Eser KARAKAŞ
Yargıtay ve Sayıştay aslında Anayasa Mahkemesi’nin çökertmek için çökertildiler.
Böylece bir taşla (?) üç kuş, AYM, Yargıtay, Sayıştay vurdular.
Bu süreçte en büyük sorumluluk, hatta sorumluluk yetmez suç da Yargıtay, Sayıştay ve hatta Anayasa Mahkemesi üyelerinin ve başkanlarının.
Yaşananlardan hiç utanmadılar, kabullendiler, suratlarına tükürüldü, “Yarabbi Şükür” dediler.
Bir hukuk devletinde Anayasa Mahkemesi (AYM) en önemli kurumların başında gelir. Yasamanın üretiminin, yürütmenin kimi kararlarının, mesela KHK’ların anayasallık denetimini yapar. Sistemin en büyük hukuk güvencesidir.
Anayasanın 146. Maddesi AYM’nin on beş üyesinin kimler olacağını ve nasıl seçileceklerini düzenliyor.
Bu madde AYM’ye Yargıtay’dan ve Sayıştay’dan üyelerin de seçilmesini anayasal bir zorunluk haline getiriyor.
Anayasa koyucunun bu düzenlemesinin çok haklı bir amacı var; AYM karar süreçlerinde Yargıtay deneyimi çok güçlü üyelere ve belki de daha da teknik olarak çok köklü Sayıştay denetçiliği tecrübesi olan hakimlere ihtiyaç duyuyor. AYM'ye çok sayıda bütçe temelli başvuru geliyor ve anayasa koyucu bu amaçla AYM’nin terkibinde (kompozisyon) Yargıtay ve Sayıştay tecrübeli hakimler olmasını istiyor.
Türkiye yakın geçmişte bir İrfan Fidan skandalı, rezaleti yaşadı.
İrfan Fidan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı idi, Erdoğan’a çok yakın çünkü Erdoğan’ı 17-25 Aralık rezaletlerinden hukuku çiğneyerek kurtarmış bir hukuk fakültesi mezunu. Hukukçu yazmaya parmaklarım gitmiyor.
Erdoğan belki de HDP’nin kapatılma davasını hesaplayarak hukuk fakültesi mezunu İrfan Fidan’ı Yargıtay üyesi olarak atıyor ama İrfan Bey Yargıtay’da bir dosyanın kapağını açmadan 107 Yargıtay üyesi hukuk fakültesi mezununun (!!!!!) desteğiyle Yargıtay kontenjanından AYM üyesi olarak seçiliyor. Türkiye hukuk tarihinin gördüğü en büyük hukuk ve siyaset skandalı muhtemelen.
Aynı hukuk ve siyaset skandalı iki gün önce TBMM’de yaşandı ve Süleyman Soylu’nun yardımcısı iken Sayıştay’a atanan (!!!) Muhterem İnce TBMM’de yapılan kapalı oylama ile AYM üyesi oldu ama pek muhterem yeni üye Sayıştay içtihadı konusunda ne kadar uzman, hiç ama hiç belli değil.
Anayasa maddelerinin bir lafzı var, bir de anayasa koyucunun bu maddeleri koyarken muradı var ve bu maddeler hayata geçirilirken sadece lafzi gereği yerine getirmek çok anlamsız; "Madde Sayıştay üyesi diyor, ben de birini alır Sayıştay’a tayin ederim, ertesi gün de aynı nevzuhur Sayıştay üyesini alır AYM’ye koyarım" diyorsanız büyük halt ediyorsunuz, hatta suç işliyorsunuz.
Yargıtay’ın kapısından girmemiş, bir dosyanın kapağını açmamış İrfan Fidan’ın AYM’ye gitmesi için oy veren 107 Yargıtay üyesi kimler acaba, nasıl insanlar?
Böyle bir davranış etiği yoksulluğunun altına imza atanların Cuma namazında beraber olduklarına hiç kuşkum yok, nasıl bir dindarlık ise bu.
Aynı şeyi, iki gün önce (5 Ekim 2022, Çarşamba) Muhterem İnce’nin Sayıştay kontenjanından AYM’ye gitmesi için oy kullanan AKP ve MHP’li milletvekilleri için de düşünebilirsiniz.
Her haltı ye beraber, sonra da Cuma namazında buluş, bu da yeni dönemin davranış kodu, yeni cami anlayışı. Bu büyük hukuk ve siyaset skandallarından Yargıtay ve Sayıştay başkanları da sorumlu.
İrfan Fidan Yargıtay kontenjanından (?????) AYM’ye gitti de Yargıtay Başkanı çıkıp da, “yahu bu adam Yargıtay’da daha bir dosyanın kapağını dahi açmadan nasıl oldu da Yargıtay kontenjanından AYM’ye gitti?" diye sorabildi mi?
Aynı soru Sayıştay Başkanı için de geçerli. Hatta AYM Başkanı için de geçerli çünkü AYM Başkanı şöyle diyebilir idi: “Anayasa 146 bu yeni atanan üyelerin Yargıtay ve Sayıştay tecrübesi olmasını öngörmüş ama her ikisinde de bu tecrübenin zerresi yok. Bu durum AYM kararlarının niteliğini çok olumsuz etkileyecektir, ben bu mesuliyeti üstlenemem” diyebildi mi?
Tabii, bu iki yeni yargıcın bizzat kendilerinin de bu görevleri bu koşullar altında kabul etmeleri, kendilerinin Yargıtay ve Sayıştay adayı olarak gösterilmelerine itiraz etmemeleri çok utanç verici; bu ahlaki tepkiyi veremeyen iki nevzuhur AYM yargıcının önümüzdeki aylarda hangi kararların altına nasıl imzalar atacaklarını bir izleyin, bu tiyatronun amacı netleşecektir.
Türkiye hukuk ve yargı sistemi fakülteleriyle, yargısıyla, yüksek mahkemeleriyle, Adalet Bakanlığı ile büyük bir çöküşün içindedir ve anlaşılan herkes bu çöküşten payını fazlasıyla almaktadır.
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
18.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025