Sezin ÖNEY
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, siyasi gücü tekelleştikçe, “tek adamlaştıkça”, başkanlık sistemine olan kişisel eğiliminin arttığı gibi bir kanaati sık sık duyuyorum. Oysa, Erdoğan daha 2003’te, yani başbakanlığının başındaki röportajlarından birinde, “Başkanlık sisteminin siyasi arzusu olduğunu” dile getirmişti.[1] Erdoğan’ın Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’nin liderliğinde olduğu 13 yılın sonucundaysa, “başkanlık sistemine geçmek veya geçmemek-işte bütün mesele bu” gibi bir kritik dönüm noktasında bulunuyoruz.
Türkiye siyasi tarihinde, sağ çizgideki ‘başkanlık sistemi tutkusu’ malum.
Örneğin şu sözleri ele alalım:
“...milli bünyemize ve şartlarımıza uymayan, temeli Avrupa’nın liberal ve sosyal demokrasisine dayanan bugünkü anayasayı baştan sona değiştirecek, milli demokrasiyi [kuracağız]...parlamenter hükümet sistemi yerine Başkanlık Sistemi’ni getireceğiz. Bu sistemde, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık yetkileri tek bir şahısta toplanacak, temelinde otorite, güven, disiplin olan bir hükümet doğacaktır...Böylece...Devlet’i, demokrasi’yi, anayasa’yı, Türkleştirmiş, millileştirmiş olacağız”.[2]
Bu satırların yazarı, Alparslan Türkeş, yıl 1975.
1977’de Necmettin Erbakan’ın lideri olduğu Milli Selamet Partisi’nin seçim beyannamesindeki başlıca vaat, “başkanlık sistemine” geçilmesi.[3]
Turgut Özal da, 1992’de, Cumhurbaşkanlığı döneminde, Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından yayımlanan Görüş dergisinde, Türkiye dünyada “ilk 10-15 ülke arasına girmek istiyorsa”, “başkanlık sisteminin şart olduğunu” öne sürmüştü.[4] Çok benzer şekilde, Süleyman Demirel de, kendi Cumhurbaşkanlığı döneminde, 1998’de, Türkiye için “başkanlık sisteminin ‘şart’ olduğunu” savunmuştu.[5]
Hatta Demirel, Cumhurbaşkanlığı ertesinde, 28 Temmuz 2002’de de, “seçimlerin çok parçalı idari yapıyı ortadan kaldırmaması halinde başkanlık sistemine gidilmesi gerektiğini” ifade ediyordu.[6] Bu son örneğin de gösterdiği üzere, ‘Başkanlık Sistemi’, Türk sağı için dönem dönem depreşen, kimi zaman fazla gündeme gelen, ancak onlarca yıldır var olan bir ‘ülkü’. Kaldı ki, bu verdiğimiz örnekler, bahsi geçen liderlerin politik hayatlarından rastgele seçilmiş birkaç tanesi. Genel olarak baktığımızda, başkanlığın neden ve nasıl Türkiye’nin sağ ideolojilerinde yer edindiği önemli bir soru: her liderin gönlünde yatan başkanlık farklı mı, benzer mi? Türkiye sağı için başkanlık vazgeçilmez mi, yoksa dönemsel olarak liderlerin kişisel tutkuları, partilerinin önüne mi geçiyor? Daha birçok soru var “başkanlık ve sağ” ikilisine ilişkin ortaya atılabilecek.
Günümüzdeki başkanlık tartışmalarına baktığımızda, CHP ve HDP, gerek partiler gerekse de seçmenleri bazında, tercihlerini kesin olarak parlamenter sistemden yana koyuyor. MHP seçmeni de ağırlıklı olarak başkanlık sistemine destek vermeme eğiliminde. Metropoll’un Şubat 2016 tarihli “Türkiye’nin Nabzı” araştırmasına göre, CHP seçmeninin yüzde 92,7’si ve HDP seçmeninin yüzde 84,3’ü başkanlık sistemini istemiyor. MHP seçmenininse, yüzde 80,4’ü başkanlığa “hayır” deme eğiliminde. AKP seçmeninin yüzde 81’i ise, başkanlığı onaylıyor.
Bu tablo devam ederse, başkanlığın gerçekleşmesini sağlayabilecek seçmenler ağırlıklı olarak AKP’ye ve bir kısım da MHP’ye oy verenler.
Bu durumda, başkanlık sağ seçmeni, gerçekten bir seçim yapmaya zorlayacak: İdeolojik olarak sağ liderlerin zaman zaman dile getirdiği başkanlık arzusunu, tabanlar ne kadar benimsiyor?
Öngörüm, başkanlık tartışmasının, Türkiye sağını şu veya bu biçimde yeniden şekillendireceği: Sağ siyaset, ya başkanlık sisteminin gerçekleşmesi yoluyla zorunlu olarak dönüşecek veya gerçekleşmesine izin vermeyen başlıca politik çizgi olarak kendini dönüştürecek.
