Uğur Gürses
Ekonominin sorunlarını çözmek yerine ortaya çıkan semptomları ortadan kaldırmaya dönük hareket eden, faizlere, kurlara, perakende fiyatlara, piyasa işleyişine kuralsız biçimde siyasi güçle müdahale eden, telefonla fiyat müdahalesi yapan ekonomi yönetimine aynı zamanda fiyatları ölçen kurum da bağlı ise hangi fiyatın doğru olduğu tartışma konusu olur.
Enflasyonda Haziran verilerinden sonra da soru işaretleri ortaya çıktı. Özellikle düşük gelirle yaşayan emeklilere enflasyon farkı ödemesi söz konusu iken. TÜİK ise sorulan sorulara yanıt vermiyor bir süredir.
TÜİK’in açıkladığı veriler ekonomide olan bitenin sonucu olduğu gibi, bu sonuçlara dayanarak çeşitli parametreler belirleniyor, kiralar, ücret artışları, emekli maaş artışları, sözleşme bedelleri gibi ekonominin çok kapsamlı bir alanında. TL’nin değerini koruma, fiyat istikrarını sağlama görevi olan Merkez Bankası bile istatistik kurumunun verilerine dayanarak politika oluşturuyor.
Hatalı bir raporlama, bu çok geniş alandaki ekonomik ilişkilere zarar verebilir. Bilerek isteyerek yapılacak yanlış bir raporlama ise güveni sarsacağı gibi, potansiyel olarak da mahkemelerde dava konusu olması bile muhtemel.
Son çeyrek yüzyılda Arjantin ve Yunanistan’ın düştüğü durum biliniyor; ülkeyi yönetenlerin talebiyle kamuoyunu yanıltıcı, durumu olduğundan daha iyi gösteren oynanmış raporlamalar yapılmıştı. Bu iki ülke toplumu, bedelini çok ağır ödedi. Örneğin Yunanistan, 2018’i yılı sonunda milli gelir seviyesi bakımından kriz öncesi 2007’ye göre yüzde 25 aşağıda kapadı.
CHP neye işaret etti?
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Faik Öztrak, TÜİK’in diğer verileri ve enflasyon verileriyle ilgili olarak kalite konusunda çok ciddi iddialar gündemde olduğunu, araştırma önergelerine ise yanıt alamadıklarını anlatıyor.
“TÜİK’in diğer verileri ve enflasyon verileriyle ilgili olarak kalite konusunda çok ciddi iddialar gündemde. Bunları da araştırma önergeleri vasıtasıyla sorduk ama hiçbirine cevap alamıyoruz. Milletimiz soruların cevabını merakla bekliyor. Hatırlayacaksınız bu yıl başında gıdada fiyat toplama konusunda iş yeri seçim kriterlerinde TÜİK değişiklik yapmıştı. Eskiden çok sayıda yerden fiyat toplarken, şimdi en yüksek satış yapan sınırlı sayıda yerden fiyat topluyor. Buradan bakınca TÜİK endekslerinde gıda fiyatlarında aşağı doğru bir gidiş gördük. Bazı kalemlerde madde sepeti ağırlığı ve madde fiyatlarıyla hesaplanan ağırlık değişimleri ile aynı mal gruplarının piyasadaki fiyat değişimleri birbirini tutmuyor. Hatta bunun da ötesine gidilen bir şey var, şu anda konuşulan bazı üst düzey yetkililerin bu fiyat topladıkları sınırlı sayıdaki marketlere telefon açmak suretiyle “Bugün anketörlerimiz fiyat almaya gelecekler, şunda bu kadar indirim yapacaksınız” diye doğrudan fiyatlara müdahale ettiklerine yönelik iddialar var. Özellikle bu iddialar TÜİK’teki yönetim değişikliğinden sonra, mevcut başkanın MB yönetim kuruluna atanmasından sonra ayyuka çıktığını görüyoruz.”
