Sezin ÖNEY
Dünyanın vicdanı en rahat insanları, en vicdansızları herhalde.
Kendini sorgulayanın vicdanı hiç susmaz çünkü; hep kendini sorgular, çevresini, içinde yaşadığı ortamı, dünyayı olduğu gibi kabul etmez, iğneyi de çuvaldızı da herkese batırarak eleştirir.
Bugünlerde, dünya gündeminin en tepesinde, ABD’de Senato’nun hazırladığı bir rapor var. Yaklaşık yedi bin sayfalık raporu hazırlayan ABD Senatosu İstihbarat Komitesi, sekiz Demokrat ve yedi Cumhuriyetçi senatörden oluşuyordu. Beş yıl süren ve 40 milyon dolarlık bir masrafla gerçekleştirilen bir soruşturmanın sonucu bu rapor. Raporda, ABD’nin “terörle savaş” adına tutukladığı, çoğu El Kaide ve Taliban üyesi olduğu söylenen kişilere yapılan işkenceler ayrıntılı olarak anlatılıyor. Sarsıcı noktalardan biri, hangi işkencenin nasıl yapılması gerektiğini belirleyenlerin psikologlar olması. CIA, bir “taşeron firma” ile, iki psikologun kurduğu bir şirket ile anlaşıyor ve 180 milyon dolarlık bir “ihale” veriliyor: işkence ihalesi.
CIA, 1989’da kendi hazırladığı ve Senato’ya sunduğu raporda şöyle demişti: “İnsanlık dışı fiziksel ve psikolojik savaş teknikleri, ters etki yaratmaktadır: istihbarat elde edilmesine yaramadıkları gibi, yanlış bilgi edilmesine yol açmaktadırlar.”
Aslında, olan biten tam bir “yolsuzluk” hikâyesi. James Elmer Mitchell ve Bruce Jensen adlı iki psikolog ve onlarla beraber CIA’in bulaştığı bir yolsuzluğun…
İlk “terörle savaş tutuklularından”, Suudi Arabistan vatandaşı Ebu Zübeyde, 11 Eylül saldırıları ile ilgili olarak FBI’a önemli bilgiler veriyor. FBI, Ebu Zübeyde ile “insani diyalog” kurup, güvenini kazanarak bilgi ediniyor. Fakat, devreye psikolog Mitchell giriyor. Zübeyde’ye işkence yapılmasını sağlıyor ve CIA’den işbirliği yaptığı isimlerle beraber, aslında FBI’ın elde ettiği bilgileri, kendilerinin elde ettiğini öne sürüyor. 11 Eylül’ün getirdiği paranoya ve dönemin Bush yönetiminin benimsediği acımasız, ilkesiz siyasi tavırlar, CIA’de yükselme hırsıyla kıvrananlar için adeta “hayatlarının fırsatı”. Zübeyde üzerinde uygulanan işkenceyi “başarı öyküsü” olarak pazarlayan bu istihbaratçıların yıldızı parlıyor ve karşı çıkanlar tasfiye ediliyor.
Senato raporu, Mitchell ve Jensen’ın, tutukluların kültürü, âdetleri, karakterleri gibi kişisel hiçbir bilgiye sahip olmadığını, ayrıca radikal dinci örgütleri de bilmediğini, tanımadığını yani “üçkâğıtçı” olduklarını açıkça ortaya koyuyor. Bu iki isim, 2007’de ABD basınında, işkenceleri örgütledikleri iddiasıyla deşifre olmuştu. Bu iki doktor, Kore Savaşı’nda Çin Komünist Partisi’nin, esir düşen, aralarında ABD’lilerin de bulunduğu, askerlere yapılan işkencelerden “esinlenmiş” ve CIA’i avuçlarının içine almışlardı.
El Kaide üyesi olduğu iddiasıyla Pakistan’da tutuklanan Zübeyde, 2002’den beri, ABD’nin nezaretinde; bir daha serbest kalacak mı belli değil.
Bu arada…
24 Temmuz 2014’te, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Polonya’nın Zübeyde’ye 100 bin dolar tazminat ödemesine hükmetti. Zira Zübeyde, Polonya üzerinden ABD’nin Küba kıyılarındaki Guantanamo Üssü’ne götürülmüştü. Rzeczpospolita gibi Polonya gazeteleri, bu uçuşların, ülkelerinde ne olup bittiğinin üzerine gittiği için, mahkemede kullanılan bilgiler toplanabildi.
Çeşitli raporlar Türkiye’nin de CIA’in işkence uçuşlarının duraklarından biri olduğunu ortaya koyuyor.
O dönem öyle işlerine geldiği için, Türkiye’nin işkence uçuşlarının durak noktası olması politikasını kimler benimsiyordu?
Türkiye’de abuk sabuk komplo teorileriyle, hiçbir alakası olmayan insanlar “CIA ajanı” diye damgalanırken, 2002’den itibaren Türkiye’de, CIA’in işkence operasyonuna katılanlar, izin veren siyasetçiler bugün hangi görevlerde? Aynı kişiler, gene “işlerine” geldiği için bu sefer de, Libya, Suriye ve Irak’taki radikal örgütlerle işbirliği yapıyor mu? Tüm bu karanlık işbirlikleri için soruşturma açılacak mı?
Ama tabii, biz Türkiye’de işkencecilerimizi ve işbirlikçilerini “meçhul”, “cezasız” bırakma fıtratına sahibiz.
Küçük bir not: Uluslararası Af Örgütü’nün raporuna göre, 2014 itibariyle Türkiye’de işkence sürüyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024