A.Turan ALKAN
Geçen hafta yayınladığım, ‘Dünyanın en güzel köyü' başlıklı yazı güzel yankılamalara vesile oldu. Yaşadığımız ağır siyasî baskılar altında bu köşeyi okuyan insanların, doğrudan estetik meseleyle ilgili bir soruya kendi ölçülerinde cevap vermeleri beni heyecanlandırdı.
Cevapların mühimce bir kısmı, “Ama bizim köyümüz de hiç fena değil” meâlindeydi. Köylerinin fotoğraflarını gönderenler oldu. Yakın dostlarımdan biri, köyüne özene-bezene yaptırdığı yazlık taş evden detaylar ihtiva eden birkaç sevimli fotoğrafı ulaştırmak nezaketini gösterdi, “Böyle güzel örnekler de var” demeye getiriyordu. Bir okuyucum, “Sorduğunuz suallerin cevabı fukaralıktır; insanlar sefalet seviyesinde hayata tutunmaya çalışırken nasıl güzellik düşünebilirlerdi ki?” şeklinde bir itirazda bulundu. Hepsine teşekkür ederim, zira evimizin, çevremizin, yollarımızın, beldemizin ve şehrimizin güzel tarzda inşâsına dikkat kesilmek iyiye ve hayra işarettir; sağ olsunlar.
Aşağıda, kerpiçten mâmul köy evleri hakkındaki cümlelerimi eleştiren dikkate değer bir eleştiri mektubu bulacaksınız. Zevkle yayınlıyor ve Mimar Mehmet Berksan'a teşekkür ediyorum. Nasipse önümüzdeki hafta eleştiriler hakkındaki fikirlerimi belirtmek istiyorum. /ATA
Sayın Alkan;
“Dünyanın en güzel köyü” başlıklı yazınızı büyük bir keyifle okudum. Müsaadenizle bazı hususlardaki görüşlerimi belirtmek istiyorum:
1- Poçitel ile Orta Anadolu'nun kimsesiz köylerini karşılaştırmak biraz insafsız bir mukayese olmuş. Bu mukayese birkaç açıdan Balkan ırkının şanslı genleriyle donanmış Bosna-Hersek basketbol takımından bir milli oyuncu ile Konya çarşısında yemiş satan hacı amcayı yan yana koyup boylarını ölçmeye benzemiş:
1a- Poçitel önemli bir kavşakta bulunan bir garnizon köyüdür. Stratejik önemi ve konumu dolayısıyla hatırı sayılır bir bütçesi vardır. Bunu köyün tamamına değil, Şemsi Ahmet Paşa Camii'ne kafa tutacak özende yapılmış tek kubbeli camiine bakarak dahi görebiliriz. Dolayısıyla illa bir mukayese yapılacaksa, önemli kavşak noktalarında bulunan, kurulduğu ve geliştiği süre içinde önemli gelire sahip Safranbolu, Eğin gibi noktalar daha doğru rakipler olabilirler belki.
1b- Poçitel'in günümüzde sahip olduğu görüntü turistik ilgi neticesinde biraz fazla restore edilmiş olmasına bağlı olarak; zamanında sahip olduğu görüntünün biraz daha idealize olmuş halidir. Benzer şekilde herhangi bir Anadolu köyü de esaslı bir UNESCO bütçesiyle elden geçse, aslı muhafaza edilmek kaydıyla dahi göze oldukça farklı görünecektir.
1c- Poçitel halkı çok tembel ve fakir olsalardı ve çok isteselerdi bile kerpiç kullanarak evlerini yapamazlardı. Çetin rüzgâr ve bol yağış altında 2 sene sonra yaptıkları binalar toz şeker gibi dağılmaya başlardı.

Poçitel köyü
2- Türk köyleri bulundukları iklim koşulları ve yerel malzeme olanaklarından tamamen bağımsız olarak Anadolu'nun dört bir yanında sadece kerpiçten inşa edilmiş değillerdir. Kerpiç yapılar İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da yoğunlaşırlar. Mesela Ege'nin çoğu Türk köylerinde evler ya taştır ya da en azından taş temel üzerine kerpiç veya almaşık duvarla yapılmışlardır. Karadeniz'de ahşap binalar yaygındır; Doğu Anadolu'da taş binalar genel karakteristiği teşkil ederler. Yani yapı malzemesinin seçiminde rasyonel sebeplerin yattığı, uzak mesafeden nakliye gerekmeden temin edilen, zanaatı için hazır usta bulunan ve iklim şartlarına dayanıklı malzemelerin kullanıldığı görülür.
3- Kerpicin kendisi iptidai, kaçınılması gereken bir malzeme değildir. Her depremde yıkılan kerpiç binaların kusuru yapı malzemesinin kendisi değil, bu binaların yapımlarındaki teknik kusurlar ve bakımlarındaki ihmallerdir. Bugün Anadolu köylerinde inşa edilen briketten mamul köy evleri günümüz mimarisinin ne denli başarılı temsilcileriyseler, köylerdeki kerpiç yapılar da kerpiç mimarisi adına o denli temsilcilik vasfını haizleridir. Doğru iklim kuşağında yapılan, uygun tatbik edilen kerpiç yapılar, damlarının bakımı doğru yapıldığı, hatıllarında ve çatısında doğru kesitlerde ahşap malzeme kullanıldığı takdirde depremde yıkılmazlar. Her mevsim rutubet ve ısı açısından ideal iç mekan şartlarını sağlarlar. Bugün özellikle Avrupa'da yerel tekniklerle günümüzün tekniklerini bir araya getirerek çok başarılı kerpiç yapılar inşa edilmektedir. Bunların arasında modern mimariye sahip müze binaları dahi vardır.
4- Kerpicin yaygın olarak kullanıldığı ve iklimin de buna müsait olduğu bir coğrafyada taş malzeme mevcut olsa dahi, taş binaların yapılmaması o kadar da akla yatmayacak bir iş değildir. Bir yerde bir yapı malzemesinin mevcut olması, onunla bina yapılabilmesi için tek başına yeterli değildir. Malzeme, bu malzemeyi işleyecek yetişmiş işgücü ve müşteri talebi olmadan kullanılamaz. Anadolu'yu bırakın, 19.yy İstanbul'unda sürekli çıkan ve her seferinde şehrin birkaç büyük mahallesini kül eden yangınların önünü almak için kargir bina yapılmasını emreden fermanlar bile İstanbul gibi paranın da taşın da bol bulunduğu bir ortamda kargir binaların yaygınlaşmasını sağlayamamıştır.

