştı.
Bu canlanma siyasette etkisizlikle at başı gider…
Nitekim öyle oluyor…
CHP'nin Türkiye'nin üçte birinde yüzde 10'un altında oy alan, sahile sıkışmış bir parti görünümüne bürünmesi buna bir örnektir.
Siyasi değerlendirmelerde de durum farklı değil: Toplumsal davranışları ideal düzeninizden, değer sisteminizden hareketle değerlendirirseniz bu davranışları anlamakta zorlanırsınız. Ve doğru-yanlış, bilinçli-cahil, ahlaklı-ahlaksız gibi manasız kategoriler üretirsiniz.
İnanç ve gelenek faktörü yıllarca sol ve liberal kesim ile dindar kesim arasında böyle bir anlama bariyeri oluşturmamış mıydı?
Seçim sonuçlarını 'yolsuzluklara ve yasaklara onay ya da duyarsızlık' olarak değerlendirenler yanılıyorlar.
Sanılanın aksine yolsuzluk ve yasak iddiaları muhtemelen AK Parti oylarında bir miktar olumsuz bir rol oynamıştır.
Ancak asıl mesele seçim sonuçlarının 'kimileri'nin hiç önemsemediği, dikkate almadığı ya da görmediği faktörler tarafından yönlendirilmesidir.
Özellikle orta sınıfın yaşam imkanlarına bir kaç çıta atlatan 'kamu hizmet politikaları ve ekonomik istikrar', yine alt ve orta sınıfların hareket alanı ve duyarlılıklarını besleyen 'ulusal ve toplumsal özgüven' bunlar arasında ön sıralarda yer alıyor.
Ancak en önemlisi şüphe yok ki, 'milli irade' vurgulu 'meşruiyet' ve 'kültürel kimlik vurgulu 'mağduriyet' meselesidir.
Gülen cemaatinin devlet içindeki keyfi eylemlerini, siyasi etkinliğini ve iktidara yönelik devirme hamlesini görmeyenler, cemaatin yargı bağımsızlığının ve kurum kalkanlarının arkasına saklandığını farketmeyenler, cemaat-iktidar çatışmasını ana mesele olarak ele alan ortalama muhafazakar seçmen davranışını da anlamazlar, anlamıyorlar.
Modern seçmenin aksine, AK Parti'yi sahiplenen muhafazakar seçmen, yolsuzluk iddiaları ve yasakların (fiili gerçekler olmakla birlikte) bu çatışmanın uzantıları olduğunun farkında 'Yolsuzluk iddiaları' ile bu 'iddialarının araç olarak kullanılması' bir çelişki oluşturduğu andan itibaren tercihini kimliğini temsil eden iktidardan, meşru siyasetten yana yapıyor. Yasakları da muhtemelen sistemin kalıcı hamleleri değil, geçici tedbirleri olarak ele alıyor.
Toplumun iç dinamiklerine inanmayanlar unutmasınlar, barış süreci sırasında Nisan ayında 'AK Parti'ye oy veririm' diyenlerin oranı yüzde 53'e ulaşmıştı.
Unutmasınlar, AK Parti AB etrafındaki reformları iç dinamiklerin gücüyle, toplum desteği sayesinde yapabildi.
Unutmasınlar ki, 2007'de askeri muhtıraya en ağır yanıtı yine bu toplum verdi. 2010 referandumunda bu toplum 'evet' demeyi bildi.
Unutmasınlar bu ülkede yaşanan en kıymetli değişim son 10 yılın sosyolojik değişimidir.
Bazı açılardan demokratik değerler bize hala uzak duruyor olabilir. Ancak bu toplum genel olarak 'demokrasi duyarlılığı ve özgürlükler' konusunda hassastır. Özellikle 'siyasi meşruiyet' konusunda genlerine işlemiş bir davranış biçimine sahiptir.
Mevcut çatışmalar içinde seçmenin bu eğilimi yolsuzluk iddialarını gölgelemiş olabilir.
Ancak bu durum bu iddiaları ortadan kaldırmaz. Özellikle muhafazakar seçmen düzeyinde kaldırmaz. Yapılan araştırmalar AK Parti'ye oy vereceğini söyleyen seçmenlerin yarısına yakınının kulağına bu konuda kar suyu kaçtığını göstermektedir.
Sıfırlanan bir şey yok.
Seçmen 'ayar' verdi.
Hepsi bu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025