Eser KARAKAŞ
Aslında, başlıktaki sorumun kapsamını biraz daha genişleterek “Türkiye’de bir vergi sistemi var mı?” diye de yeniden sorabiliriz.
Hazine ve Maliye Bakanlığı (belki de son senelerde Saraydaki Bütçe ve Strateji Başkanlığı) her sene kamu maliyesine meraklı kişilerin taleplerini bir ölçüde karşılayan Bütçe Gerekçesini yayınlar, gelecek senenin bütçesinin TBMM’ye gelmesinden hemen önceki günlerde.
2024 Bütçe gerekçesinde de Türkiye’nin vergi yükü hesaplaması var, vergi yükü demek bir ülkede bir sene içinde toplanabilen verginin (toplam kamu geliri değil) gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı demek; bu oran 2024 Bütçe Gerekçesinde 1998’den 2022’ye kadar verilmiş, hiçbir sene bu oran yüzde 20’yi bulmuyor, 2022 senesinde yüzde 18, ve bu oranda kısmi bir istikrar var, vergi gelirlerini arttırarak enflasyonla mücadele programı sonucu muhtemelen 2023 ve 2024 senelerinde vergi yükü bir parçacık yukarı yönlü kıpırdayacak ama her durumda çok düşük bir vergi yükü var ülkemizde, bu vergi gelirinin (toplam 8.3 trilyon TL) zaten 2.6 trilyon TL’si kamu personel harcamalarına gidiyor.
Gelir vergisi tahsilatı ise 1.2 trilyon TL olacak ama sıkı durun, bu gelir vergisi tahsilatının sadece 86 milyar TL’si beyana dayalı gelir vergisi tahsilatı olacak yani yaklaşık yüzde yedisi ancak, böyle gelir vergisi kanunu ve pratiği olamaz, olmamalı, yazının başlığına dönüyorum, bizim ülkemizde bir gelir vergisi sistemi yok gibi, olan da saçma sapan.
Peki ne yapmak lazım?
Malum, herkes ekranlarda tekrarlıyor her gün, toplam vergi gelirlerinin yüzde 69’u, diyelim yüzde yetmişi dolaylı vergilerden, KDV, ÖTV gibi kaynaklardan geliyor, bu demektir ki, yüzde yirmi dolayında olan vergi yükünün yüzde 70’i dolaylı vergi yükü; ancak, bu kabul edilemez oranı değiştirmek için mali nedenlerden dolaylı vergilerin miktarını düşüremeyeceğiz, yapabileceğimiz dolaysız vergileri arttırarak dolaylı vergilerin toplam vergi yükü içindeki payını azaltmak ve böylece de vergi yükünü yüzde otuza yaklaştırmak, başka türlü gerçek anlamıyla kamu hizmeti üreten bir devlet haline gelmemiz pek mümkün görünmüyor.
Yukarıdaki soruyu bir kez daha tekrarlamak gerekiyor, dolaysız vergilerde mutlak ve oransal artış, iktisadi etkinliği çok bozmadan nasıl sağlanacak gelir vergisi sisteminde?; Türkiye’de ciddi biçimde bir servet vergisine ihtiyaç duyulduğu kanısındayım ama servet vergisi gelir vergisi dışında bir kategori olduğu için bu sorunun bugün bir yanıtı olamaz.
Aklıma ilk gelenleri okurlarla paylaşmak istiyorum ama motokuryeler, garson bahşişleri gibi saçma sapan önlemlerle olmamalı bu.
Gelir vergisi sisteminin öncelikle teknikalite sorunları var, ancak bu teknikalite sorunları büyük ölçüde aşılabilir ise sistemin hakkaniyet boyutlarının tartışılabileceği kanısındayım; hakkaniyet sorunu derken bir vergi sisteminin daha sosyal demokrat ya da daha sağ politikalara, önceliklere mi hizmet edeceği tartışması çok önemli bir tartışma ama ancak teknikalite sorunları aşılabilir ise.