Safranbolu
5- 1999 depreminde İstanbul'da, betonarme binaların bisküvi gibi dağılmasından yola çıkarak betonarme inşaat tekniğinin depreme dayanıklı olmadığı sonucuna ulaşmak ne kadar doğruysa, kerpiç malzemeyi de Anadolu'nun yoksul köy evlerinin günümüzdeki örneklerine bakarak suçlamak o kadar doğrudur. Mesela kerpiç yapıların damları bilindiği üzere toprak olur. Loğ taşı ile sürekli bu toprak sıkıştırılır; bu sırada da her sene üzerine az miktar yeni malzeme eklenir. Ne var ki zamanla çatı bu yükü karşılamayacak duruma gelir. Dolayısıyla belli aralıklarla çatının üstündeki toprağın kaldırılarak yeniden serilmesi, birikmiş yükün atılması gerekir. Günümüzde ise binalar çökene kadar toprak yığılmaya devam edilmektedir. Basit bir gerekliliğin yerine getirilmemesi kerpiç yapıların çökmesindeki en büyük kusurun malzemenin kendisinin değil, bakımını yapmayan insanın ihmali olduğunu göstermektedir.
Kerpiç mimari konusunda esasında 1940'larda İTÜ henüz Yüksek Mühendis Mektebi iken yoğun bir araştırma programı başlamış; uzun yıllar boyunca mimarlık fakültesi öğrencileri Anadolu'nun farklı bölgelerine gönderilerek kerpiç binaların hususiyetleri, yapım teknikleri, o yörede kullanılan kerpiç terkipleri tetkik edilmiştir. Bu araştırmanın temelinde yatan tespit, iklim koşullarının elverişli olduğu Anadolu kırsalında günümüzde dahi köylerde ev yapmak adına en rasyonel, ekonomik, çevreci ve sağlıklı tercihin kerpiç kullanmak olduğudur. Araştırmanın temel amacı da, ustalık–çıraklık zincirinin devamlılığının zarar görmesi ve imkanların da kısıtlılığı sebebiyle, eskiden tatbik edilen doğru yapı detaylarının göz ardı edilmesi neticesinde kerpiç mimarisi ile ilgili kaybolan teknik bilgi ve becerinin mevcut örnekler incelenerek yeniden elde edilmesi ve de günümüzün modern imkanlarıyla bu tekniğin iyileştirilmesidir. Bu konuda 1940'larda yayımlanmış çalışmalar hâlâ sahaflarda bulunabilmektedir. (İki örnek: Garbi Anadolu Mıntıkası (İzmir, Balıkesir, Kütahya) Kerpiç Binaları/Gazanfer Beken/İTÜ Mimarlık Fakültesi/1949 ve Orta Anadolu'da Köy Evlerinin Yapısı/Ruhi Kafesçioğlu/İTÜ Mimarlık Fakültesi/1949)

Bu değerli girişim ne yazık ki Demokrat Parti'nin seçilmesiyle akamete uğramıştır. Zira DP, kalkınma vizyonu kapsamında ilk iş olarak kerpiç yapıları bir utanç vesikası ilan etmiş ve bu yapı türünün ıslahı ve tekamülü için araştırma yapılması teklifini şiddetle reddetmiştir.*
Günümüz Türkiye'sinde medeniyete dair diğer birçok mevzuda da olduğu gibi, kerpiç yapılarda temel problem malzemenin bizatihi kendisi değil, onun liyakatsiz kullanımıdır.
Saygılarımla
Mehmet Berksan/ Mimar
*Kerpiç malzemenin Türkiye'deki serencamı konusundaki bu anlatılanlar, bu konuda Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli isim olan Prof. Dr. Ruhi Kafesçioğlu ile 2013'te yaptığım bir görüşmeye dayanmaktadır.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları




























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016