Cemil KOÇAK
Atatürk’ün özel mülkiyetinde bulunan çiftliklerini Hazine’ye bağışladığını biliyoruz. Atatürk, 11 Haziran 1937 tarihinde Trabzon’da iken Trabzon’da ikâmet ettiği köşkte, öğleden sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak’a yazdığı yazıda, “Çiftliklerin devri hakkında Başvekâlete yazılan mektup ve merbut [ilişik] listesi muvafıktır [kabulümdür]. İmzam tahtında Başvekile veriniz. Ben aslını imzaladım. Belediye ve idarei hususîyelere devredilecek olan emlâk için yazdıklarınız münasiptir [uygundur].” diyordu.
Atatürk, ölmeden kısa bir süre önce, mal varlığının bir kısmını içeren çiftliklerini devlet hazinesine bağışlamıştı. Atatürk'ün Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki çiftlikleri 134 bin dönümü geçiyordu. Bu çiftliklerde 13 bin 100 baş koyunu vardı.
Atatürk’ün sözünü ettiği yazı, yine 11 Haziran 1937 tarihinde, yani aynı gün yine bizzat Atatürk’ün imzası ile Başbakanlığa hitaben kaleme alınmış olan yazıdır. Bu yazıda Atatürk şöyle diyordu:
Atatürk’ün bağış yazısı
“Mâlum olduğu üzere ziraat ve ziraî iktisat sahasında fennî ve amelî tecrübeler yapmak maksadile muhtelif zamanlarda, memleketin muhtelif mıntıkalarında müteaddid çiftlikler tesis etmiştim. On üç sene devam eden çetin çalışmaları esnasında faaliyetlerini; bulundukları iklimin yetiştirdiği her çeşit mahsûlattan başka her nevî ziraat sanatlarına da teşmil eden bu müesseseler, ilk senelerden başlayan bütün kazançlarını inkişâflarına sarf ederek, büyük küçük müteaddid fabrika ve imâlathâneler tesis etmişler, bütün ziraat makina ve aletlerini yerinde ve faydalı şekilde kullanarak, bunların hepsini tamir ve mühim bir kısmını yeniden imâl edecek tesisat vücude getirmişler, yerli ve yabancı birçok hayvan ırkları üzerinde çift ve mahsûl bakımından yaptıkları tetkikler neticesinde, bunların muhite en elverişli ve verimli olanlarını tesbit etmişler, kooperatif teşkili suretile veya aynı mahiyette başka suretlerle civar köylerle beraber faydalı şekilde çalışmışlar, bir taraftan da iç ve dış piyasalarla daimî ve sıkı temasta bulunmak suretiyle faaliyetlerini ve istihsallerini bunların isteklerine uydurmuşlar ve bugün her bakımdan verimli, olgun ve çok kıymetli birer varlık haline gelmişlerdir.
Çiftliklerin yerine göre araziyi ıslâh ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhî yerler, hilesiz ve nefis gıda maddeleri temin eylemek, bazı yerlerde ihtikârla fiilî ve muvaffakiyetli mücadelede bulunmak gibi hizmetleri de zikre şayandır.
Bünyelerinin metanetini ve muvaffakiyetlerinin temelini teşkil eden geniş çalışma ve ticarî esaslar dahilinde idare edildikleri ve memleketin diğer mıntıkalarında da mümasilleri tesis edildiği taktirde, tecrübelerini müsbet iş sahasından alan bu müesseselerin; ziraat usullerini düzeltme, istihsalatı artırma ve köyleri kalkındırma yolunda devletçe alınan ve alınacak olan tedbirlerin hüsnü intihap ve inkişâfına çok müsait birer âmil ve mesnet olacaklarına kani bulunuyorum ve bu kanaatla tasarrufum altındaki bu çiftlikleri, bütün tesisat, hayvanat ve demirbaşlarile beraber Hazine’ye hediye ediyorum. Çiftliklerin arazisi ile tesisat ve demirbaşlarını mücmel olarak gösteren bir liste ilişiktir. Muktazi kanuni muamelenin yapılmasını dilerim.”
Atatürk’ün bağışladığı mallar
Yazının ekinde söz konusu çiftliklere ilişkin ayrıntılı bilgi bulunuyordu. Orman Çiftliği antetli olan bu yazıya göre;
Ankara’da Orman, Yağmurbaba, Balgat, Mâcun, Güvercinlik, Tahar, Etimesut,
Çakırlar çiftliklerinden oluşmuş olan Orman Çiftliği,
Yalova’daki Millet ve Baltacı çiftlikleri, Silifke’deki Tekir ve Şövalye çiftlikleri, Dörtyol’daki portakal bahçesi ile Karabasamak çiftliği ve Tarsus’daki Piloğlu çiftliği Hazine’ye devrediliyordu.
