Etyen MAHÇUPYAN
Başdanışmanlık ve bakanlık yapmış olmasına karşın o süre boyunca Davutoğlu ‘siyasetçi’ olarak algılanmadı. Çünkü bu ülkede ‘siyaset’ ülkenin doğru yönetilmesi amacıyla düşünmek, etkilemek ve karar almanın epeyce dışında bir başka özellikle ilgili: Parti içinde ‘insan’ kaynağına ilişkin tasarrufta bulunma gücüyle… Bu nedenle Davutoğlu’nun henüz bir yıllık bir siyasetçi olduğunu ancak bu bir yılda bile o konumu taşıyacak bir ortama sahip olmadığını söyleyebiliriz. Sonuçta bugün Türkiye’de halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı’na sahibiz ve Davutoğlu da bu Cumhurbaşkanı’nın doğrudan atadığı bir parti başkanı olarak ‘sahneye’ adım attı. Üstelik görevi alır almaz karşısında bir kritik seçim ve ardından da bir savaş buldu. Dolayısıyla 2014 Ağustos’undan bu yana geçen süreye fazla anlam yüklenmesi çok doğru olmayabilir.
Davutoğlu’nun ‘siyasi’ hayatının asıl şimdi başladığını varsaymak çok daha gerçekçi. Bir yılın sonunda arkasına partinin blok desteğini alarak tekrar seçilmiş durumda. Bu ‘tekrar’ hali siyasette epeyce önemli… İlk tercih her zaman hem bir denemedir, hem de tercihi yapanın kişisel bakışıyla sınırlıdır. Oysa bu tercih ‘tekrar’landığında tercih edilenin başkaları tarafından nasıl algılandığı, nasıl konumlandırıldığı temel bir önem kazanır. Bu nedenle Kongre’de Davutoğlu’nun tek alternatif olarak parti başkanı olması artık karşımızda farklı bir Davutoğlu olduğunun da belirtisi. Ayrıca unutmamak lazım ki geçen yıl Davutoğlu’na itiraz Erdoğan’a itiraz anlamına geliyordu. Bu yıl ise, Kongre süreci nasıl yaşanmış olursa olsun, Davutoğlu ‘itiraz edilebilir’ durumda olmasına rağmen ve kendi göreceli ağırlığına (da) dayanarak seçilmiş oldu.
Soru Davutoğlu’nun ‘gücünün’ nereden geldiğidir. Bilgisi, çalışkanlığı, karakteri veya üslubu ile birçok olumlu nokta sıralanabilir. Ama açıktır ki Davutoğlu’nun gücü onun geçen yıl Erdoğan tarafından tercih edilmesinin gerekçesinde gizli: Davutoğlu şu an itibarıyla AKP içinde bir yenilenmeyi sağlayabilecek ve buna koşut olarak Türkiye’de demokratik ve özgürlükçü bir rejimi sistemleştirerek inşa edebilecek en güçlü alternatif. Bunun ‘siyaset’ bağlamında basit çıkarımı, AKP’nin Türkiye’yi yönetmek için şu an itibarıyla Davutoğlu’na ihtiyacı olduğudur. Bakış vademiz uzadıkça ve yönetimden anladığımız şey derinlik ve düzey kazandıkça, bu ihtiyacın daha da belirginleşeceğini öne sürebiliriz.
Ancak bu ağır misyonun başarılması gereken üç koşulu var. Birincisi parti içinde kaynaşmayı sağlayıp sinerji yaratırken, adım adım restorasyonu gerçekleştirecek bir liderlik. İkincisi parti üst yönetimini ve başbakanlığı güçlü birer strateji odağına dönüştürerek uluslararası planda saygınlık yaratacak ve beklentileri olumlu yönde değiştirecek bir yapının kurulması. Ve üçüncüsü de bütün bunları hareketin doğal lideri olan Erdoğan ile birlikte oluşturma, onun desteğini alarak kendi yolunu açma imkânının yaratılması.
Kongre Davutoğlu için yeni bir start çizgisiydi. Kader bu siyasetçiyi uzun mesafeli bir yarışın eşiğine getirmiş olabilir. Başarı ise göründüğü kadar zor olmayabilir… Yeter ki uzun soluklu bir vizyonun gerekleri gözden kaçırılmasın...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023