İğne deliği “kalibresi”
Haziran ayı enflasyon verileri açıklandığında ilginç bir tablo ortaya çıktı; haziran ayında tüketici fiyatları endeksi On binde 3 artmıştı. Sayıyla yüzde 0.03 artış.
Sayılar açıklanmadan önce çeşitli kurumların piyasa analistleri ve ekonomistleri arasında yaptığı üç ayrı ankette beklentiler şöyleydi; Haziran ayı fiyat artışı tahmini Anadolu Ajansı Finans’ın anketine katılanlara göre yüzde 0.08, Bloomberg HT ve Reuters anketine göre yüzde 0.05, Foreks anketine göre ise yüzde 0.03 idi.
Anketlere katılanların yelpazesinin örnek olarak yüzde 0.5 düşüşle yüzde 1.2 artışa uzanan bir genişlikte olduğunu, örneğin “on binde 8” ya da “on binde 5” gibi sayıların bu beklentilerin ortalaması olduğunu anımsatmak gerekiyor.
On binde 3-8 gibi bir ortalamaya karşı, açıklanan enflasyonun yüzde 0.03 yani on binde 3 artış biçiminde açıklanması “iğne deliğinden geçmiş” bir tesadüf mü acaba?
Tüketici fiyat endeksi için TÜİK tarafından; 12 ana grupta olmak üzere, 43 alt grup altında toplanan 418 mal ve hizmet fiyatı, 81 il merkezinin tamamında, toplam 225 ilçede derleniyor. Ayda 28 bin 711 işyerinden 544 bin 256 fiyatın derleniyor.
Analistlerin bu kadar kapsamlı ve örümcek ağı dallara ayrılmış çoklu veri olmadan “on binde 1-2’lik” farklarla nokta tahmin yapmaları nerdeyse imkânsız.
TÜİK tarafından açıklanan aylık fiyat artışının on binde 5-8 gibi “saç kılı inceliğindeki” bir piyasa beklentisinin tam ortasına düşmesi soru işaretlerini barındırıyor.
En rahat kabul ise şurada; “piyasa beklentileriyle uyumlu çıkan veri”.
TÜİK üzerine tartışmalar ve “gri alanlar” giderek daha fazla gündemde. Bu yüzden, ülkenin istatistik kurumunun itibarını korumak için bir an önce açıklama yapılmalı.
TÜİK’in daha önce analistlerde tereddüt yaratan sorulara açıklıkla yanıt vererek üzerinde oluşan “bulutları” dağıtması gerekiyor.
Temel sorun şurada; ekonomi yönetiminin hem ekonomiye dair kararlar alıp hem de aynı zamanda bunun sonuçlarını toplayıp kamuoyuna açıklayan kurumu yönetmesidir. 17 yıllık Ak Parti iktidarında ilk defa istatistik kurumu, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile birlikte ekonomi yönetimine bağlandı. İcraatı yapanla ölçen aynı bakana bağlı.
Nitekim bu konu giderek siyasi alanda da yerini buluyor.
Verilerin güvenilir olması için bir an önce istatistik kurumunda birkaç adım atılmalıdır.
Birincisi, kamuoyunda soru işaretleri barındıran konular açıklanmalıdır. Geçmiş yıllarda olduğu gibi ekonomi gazetecilerine, analistler ve ekonomistlere, akademisyenlerin soruları yanıtlanmalıdır.
İkincisi, tereddüt oluşan, soru işaretleri bulunan konuların Eurostat gibi kabul gören kurumların hakemliğinde aydınlığa kavuşturulması gerekliliğidir.
Üçüncüsü, kurumun doğrudan siyasi yönetim altından çıkarılarak, bütçesi ve idari yapısının bağımsız bir hale getirilmesi gerekiyor.
Uğur Gürses

Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.12.2022
18.07.2022
18.02.2022
13.02.2022
29.01.2022
24.01.2022
17.01.2022
10.01.2022
4.01.2022
2.01.2022