Çiftliklerin genişliğinin toplamı 154.729 dönümü buluyordu. Çiftliklerin içinde toplam 51 adet bina ve tesis vardı. Ayrıca, bir bira, bir malt, bir buz, bir soda ve gazoz ve bir de deri fabrikası mevcuttu. Bu rakamlara bir ziraat aletleri ve demir fabrikası ile biri Ankara’da ve diğeri de Yalova’da bulunan iki ayrı süt fabrikasını da eklemek gerekir.
Diğer yandan, yazıda çeşitli imalathâneler ile bir de değirmen belirtilmişti. Bir başka bilgi ise, biri Ankara’da ve diğeri de Yalova’da olmak üzere iki tavuk çiftliğinin, Yalova’daki çiftliklerde iki özel iskele ile liman tesisatının varlığı ve üçü Ankara’da ve ikisi de İstanbul’da olmak üzere beş satış mağazasının bulunmasıydı. Yazıda, çiftliklerde bulunan sulama tesisatı, kanalizasyon, telefon, elektrik, köprüler, yollar, içme suyu gibi özel tesisat da belirtilmişti. Çiftliklerin içinde toplam 13.100 baş koyun, 443 baş sığır, 69 at ve 2.450 adet de tavuk vardı. Demirbaş olarak da 16 traktör, 13 harman ve biçer döver makinası, Yalova’da 35 tonluk bir adet deniz motoru, 5 adet kamyon ve kamyonet, iki adet otomobil ile 19 adet de binek ve yük arabası söz konusuydu.
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, hemen ertesi gün, 12 Haziran’da Başbakan İsmet İnönü’ye hitaben kaleme aldığı bir telgrafta, “Atatürk, çiftliklerinin ve arazi ve emlâkinin devlete iadesi hakkındaki mektubunu [Trabzon] Atatürk Köşkü’nde davetliler muvacehesinde okuttu. Hareketten ve mukabil tezahürattan çok mütehassıs oldu. Hareketin millî muhitte geniş tarzda neşri[nin] Atatürk’ü mütehassıs edeceğini arz ederim.” diyordu. Başbakan İsmet İnönü, hemen aynı gün, konuyu TBMM Başkanlığı’na duyurmuştu.
“Atatürk’ün Yüksek Huzûruna, İzmir Vapurunda
On beş seneden beri sebatlı ve bilgili çalışmanızın eseri olan ve her biri kıymetli bir mamure çiftliklerinizi Hazine’ye hediye buyurduğunuzu, Cumhuriyet Hükûmeti tâzim hislerile karşılamıştır. Bu suretle de hükûmete gösterdiğiniz yüksek müzaherete şükranlarımızı sunarız. Bu kıymetli eserin sizin daima refahını düşündüğünüz köylümüze numune ve mektep olarak çok faydalı ve hayırlı olacaklarına imanımız vardır. [Türkiye] Büyük Millet Meclisi âlicenap teberrunuzu heyecan ile telâkki etti. Milletin hayrı ve varlığı içinde kaynaşmış olan yüce varlığınızı, hükûmetin ve bütün milletin en aziz varlığı saydığını en geniş tâzim hislerile arz ederim.”

ÖYKÜNÜN ARKA PLÂNINI DA HAFTAYA YAZACAĞIM!
Oysa öykünün resmî yazışmalarda geçen kısmı, işin yalnızca kamuoyuna açık görünümüdür. Öykünün anılarda anlatılan versiyonu ile arşiv belgelerine dayanan anlatımı arasındaki fark dikkat çekicidir. Bu da bize yalnızca belgelerle tarih yazılabileceğini düşünmemizin ne denli naif bir tavır olduğunu (ama bir kez daha!) gösteren yeni bir örnektir. Öykünün arka plânını ise, gelecek hafta yazacağım. Devamı haftaya…
Meraklısı için not: Bu belgeyi şurada bulabilirsiniz: Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Başbakanlık Muamelât Genel Müdürlüğü Kataloğu, [Katalog Numarası: 0 30 10/2 12 5].
Diğer yazışmalar için ise; aynı katalogda, 0 30 10/2 12 8; 0 30 10/2 12 7; 0 30 10/2 12 10 numaralara bakınız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016