Hakan AKSAY
Yazının başlığı saçma, biliyorum.
Ama durum da saçma.
Erdoğan Rus uçağının düşürülmesini savunarak da, yedi ay sonra“Kusura bakmayın” diye özür dilediğinde de puan alabiliyor.
En azından hiç zorlanmıyor.
İsrail politikasını değiştirdiğinde de, başka konularda da...
Önce aklına eseni yapıyor...
Sonra 180 derece tersine dönüyor...
Her şeyi istediği gibi yapabiliyor, tereyağından kıl çeker gibi...
Saçma değil mi?
Dünyanın herhangi bir yerinde böylesine radikal değişikliklere giden siyasetçinin ödü patlar.
“Şimdi muhalefet benim canıma okur” diye korkar.
Erdoğan korkmuyor.
Niye korksun ki!
Onun zorlanmamasının en büyük nedenleri arasında, görevi iktidarı zorlamak olan CHP ve MHP’nin beceriksizliği de var.
Bahçeli’nin MHP’si uzun süredir AKP’nin bastonu gibi.
Kılıçdaroğlu’nun CHP’si de Erdoğan’ın kurduğu tuzaklara neredeyse gönüllü olarak düşüyor. Ve ne yaparsa yapsın hep iktidarın birkaç adım gerisinden geliyor.
* * *
Son zamanlarda Erdoğan önemli adımlar attı.
İsrail’le ve Rusya ile barışma hamlesi yaptı; sırada başka devletlerle yakınlaşma ve Suriye politikasının değiştirilmesi var.
Ben tam da, muhalefet yine şaşkın, çaresiz, etkisiz...
diyecektim ki...
Bir de baktım...
CHP atağa kalkmış.
Hem de ne atak!
Kılıçdaroğlu kürsüden yeri göğü inletiyor.
Rusya’dan özür dilenmesine köpürüyor:
“Kimsin sen özür dileyecek? Senin Türkiye'yi temsil etme gücün yoktur. Sınırımızı ihlal eden Rusya. Angajman kurallarını biz belirledik. Sonra Rusya'dan özür diliyorlar. Sen bu ülkenin onurunu gururunu ayaklar altına aldın. Sınırımızı ihlal eden Rusya, özür dileyen biz!”
Yani?
Özrü Türkiye değil Rusya dilemeliydi.
Bravo!
Bence bu “sıkı” muhalefetle CHP’nin oyları şimdiden ikiye katlanmıştır.
* * *
CHP, birçok önemli, ama “ulusça hassas olduğumuz” konuda olduğu gibi, uçağın düşürülmesiyle ilgili olarak da hemen ve net bir tutum almamıştı.
Sözüm ona “angajman kuralı” bahanesiyle Rusya ile ilişkilerin bozulmasının hatalı olduğunu açıkça dile getirmemişti.
Onun yerine daha “ortadan” konuşarak yine durumu idare etmeye çalışmıştı:
“Rusya ile köklü ilişkilerimiz var. Kin ve nefretle ilişkiler yürümez. Kavga iki ülkeye de zarar verir.”
Daha sonradan “CHP’nin dış politikası” şaha kalkmış, ülke ülke gezerek dünyaya açıklanmaya başlanmıştı.
Hedefte CHP’nin Suriye, İran, Rusya gibi aramızın bozuk olduğu ülkelerle ilişki kurması vardı.
Ne var ki “Aman Erdoğan adımızı vatan hainine çıkarmasın”korkusuyla ciddi girişimde bulunulamıyor, sonuçta isteksiz adımlarla da olsa fiilen iktidarın arkasından yürünüyordu. Tıpkı dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda olduğu gibi.
Derken Erdoğan birdenbire Rusya’yla barışma adımları atmaya başladı.
Önce bir sessizlik yaşandı (“Şimdi ne yapsak acaba?..”)
Ve ardından Kılıçdaroğlu, çareyi Erdoğan’ın yedi ay önceki tavrını savunmakta buldu.
“Uçak vurulmalıydı ve vuruldu. Ne özür dilemesi! Özür dilemek onursuzluktur! Asıl Ruslar bizden özür dilesin!”
Doğrusu, şaşırmamak elde değil.
Başarılı muhalefet yapmak, her durumda iktidarın dediğinin tersini savunmak olsa CHP çoktan başa gelmişti.
Ama yıllardır yalnızca iç politikada değil, dış politikada da onca büyük hatalar yapan AKP - mecburen ve şark kurnazlığıyla da olsa - Moskova ile ilişkileri düzeltmeye çalıştığında (sanki Erdoğan’ı yıpratmak adına Rusya ile gerginlik istermiş gibi) yedi ay önceki korkunç hatayı savunmanın neresi muhalefet, Allah aşkına!
CHP bir gün kazara iktidara gelse, Kremlin ile ilişki kurmak için herhalde önce Putin’in özür dilemesini şart koşar. :)
* * *
Çareyi “uçak terminatörlüğü”nde bulan sadece CHP değil.
Bahçeli de Erdoğan’ın yedi ay önceki savaşkan hamlesine sahip çıkarak Rusya’ya bayrak açtı.
Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, öldürülen Rus pilotun ailesine Kemer'de ev hediye edilmesi teklifini Rusya’nın Antalya Konsolosluğu’na iletti.
(Keşke bu teklifi, iki ülke liderlerinin barışma adımı öncesinde atabilseydi. Ama kolay değil tabii. Yine de dikkate değer bir girişim.)
Gerçi pilotun ailesinin bu jesti kabul etmeyeceği söyleniyor. Ama Gül’ün teklifi Rus medyasında defalarca haber oldu.
Sonra “içerden bir haber” geldi.
Hem de barut gibi sözlerle!
MHP’li Mustafa Gül’ün böyle bir “vatan hainliği” yapmasına dayanamayan Bahçeli, son aylarda en çok alışmış olduğu şeyi yaptı ve onun partiden atılmasını emretti.
Ev hediye edilmesi teklifini “tam bir akıl tutulması” olarak niteleyen Bahçeli, “Türkmen Dağı’nı bombalamış, Türkmenleri katletmiş” olan Rus uçağının, “egemenlik haklarımızı ihlal ettiği gerekçesiyle düşürüldüğünü” savunarak şöyle dedi:
“Şehitlerimizin aziz hatıralarını yok sayan Kemer Belediye Başkanı üstlendiği emanetin kadrini bilememiştir. Söz konusu şahısla ilgili disiplin hükümleri adım adım uygulanacaktır. An itibariyle, Kemer Belediye Başkanı’nın partimizle herhangi bir ahlaki, manevi ve insani bağı kalmamıştır. Kutlu davamızın beklentisi de budur.”
Ne diyelim...
Yaşasın milliyetçilik ve devletçilik yarışı!
Kahrolsun milletimizin egemenlik hakkını ihlal edenler!
Eyy Putin, eğer sınırımızı bir 17 saniye daha ihlal edersen bu sefer karşında CHP ve MHP’yi bulacaksın, ona göre!..
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025