Murat BELGE
Selim Nüzhet Gerçek adını şimdilerde hatırlayan, hele genç kuşaklarda, pek bulunmaz. Abdülhak Şinasi Hisar’ın kardeşidir. Ağabeyi kadar da ünlü olmamış ve genç yaşta da ölmüştür (1891-1945). Çeşitli konularda makaleler, kitaplar yazmıştır da, en çok tiyatro ilgisini çekerdi.
Geçenlerde “Kitabevi” adında bir yayınevinin 1997’de yayımladığı bir kitabını okudum: adıİstanbul’dan Ben De Geçtim. Popüler tarihçilik düzeyinde yazılmış çeşitli yazılar; aralarında gene tiyatro tarihiyle ilgili olanlar yekûn tutuyor.
Bunlardan bir ikisi “meddahlık” üstüne. Selim Nüzhet bu geleneği tiyatronun başlangıcı olarak görüyor, çünkü meddah bazen ayaklanıp bazı hareketler yapıyor, anlattığı çeşitli kişilerin konuşmalarını taklit ediyor vb. Bütün bunlar, bana göre, bu gelenekte tiyatronun başlangıcını bulmak için yeterli değil.
Selim Nüzhet’in bazı gözlem ve görüşleri çok ilginç geldi. Diyor ki, “Meddahlığın şarka münhasır olmasının en mühim sebebi şarklıların fıtrî olarak malik oldukları diğer bir meziyetleri, dinlemek kabiliyetleridir.”
Demek ki dünyada böyle bir “meziyet” varmış; hem de “fıtrî”, yani “doğuştan” bir “meziyet”miş ve şarkılara --herhalde Allah tarafından-- verilmiş.
“Garp dinlemeyi değil, konuşmayı sever” diyerek devam ediyor Selim Nüzhet. Onların bu “fıtrî meziyet”ten yoksun olarak doğduklarını öğreniyoruz. “Mükâleme ise hikâyenin en büyük düşmanıdır,” diyor.
Peki, hiç mi dinlemiyor bu garplılar? Hiç laf dinlemez adamlar mı bunlar?
Öyle oldukları anlaşılıyor.
“Garpta herkes söyler. Fakat pek az dinleyen vardır. Samî’inden biri duyduğu bir cümleye cevap hazırlamakla bir diğeri de edeceği itiraza bir girizgâh aramakla meşguldür.”
Önce bir durup bakalım, sahiden böyle mi? En basit, gündelik gerçeklik düzeyinde, böyle mi oluyor?
Olmuyor. Bir kere, Batılılar sözgelişi onbinlerce oyunu uslu uslu seyretmişler, onbinlerce konferansı, paneli, kimseyi susturmadan, sonuna kadar dinlemişler.
Biz “şarklı”ların dinleme yeteneklerini değerlendirmek için de, herhangi bir akşam televizyonu açıp bir siyasî tartışma programını izleyin. “Cevap hazırlamakla... girizgâh aramakla meşgul” olmak, nasıl bir şeydir, yeterince seyreder, yararlanırsınız.
Ama daha genel, simgesel bir düzeyde, Selim Nüzhet’in tesbiti bize doğru bir şey söylüyor. Söylüyor da, bu böyle övünülecek, kıvanç duyulacak bir şey değil. Selim Nüzhet bize despotik düzenlerde yetişen insanlarla daha çok serbestliğe sahip olabilmiş insanlar arasındaki farklılığa işaret eden bir “kanaat arzediyor”. Genel olarak doğru: “kerameti kendinden menkul” bir otoritenin bitmez tükenmez anlatısını betimliyor Selim Nüzhet. Çünkü o “anlatı”yı dinlemeye alışmış toplumlar meddahın hiçbir yeri gerçekten yeni olmayan uzun tiradına dayanabilirler.
Bu “modern” dediğimiz çağımızda, seksenler boyunca her Allah’ın akşamı Kenan Evren’in “anlatı”sını dinlerdik. Konuşmadan, bize hayatın doğrusunu eğrisini anlatmadan, ders vermeden, gün sektirmezdi. Şimdiyse Tayyip Erdoğan’ın “hikâye”sini aynı şekilde dinliyoruz. “Hikâye”nin en büyük düşmanı olan “mükâleme”, gene yok. Biri bir şekilde “mükâleme” başlatacak olsa Başbakan “Alo, Fatih, orada bir mükâleme kulağıma çalınıyor! Bu ne rezalet? Dikkatli olsanıza!” diyor ve mükâleme kesiliyor.
Garplı “itiraz” edermiş. İtiraz etmek için, kafanda bir düşünce olması gerek. Senin o düşünceni kamuya açmana engel olmayan bir ortam gerek. Şimdi biri söyler, öteki itiraz eder, bunları dinleyen ötekiler araya karışıp kendi düşündüklerini söylerse, “demokrasi” demeyeyim, oraya varmaya daha çok şey gerek, ama “tiyatro” doğar. “Tiyatro”, zaten, bir “hikâye”nin başka bütün “hikâyeler”i boğup susturamadığı ortamlarda doğar. Meddah büyüyüp şişmanlayıp sonra bölünüp birkaç kişi olmaz: meddahlığını bilir ve tek-sesli anlatısını sürdürür. O tek-sesli anlatıdan “dram” çıkmaz.
Ama bu pek öyle kıvanç duyulacak bir şey değildir.
Selim Nüzhet’in ömrü yetse, bugünün iktidarında uygun bir kültür bakanı olurdu.
Gerçi, onu aratmayacaklar her zaman var...
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025