Ali Saydam
Tevziratta sınır yok sanki. Batı medyası dur durak bilmiyor… Onlar yazıyor, bizim malum basın organları onlardan aldığını içeriye aktarıyor. Öyle bir hal aldı ki, müptezellikten yakında kendi ülkelerinde bile etki yaratacak güçleri kalmayacak.
Türkiye'den onların istediğini söyleyecek bir iki kişiyle görüşüp bütün Türkiye öyle düşünüyormuş gibi satarak geçinip gidiyorlardı. Artık doğrudan yalandan medet umar hale geldiler.
BBC ve Die Welt, Bişkek yakınlarında düşen Türk Kargo uçağının haberini, karlı günlerde Atatürk hava limanında çekilmiş THY uçaklarının fotoğrafıyla birlikte 'THY Kargo uçağı düştü', diye verdiler. Uçağın işletmecisi, hisselerinin bir kısmı Çinliler tarafından satın alınmış olan ATC Havayolları açıklama yaptı… Ardından THY açıklama yaptı… Bana mısın demediler… Aradan 8 saat geçtikten sonra Reuters, AFP ve BBC dün 14.00 gibi değiştirdiler haberi. İnsanların zekâsıyla alay etmenin şahikasındalar…
Ortalık karıştırmak, kafaları bulandırmak için oluşturulan korku ortamı ve 'Gitmeyin!' uyarılarına rağmen bunlara pabuç bırakmayarak Türkiye'ye gelen her yabancı aynı tespiti yapıyor:
“Yaratılan olumsuz hava ile Türkiye'de karşılaştığımız gerçekler arasında hiçbir alâka yok. Bu nasıl iş!”
Dün bir başka inci (!) de Financial Times'dan geldi. Gazete, Mehul Srivastava imzalı yazıda TL'deki düşüşün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “Türkiye için kurduğu büyük planları” tehlikeye attığını yazmış. Rastlantıya bakın ki tam da o saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan Borsa İstanbul'daki konuşmasında şöyle diyordu:
“Büyük projelerimizi engellemek için, kredileri zorlaştırmak başta olmak üzere her yolu denediler ama artık şunu herkesin bilmesi lazım. Eski Türkiye yok.”
Şöyle yazıyordu Financial Times: “2017'nin ilk iki ticari haftasında yüzde 12 düşen döviz kuru, Türkiye'ye her şeyden daha büyük bir ekonomik zafiyet getirdi. Geçen yıl darbe girişimini atlattıktan sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir planı vardı: Anayasayı elden geçirirken ekonomiyi bir arada tut, sonra da söz verdiğin siyasi istikrarı yatırımcılara sunacağın 'hoş geldiniz' paspasına dönüştür. Ancak sonrasında Türk Lirası erimeye başladı. 2017'nin ilk iki ticari haftasında yüzde 12 düşen döviz kuru, Türkiye'ye her şeyden daha büyük bir ekonomik zafiyet getirdi. Serbest düşüşteki lira nedeniyle ekonomistler, duraklama ihtimalinden endişe ediyor”…
Yazıda ayrıca, bir holding liderinin kendilerine “Her şey çok hızlı, öngörülemez bir şekilde değişiyor, bu yüzden toz dumanın yatışmasını beklemeyi tercih ediyoruz” dediği ifade edildi. Müthiş (!) araştırmacı gazetecilik örneği. Kerameti kendinden menkul bir holding yöneticisi… Haberin tonu, her zaman yaptıkları gibi o bir kişiye dayalı… Yalan dolan… Dedikodu…
Bunları okuyanlar işte o nedenle bizzat geldikleri zaman şaşıp kalıyorlar… Bizim ana muhalefetin 9 seçimdir şaşırdığı gibi…
İçindeki 'et' değilmiş!
Tüm dünyada iletişim ile şu veya bu şekilde ilgilenen herkes mutlaka 'yılın vakalarından biri' olarak tarihe not düşecektir. “Şu McDonald's köftelerinin et lezzeti olsa da pek et yokmuş içinde” diye takılanların, McDonald's'ın rakibi Burger King'in uydurduğu bir şehir efsanesine inandıklarını düşünenler şaşkınlık içinde… Dün medyaya “İçindeki 'et' değilmiş” başlığıyla düşen haber, ünlü hamburgercinin başının biraz ağrıyacağına işaret ediyor.
Bu kez yönetilecek kriz iletişimi, üzerine dökülen sıcak kahve yüzünden yüklü bir tazminat kazanan kadının şikâyeti sonunda yaşanan krizdekinden çok farklı… Markanın ana gövdesi, yani temel ürünü tehlikede. Ayrıca tehdit bu kez sokaktaki herhangi birinden de gelmiyor...
Ünlü İngiliz aşçı, TV programcısı ve Zorlu Alış Veriş Merkezinde de bir şubesi bulunan restoran zinciri Jamie's'in sahibi Jamie Oliver, McDonald's'a karşı açtığı davayı kazanmış. Oliver, McDonald's hamburgerlerinin içindeki “et”in, hayvansal yağ hamuru ve amonyaktan oluştuğunu defalarca iddia etmiş, sonra da konuyu mahkemeye taşımıştı.
Oliver kazandığı davayla, McDonald's fast food zincirinin gerçek et yerine, kasaplık hayvanın kesiminden geriye kalan et, tendon, yağ ve bağ doku karışımından oluşan macun kıvamındaki bir hamur ile amonyak kullandığını kanıtlamış oldu.
Karar, bu ürünlerin besin olarak dahi tanımlanamayacağına işaret ediyor.
Türkiye'de bu krizin hasarı nice olur, göreceğiz. McDonald's'tan yapılan ilk açıklamanın tonlaması, daha çok 'bir krizin iletişimi nasıl kötü yönetilir'e işaret ediyor.
Açıklama özetle şöyle:“McDonald's'ın hamburger köftesi, 1996 yılından beri Türkiye'de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylı ve uluslararası bağımsız denetim firmaları tarafından denetlenip onaylanmış tedarikçilerimizin tesisinde, McDonald's'a özel bir hatta, saf dana etinden katkısız olarak İslami usullere uygun şekilde üretilmektedir… McDonald's için üretim yapan tüm üreticilerimiz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın getirdiği kurallar ve Türk Gıda Kodeksi'ne ek olarak McDonald's'ın üreticileri için geçerli tüm gıda güvenliği koşullarına da uymaktadır.”
Gayet şık, steril bir açıklama. Ancak…
Ancak, kimse McDonald's'ın yasalara aykırı üretim yaptığını söylemiyor ki… Kendisini ifade ederken daha farklı bir yöntem bulmalı McDonald's. Bu işler yönetmelik maddesi okuyarak olmuyor. Yoksa Türkiye'de Burger King'e kaybettiği pazarda yakında esamisi okunmaz…
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019