Cemil ERTEM

Gergedanlar, depremler ve kriz
26.10.2011
3043

 

Türkiye, deprem kuşağında bir ülke; bu gerçeği bir türlü kabul etmek istemiyoruz. Marmara depremine değin Türkiye’deki depremler öğretici olmadı. Doğu’nun, bu anlamda da, geri kalması her felakette ortaya çıkan bir gerçeğimizdi.

Türkiye, Marmara depremiyle depremi, sosyal-ekonomik-insani sorun olarak görmeye, önlem almaya başladı. Ancak Van depremi de, bence birçok açıdan bir milat. Bir kere Kürt sorunu dediğimiz tarihsel olgunun ideolojik boyutunu da bütün çıplaklığı ile gördük.

TV kanallarında ve sosyal medyada boy gösteren gergedanlaşmış yüzler bize faşizmin ancak insanlıktan çıkarak (gergedanlaşarak) olabileceğini gösterdi. Dolayısıyla faşizmin sıradanlaşmasını anlatan o unutulmaz oyunu ile Ionesco, hiçbir zaman ölmeyeceğini bize bu vesile ile anlatmış oldu. Ancak, insanlıktan çıkmış bu gergedanları, neredeyse her kesimin mahkûm etmesi, olağanüstü dayanışma ve yardım seferberliği, hiç şüphesiz bu toplumun taze bir başlangıç (barış) yapma isteğini de anlatıyor. Dolayısıyla Van depremi, Yunus’un masum gözlerinde faşizmin, bu toplumu henüz teslim almadığını göstermiş oldu.

Bugün ekonomi dünyası, hem AB’den gelecek ‘krizi tamir’ haberlerini hem de bizim Merkez Bankası’nın ‘planını’ bekliyor. Ancak her ikisi de yeni ve heyecan verici (radikal) değişiklikleri içermeyecek bizce. Merkez Bankası’nın OVP’da, çok açık olarak gözüken, temkinli duruşa uygun bir kur hedefi doğrultusunda, eskisi gibi yalnız ‘fiyat istikrarını’ öne alan bir çizgiye gelmekte olduğunu şimdiden söyleyebilir miyiz, bilmiyorum. Ben böyle olmamasını, Merkez Bankası’nın düşük faizde ısrar etmesi gerektiğini düşüyorum. Ancak, Merkez Bankası bugün, şimdiye kadar yaptığı hamleleri bir pakette toplayıp, TL arzını, daha da daraltacak önlemleri buna ekleyecek muhtemelen. Bu, döviz çıkışının soluğunu bir müddet kesebilir. Ancak, Merkez Bankası’nın bu yönde bir adımı, hem durgunluğa giden ve yüksek faiz sarmalını yeniden geri getiren yola bizi sokacak hem de kur seviyesini, örtülü de olsa, hedeflediği için dış şoklara karşı ekonomiyi daha kırılgan ve duyarlı hale getirecek bir kısır döngü olabilir.

Tabii en esaslı kısır döngü AB’nin krizinde... AB liderlerinin beş maddelik planında en göze çarpan ayrım, Euro Bölgesi’nde mali bütünleşmenin derinleştirilmesi vurgusu. Ama zaten ortada, doğru dürüst bir mali bütünlük yok ki bu derinleştirilsin. Örneğin ortak tahvil ihracı gibi ivedilikle devreye girmesi gereken uygulamalar başlatılmalı ki bu vurgu, inandırıcı bir başlangıç olsun. Ben, Merkel ve Sarkozy varken AB’nin mali bütünlüğü sağlayıp krizden çıkış adımları atacağına çok inanmıyorum. Sonuçta, bugün krizin geldiği aşama, hem ulusal ekonomi birimlerinin hem de AB gibi ulus üstü yapıların geçici adımları ile geçiştirilecek eşiği çoktan geçti. Artık burada ciddi bir kopuşu göze alacak daha radikal adımlara ihtiyaç var. 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (4)
  • Ad Soyad Giriniz...

    Ad Soyad Giriniz...

    20.12.2012 08:36

    Bolucu/sol akimlarin hakkindan ancak onlarin postuna burunerek gelebiliriz. Vatandas dogrudan soyleyince anlamiyor maalesef, ama bu sekilde anliyor hic degilse. Ben Tarafin yeni bir "gerilla basin" ornegi oldugunu dusunuyorum. Dusman mevzilerine caktirmadan siziyor ve imha ediyor. Gazetenin Turk solu kokenli yazarlarinin bu konuda eline su dokulemez. Roniler, Haliller, Melihler, Yildiraylar... bence Altanlar olmadan da bu gazete cok is cikarir...

  • CAN

    CAN

    20.12.2012 14:13

    "sol" kavramı kötü bir kavram değildir. Solcular da ülkenin selametini ve gelecek günlerin daha güzel olmasını arzular. "türk solu" diye devletçi-milliyetçi bir akım bunu yapmıyor olabilir.

  • Hayri İrdal

    Hayri İrdal

    22.12.2012 15:34

    Gerçeği tersten yazmış. Asıl konu "Tarafın Türk Solu ile Karın Ağrısı" olmalıydı. Hakikaten bu kadar çok sayıda sağcının bir araya toplanıp muhalefete muhalefet etmesi, solculara nasıl solculuk yapılması gerektiğini öğretmeye çalışması enteresan bir deneydi.

  • Hayri İrdal

    Hayri İrdal

    22.12.2012 15:34

    Gerçeği tersten yazmış. Asıl konu "Tarafın Türk Solu ile Karın Ağrısı" olmalıydı. Hakikaten bu kadar çok sayıda sağcının bir araya toplanıp muhalefete muhalefet etmesi, solculara nasıl solculuk yapılması gerektiğini öğretmeye çalışması enteresan bir deneydi.

Yazarlar