İlk aklıma gelen gelir vergisi sistemimiz içinde olan “basit usulde vergileme” (eski götürü usul) yanlışından artık geri dönmek ve tüm gelir vergisi mükelleflerini gerçek usulde vergilemek; 2024’de basit usulle yirmi milyar TL kadar gelir vergisi tahsilatı bekleniyor, burada gerçek usulde gelir vergisi uygulanırsa tahsilatın ciddi biçimde yükseleceği kanısındayım, artık sayıları bir milyona yaklaşan basit usulle vergilenenlerin temel vergi bürokrasisini halledebileceğini düşünüyorum ama bu alanda çirkin bir popülizm geliyor gündeme, mesela taksici esnafını arabalardaki o kontör ile gerçek usulde vergilendirmek çok kolay ve mümkün ama iyi ve dürüst bir siyasi otorite gerekiyor.
Basit usulün bu kadar yaygın olduğu bir sistemde gelir vergisinin hakkaniyet boyutunu tartışmak bence çok anlamlı değil.
İkinci aklıma gelen konu ve bence en önemlisi, her 18 yaşına gelmiş Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının bir mali yıl içinde elde ettiği tüm gelirleri tek bir gelir beyannamesi ile Maliyeye beyan etmesi mecburiyeti; elinize bir Türk Vergi Sistemi kitabı alırsanız içinde bizim gelir vergisi sisteminin üniter bir sistem olduğu yani tüm gelir unsurlarının (Gelir Vergisi Kanununda yazan yedi gelir unsuru) bir beyannamede gösterilerek ilgili vergi tarifesine göre vergilendirilmesi mecburiyeti yazar ama pratikte durum böyle olmamaktadır.
Yukarıda değindim, 2024 gelir vergisi tahsilatının 1.2 trilyon TL olacağı yazıyor ama bunun sadece 86 milyar TL’si beyana tabi gelir vergisi olacak, yani yüzde 7’si aşağı yukarı; bu durumun Türkçesi tüm beyaz ve mavi yakalı çalışanların başka gelir unsurundan iradı yoksa beyanname vermeyeceği, gelirlerinin kaynakta tevkifat ile vergilendirileceği, bu insanların sayısı ise çok yüksek.
Kaynakta tevkifat bir tahsilat yöntemi olmamalıdır, bu yöntem sadece bir tür vergi güvenlik önlemi olmalıdır, yani Maliye önemli bir gelir kaynağını kaynakta tevkifatla garantiye alır ama bu durum mükellefin (beyaz ve mavi yakalılar) ücret gelirleri için dahi beyanname vermesine engel değildir, mükellef 12 aylık brüt ücretini beyan eder, vergi bu büyüklük üzerinden tarh edilir, bu tarh edilen büyüklükten kaynakta tevkif edilen gelir vergisi mahsup edilir.
Lütfen kimse böyle bir ek bürokrasiye ne gerek var diye sormasın çünkü hukuk devleti kavramının temeli her vergi mükellefinin beyanname vermesi mecburiyetidir, bu etkin işleyen bir demokrasi için olmaz ise olmaz bir durumdur; başka bir biçimde ifade etmek istersem her 18+ vatandaşın o sene devlete ne kadar vergi verdiğini kuruşu kuruşuna bilmediği bir sistem vergi sistemi değildir, yazımın başlığına ve ilk cümleye yeniden referans veriyorum, lütfen çevrenize ve hatta kendinize bir sorun, acaba kaç kişi 2023 senesi gelirlerinden ne kadar vergi verdiğini bilecek acaba?
Türkiye bir yolsuzluk cehennemidir, temel bir nedeni de vergi ödeyenlerin ne kadar vergi ödediklerini bilmemeleridir, bunun iki nedeni vardır, birincisi dolaylı vergilerin payının yüksekliğidir, her ülkede bu bir sorundur ama ikincisi de dolaysız vergi verenlerin de vergi bilincinin kaynakta tevkifat nedeniyle gelişmemiş olmasıdır; Ankara Adalet Sarayı davet usulü ile 25 milyar TL’ye herkesin tanıdığı, saray yapımında uzmanlaşmış bir şirkete verildi, açık, rekabetçi ihale yöntemi olsa idi piyasa fiyatının 17, 18 milyar TL olabileceği söyleniyor, bir ihale yöntemi nedeniyle mükellef altı, yedi milyar ek bir yükün altına giriyordu Allah’tan yargı iptal etti, ekranlarda görüyorum, insanlar buna isyan ediyorlar, ben vergi veriyorum diyorlar ama 2023’de ben mesela 112 bin TL vergi verdim diyebilen pek yok.
