Fehmi KORU

Hoş değil, hiç hoş değil...
22.05.2011
1802

Dün birbiri ardına gelen istifalarla sarsıldı MHP... Öğlen olduğunda, bir internet sitesinde "Elimizde kasetleri var" tehdidine maruz kalmış bütün MHP'liler istifa etmişti. Hem de liderleri "Bundan böyle kasetleri de çıksa istifalarını istemeyeceğim" demiş olmasına rağmen...

İlk aşamada dört MHP'li istifa etmişti, dün bu sayı 10'a ulaştı. Son altı kişilik grupta MHP'nin en üst düzey yöneticileri bulunuyor.

Olanın özeti şu: Kasetler siyasi hayat üzerinde sonuç alıcı etkisini sürdürmeye devam ediyor...

Mutlaka sevinenler de vardır, ama kendi hesabıma bu gelişmeden rahatsızım. Kasetlerle sonuç alma yolunun siyasi hayatta işe yaraması beni müthiş rahatsız ediyor. Böyle bir yönteme başvuranların savunduklarını iddia ettikleri ilkelere ters davrandıklarına inanıyorum.

Siyasilerin bütün kültürlerde 'hoş görülmeyen' ahlâki zaaflar konusunda herkesten daha dikkatli olmaları gerekir. İnternette yayınlanan kasetleri yüzünden istifaya zorlanmaları da hiç iç açıcı bir sonuç değil elbette, ancak daha vahim bir ihtimal daha var: İnternette yayınlanmayan kasetleri yüzünden sürekli 'şantaja' maruz kalmaları...

Her zaman göz önünde olan, verdiği kararlarla birilerini zengin edebilecek, birilerini kârından edebilecek, ya da oyu gerektiğinde tarihin gidişini değiştirebilecek bir politikacıya şantaj kasediyle neler yaptırılmaz ki?

Yakın tarihimize bir de bu gözle bakın ve en kritik ortamlarda davranış çizgileri birdenbire kırılmış, ya da sürekli yalpalayan politikacıları göz önüne getirin: Falan neden durduk yere partisini değiştirmiş olabilir? Filâncanın tarihi önemde bir oylamadan son dakikada çekilmesinin sebebi nedir? Çok yakını olduğu bir lideri arkadan bıçaklamaya kalkan feşmekâncayı ihanete ne sevk etmiştir?

Tekrarlayayım: Siyasilerin, ahlâki standartlara uygunluk noktasında sıradan insanlardan daha dikkatli olması gerekir.

Bu gerçek, CHP'de lider değişikliğini getiren kasetle başlayan ve 10 MHP'linin biletini kendi elleriyle kesmesiyle hızlanan süreci makul görmemi gerektirmiyor. Belden aşağı yöntemleri siyasete sokmak ve bu yolla sonuç alabilmek, bir bölümü ancak gerçekleştiğinde anlaşılabilecek çok büyük zararlar getirebilir.

Günahların bu denli ortalığa serilmesinin, fâş edilmesinin daha büyük bir günah olması da cabası...

İnsanları en yakınlarının yüzüne bakamayacak hale getirmek, bunalıma ve hatta intiharın eşiğine (ne biliyorsunuz, belki de intihara) sürüklemek hiçbir mazeretin ardına sığınılarak savunulamaz.

Peki de, ne yapılmalıydı?

İşte görüyoruz, bir çevrenin hedef seçtiği MHP'liler, yayınlandığında partilerini zarara uğratacak bir yanlışlığın içine sürüklenmişler... İstifa etmese miydiler? Parti yönetimi istifalarını kabul mü etmeseydi? O takdirde partileri seçmen tabanından tokat yemez miydi seçimde?

Kitlelerin dikkatinin siyaset üzerinde yoğunlaştığı -bugünkü gibi- seçime gidilen bir ortamda bu soruya makul bir cevap bulmak hayli zor gerçekten...

Zihnimdeki soruyu da sizlerle paylaşmalıyım: Ya esas hedef istifa edenler değil de MHP'nin lideriyse?

Hoş değil...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar