Mehmet Ocaktan
Bugün şikayet ettiğimiz pek çok konunun aslında AK Parti’nin reformist kimliğinden vazgeçerek, hukukun üstünlüğüne itibar etmeyen, demokratik değerlere inanmayan, iktidar mücadelesinde dini araçsallaştıran yeni AK Parti’nin demokraside yaptığı tahribattan kaynaklandığını artık hepimiz biliyoruz.
Yaşanan ekonomik kriz üzerinden okuduğumuzda yeni AK Parti’yle özellikle son on yılda ayyuka çıkmış yolsuzlukların, rüşvetin ve kurumların tahribatının adeta meşrulaştırıldığını görürüz.
Bugünkü otoriter uygulamaların vicdan sahibi herkesi, AK Parti’ye gönül veren insanları bile derinden yaraladığını kabul etmek gerekiyor. Çünkü yeni AK Parti muhalefeti terörize ederek toplumu kutuplaştırıyor, üniversiteleri, belediyeleri kayyım düzeniyle yönetiyor, liyakatsizliği adeta kutsayarak devleti akrabai taallukat düzeniyle idare ediyor, millet iradesini değersizleştiriyor. En önemlisi de yasama yürütme ve yargıyı tek kişinin ipoteğine vererek demokratik meşruiyeti ortadan kaldırmış bulunuyor.
Aslında AK Parti’nin hikayesi “hukukun üstünlüğü”nü esas alan, özgürlükleri, insan haklarını siyasi varlığının en temel hedefi olarak gören bir ortak akıl çalışmasıyla başlamıştı. Ancak bugün gelinen noktada artık böyle bir hikayeden söz etmek mümkün değil.
Maalesef yeni AK Parti şimdi başka bir hikaye yazıyor. Zaman zaman kızsak da, “bu hikaye böyle başlamamıştı” diye hiçbir karşılığı olmayan itirazlarda bulunsak da faydası yok.
-Çünkü yeni AK Parti iktidarı kendisini eleştiren gazetecileri, siyasetçileri, sivil toplum insanlarını, hatta sokakta itiraz sesi yükselten vatandaşları bile gözaltına almakta, tutuklayıp cezaevine atmakta kararlı.
-Halkın oyu ile seçilmiş vekilleri parlamentodan yaka-paça cezaevine göndermekte bir beis görmüyor.
-Anayasanın açık hükümlerine rağmen, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarını tanımamayı iktidar olmanın gereği olarak görüyor.
-Kayyım rektöre itiraz eden ve anayasal protesto haklarını kullanan Boğaziçi öğrencilerini “terörist” ilan ederek devletin bekasını koruduğuna inanıyor.
-Küçük ortağının “Anayasa Mahkemesi kapatılsın” talebine sessiz kalarak adeta destek veriyor.
- Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sırada yer aldığımız Covid-19 salgını yüzünden her gün yüzlerce insanımız hayatını kaybederken, lebalep kongrelerle övünüp en küçük insani duyarlığı bile halka çok görebiliyor.
-Salgında dükkanları kapanan, işsiz kalan insanlar evlerine ekmek götürmekte zorlanırken, üç-dört yerden ballı maaş alan danışmanlar ordusunun milleti nasıl rencide ettiğini göremiyor.
-Pudra şekeri ile başlayıp kokain aleminde karar kılan parti elemanının ve para çantalarıyla poz veren vekil danışmanlarının AK Parti’yi nasıl bir çürüme fotoğrafıyla yan yana getirdiğini bir türlü idrak edemiyor.
-Aylardır halkın cevap aradığı Merkez Bankası döviz rezervi konusunda CHP’nin “128 milyar dolar nerede?” afişleri önce polis tarafından sökülüyor, sonra da Cumhurbaşkanı’na hakaretten soruşturma açılıyor.
-Millete rağmen “çatlasanız da, patlasanız da Kanal-İstanbul’u yapacağız” meydan okumasına paralel olarak AK Partili vekil “Bağırta bağırta Akdeniz Belediyesini aldık, kanırta kanırta da büyükşehiri alacağız” sözleriyle siyasi tarihimize ibret verici örnekler bırakıyorlar.
Öyle anlaşılıyor ki muhafazakar ve dindar tonları baskın olan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ayetli-hadisli söylemleriyle bu görüntünün daha da güçlendiği yeni AK Parti’den yarınlara demokratik değerlerle arası pek hoş olmayan, birlikte yaşama kültürünün önemsizleştirildiği bir miras kalacak.
Ama esas vahim olan, gelecek nesillerin bugünlere baktıklarında görecekleri Türkiye fotoğrafıdır. Ne yazık ki bu fotoğraf, dindar ve muhafazakarlar adına hiç de hayırla yad edilecek bir fotoğraf olmayacaktır. Eğer ‘dindar siyaset’ten söz edildiğinde insanlar yüzlerini çeviriyorlarsa, bu hepimiz adına düşündürücü bir sondur…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
22.12.2025
8.12.2025
5.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
21.11.2025
19.11.2025
17.11.2025