Seçmen için Yol Ayrımı
Erdoğan, ilk kez (sağ siyaset başta olmak üzere), tüm Türkiye’nin önüne, “Başkanlık mı, değil mi” seçeneğini somut biçimde koyan politikacı. Başta belirttiğim gibi, bu fikir onlarca yıldır siyasette dönüp duran bir konu; ama geçmişte, seçmenlerin birçoğu için Başkanlık tartışması, kendi sandık davranışlarını etkileyecek ağırlık ve boyutta bir konu değildi. Diğer bir deyişle, sağ çizgide, özellikle ideolojik perspektiflerle ilgilenenler ve siyasetteki liderlik kadroları dışında, başkanlık tartışması hayatlara değmiyordu.
Şimdiyse, başkanlık konusu, politikanın başlıca gündem maddelerinden biri ve hatta günlük tartışma konularımızdan; yani hayatımızın tam orta yerinde.
Metropoll’un aylık olarak gerçekleştirdiği “Türkiye’nin Nabzı” araştırmasında olası bir başkanlık sistemi referandumunda tercihin nasıl olacağı, 2012 yılından beri soruluyor. Bu verileri kullanarak, son yıllarda, başkanlık fikri ile seçmenin arasının nasıl olduğunu inceleyelim:
Haziran 2012’deki verilere baktığımızda, başkanlığa yüzde 43,2 oranında ‘Evet’ diyen bir kamuoyu profili söz konusu. Sistem değişikliği desteğine paralel olarak aynı dönemde Aralık 2011’de, o dönem başbakan olan Erdoğan’ın destek oranının da, yüzde 71,1 seviyesinde olduğunu görüyoruz. O dönem hangi siyasi olaylar gündemdeydi şöyle bir göz gezdirelim: Kürt Sorunu’na ilişkin müzakere ve çözüm sürecinin ilerlemesi, Leyla Zana ile Erdoğan’ın görüşmesi gibi sembolik olayların gerçekleşmesi ve Bingöl-Muş Karayolu’nda ‘33 Er” olayına benzetilen tarzda büyük çaplı bir PKK saldırısı gerçekleşmesi ve 9 askerin öldürülmesine rağmen sürecin sekteye uğramaması söz konusuydu. Haziran 2012’de tam Erdoğan ve başkanlık sisteminin popülaritesi zirve noktadayken; Suriye, Türkiye’nin bir savaş uçağını da düşürmüştü. Öte yandan, aynı yıl, Mavi Marmara Davası’nda ‘İsrailli generaller’, Balyoz ve Ergenekon Davaları’nda da Türk Silahlı Kuvvetleri üyeleri yargılanıyordu.
Bir yıl sonra, Haziran 2013’e gelindiğinde ise, başkanlık sistemine destek yüzde 30,9’a düşmüştü. Bu noktada etkili olan, kuşkusuz ki Gezi Protestoları ve Erdoğan’ın bu gösterilere karşı verdiği tepki. Daha da ileri giderek, başlangıçta protestolar ve verilen reaksiyonun, ‘başkanlığın olumsuzluğu ve kabul edilemezliği’ üzerine bir toplumsal konsensusun oluşmasına neden olduğu da iddia edilebilir kanımca. Daha az iddialı ifade etmek gerekirse de, başkanlık sistemine olan destek zaten düşüşteyken (Aralık 2013-Nisan 2013 arası yüzde 36-35 arası), Gezi döneminde ‘çakılıyor’.
Gezi Etkisinin Uzun Vadeli Sonuçları
Haziran’da Erdoğan’ın sert ve uzlaşmaz tavrının bir ‘toplumsal şok’ yarattığı, Erdoğan’ın kişisel gücünün artmasına toplumsal itirazın popülerleştiği bir dönem yaşandığını öne sürebiliriz. Ancak hemen ertesinde, Gezi’nin bir ‘kalkışma’, ‘kendisine karşı bir darbe girişimi’ olduğundan kaynaklandığı tezini ‘pazarlamasının’ başkanlığa desteğin yeniden bir çıkış yapmasına neden olduğu iddia edilebilir: Ağustos 2013’e gelindiğinde, başkanlık sistemine destek oranının (Haziran 2013’e göre 8 puan artarak) yüzde 38,8’e çıktığını gözlüyoruz.
Evet, Haziran-Ağustos arası, Erdoğan’ın siyasi çizgisinde hızlı bir toparlanma yaşanıyor. Kendisine ve başkanlık sistemine olan destek, kesin bir düşüşten göreceli bir toparlanmaya geçiyor. Ancak, Metropoll verilerine göre, başkanlık sistemine desteğin, Gezi Protestoları sonrasında, yüzde 30’ları hiç aşmadığını görüyoruz.