Tekraren ifade ediyorum, her mükellefin ne kadar gelir vergisi verdiğini bilmediği bir sisteme gelir vergisi sistemi denemez.
Özellikle beyaz yakalı çalışanların en azından bir bölümünün çok muhtemelen gayrimenkul sermaye iradı mevcuttur, keza menkul sermaye iradı gibi ama bu beyaz yakalılar anlaşılmaz bir gerekçe ile bu gelirlerini ücret gelirleri ile birlikte aynı beyannamede göstermemektedirler, ilginç bir üniter gelir vergisi sistemi anlayışı.
Bu gazete yazısında aklıma ilk gelen konulara giriyorum, tüm sorunları kapsamayacak doğal olarak, bir aklıma gelen de saçma sapan bir muafiyet sisteminin varlığı, vergi muafiyeti demek konular değil, sübjektif, kişiler, gruplar hedeflenerek vergi kolaylığı getirmek demek, mesela engelli mükelleflerimize getirilen vergi muafiyetleri; ben bu uygulamayı da yanlış buluyorum, “engelliler, emekliler gelir vergisinden muaf olmalı” terminolojisi sorunlu, bu kişiler, gruplar yüzde sıfır oranında gelir vergisi ödemekle mükellef olmalıdırlar, muafiyet kişiyi sistemin dışına taşıyor, sıfır oranlı vergi ile ise aynı vergiyi veriyorsunuz ama sizi vergi sistemi içinde tutuyor, beyanname vermek mükellefiyetinden çıkarmıyor ama fiiliyatta sıfır TL vergi borcunuz oluşuyor.
Önce sistemin teknikalite boyutlarına bakmak lazım derken muradım bunlara benzer konular.
Gelelim meselenin hakkaniyet boyutuna.
Şayet sosyal demokrat politikaları gelir vergisi üzerinden yaşama geçirmek istiyorsanız nelerin yapılması gerektiği üç aşağı beş yukarı bellidir; mükellef tüm gelirlerini, bu gelirleri elde etmek için yaptığı masrafları düşerek tek bir beyannamede gösterecek ve sosyal demokrat siyasi otorite bu gelir beyanı üzerinden vergilendirilecek geliri için bir eşik değer belirleyecek ve bu eşik değeri sağ iktidarlara oranla çok daha yukarıda belirleyecek, bu birinci konu, daha sonra da iktisadi etkinliği en az bozacak bir progresif, artan oranlı vergi tarifesi belirleyecek ama bu tarife belirlenirken de en üst gelir dilimini çok çok yukarılara çektiğiniz oranlarda vergilerseniz hem vergiden kaçınmak ve hem de maalesef vergi kaçırmak yüzünden vergi tahsilatının düşeceğini gözardı etmeyeceksiniz, ünlü Laffer eğrisi çok eleştirilmiştir ama kısmi bir geçerlilik payı da yok değildir.
Sosyal demokrat vergi politikaları uygularken sermayenin ve bilginin büyük ölçüde, emeğin ise kısmen serbest dolaşıma konu olduğu gerçeğini de unutmamak lazımdır.
Dolaylı vergilerde de daha standart mallar ve hizmetler ile üst gelir gruplarının tükettikleri mal ve hizmet grupları arasında büyük ölçüde farklılaştırmanın da bir etkinlik sınırı olduğunu yine çok gözardı etmemek gerekiyor, evet ekmek üzerine dolaylı vergi koymayalım bizim gibi bir ülkede ama daha standart mallarla üst gelir gruplarının tükettiği mallar arasında bir oran farklılaştırılması düşünülebilir ama bunun sınırı da nispi fiyatları çarpıtmış olmanın maliyetinin sosyal hakkaniyet getirisinin altında kalması koşulu ile.
Vergi meselesi çok dikenli bir konudur Vesselam.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları













































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
18.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025