Gezi’den sonra, ikinci bir kırılma noktasının, yolsuzluk soruşturmaları dönemi, 17-25 Aralık 2013 olduğu söylenebilir. Bu dönemde, Erdoğan’ın bir lider olarak desteği ve başkanlık sistemine olan destek ikinci ‘kalıcı örselenmeyi’ yaşıyor. Erdoğan’ın kişisel desteği, “Gezi-17/25 örselenmeleri” ertesi kalıcı olarak demirleyeceği ortalama olan yüzde 40-43 bandına oturuyor. Evet, Erdoğan’ın dönemsel olarak desteğinin yüzde 50 civarına yaklaştığı zamanlar var. Örneğin, 2014 genelinde Erdoğan’ın desteğinin ortalaması, yüzde 43.
Bu oran, 2015’teyse, yüzde 40. Dolayısıyla, Erdoğan’ın yüzde 60-70 civarı destek aldığı 2011 gibi dönemlerin ‘tarih olduğunu’ (kendisi açısından ‘mucizevi’ bir değişim olmazsa) söyleyebiliriz. Üstelik Erdoğan’ın destek oranının Mart 2015-Kasım 2015’te sürekli yüzde 37-38 arası seyrettiğini vurgulamakta yarar var: peşpeşe seçimlerin kampanya dönemleri, Erdoğan’ın yakın siyasi tarihinin “en popülariteden uzak olduğu” zamanlar.
Kasım 2015 sonrası Erdoğan, popülaritesini yeniden 43-47 aralığında zigzaglar çizen seviyeye çıkarıyor. Bu çıkışta, siyasi güç-popülarite arasındaki ilişki etkili görünüyor; siyasi gücün gövde gösterisi, daha fazla gücü çağırıyor. Burada kastım şu: Erdoğan’ın ‘güçlü ve gücünü sertçe ortaya koyan lider’ imajının son yıllardaki ağırlığını göz önünde bulundurursak, AKP’nin seçim başarısıyla ‘dönüşü’, toplumda, “liderin de bir yere gitmeyeceği-dolayısıyla köstek yerine destek olmanın daha mantıklı olduğu” psikolojisini doğurmuş olabilir. Ancak dikkat çekici olan şu: Erdoğan’ın popülarite seviyesi ile AKP’nin oy oranı birebir uyuşmuyor. Erdoğan, Gezi-17/25, ‘meşum 2013’ ertesi, en fazla AKP’nin Haziran ve Kasım 2015 seçimlerindeki oy oranlarının ortalamasına yaklaşabilen destek oranlarına ulaşabiliyor. Geneldeyse, AKP’nin 2015 seçimlerindeki oy oranının oldukça altında (ortalama 7-10 puan kadar) destek alabiliyor. Buna karşılık, AKP, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun deyişiyle “efsanevi lideri Erdoğan” olmadan yapabilir mi?
Başkanlığın Sırrı: Sağ Konsolidasyon
Başkanlık sistemi onaylarına ilişkin verilere geri dönelim: Metropoll’un Şubat 2016 araştırmasına göre, başkanlık referandumunda ‘Evet’ diyeceklerin oranı, yüzde 39,4. Kasım 2015’te, yüzde 36,7 olan bu oran, Ocak 2016’da ise yüzde 38,3’e çıkmış. Oysa, Şubat 2015 ve Ekim 2015 arasına dönersek, başkanlığa destek yüzde 31-32 arası değişiyor. Diğer bir deyişle, Gezi dönemi seviyelerine iniyor.
Bundan sonra ne olabilir? Yazının başında öne sürdüğüm gibi, şu aşamada, Türkiye’de sistem değişikliği yapılması ve başkanlığa geçilmesinin mümkün olması, sağ seçmenin neredeyse tamamen AKP’ye kaymasına bağlı. Erdoğan’ın son dönemdeki milliyetçiliği daha da ön plana çıkaran çizgisi, Kürt sorununun yok sayılması, buna karşılık “PKK karşıtı savaş” projeksiyonunun en sert biçimde, sivillerin canına kasteden biçimde uygulanması ile başkanlığa desteğin konsolidasyonu doğrudan ilintili görünüyor. Peki, sağı başkanlık için konsolide etme projesi, AKP ve MHP başta olmak üzere sağ seçmeni nasıl etkiliyor? Gelecek yazıda da, bunu sorgulayacağız.
http://www.birikimdergisi.com/haftalik/7541/sagin-baskanliga-cekimi-cekilmesi#.VtdzyvmLTIU
[1] “Erdoğan: Başkanlık Sistemi Benim Arzumdur”, Hürriyet, 21 Nisan 2003. (link)
[2] Alparslan Türkeş, Temel Görüşler, Dergah Yayınları, 1975, s. 147.
[3] Milli Selamet Partisi, Seçim Beyannamesi, 5 Temmuz 1977 Seçimleri, s. 89 (link).
[4] Turgut Özal Mülakatı, Görüş, TÜSİAD, No: 5, Eylül-Ekim 1992, s. 12-24.
[5] Edip Ali Yavuz, “Başkanlık Sistemi Şart”, Zaman, 25 Mart 1998 (link).
[6] “Demirel, Başkanlık Sistemi Önerdi”, NTV, 28 Temmuz 2002, (link).
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024