Fehim TAŞTEKİN
Ve herkese zılgıt ata ata sonunda dünya aleme madara olmak niye! “Suriye Suriyelilerindir”, “Irak Iraklılarındır” demek zor mu? Bagajındaki tarihle kim kime “Yürü ya kulum” demiş ki size desin.
Buyurdu, buyurabildiği kadar: “YPG Fırat’ın batısına geçemez!”
Geçtiler. Hem de “Geçilemez” denilen Şehba bölgesine sadece doğudan değil batıdan da geçtiler.
Yine buyurdu: “Haşdu’ş Şa’abi Musul’a giremez!”
Girdiler. Hiç de tınmadılar.
Yurtta savaş yetmezmiş gibi cihanda da savaş her an kopacakmış gibi. Hava sisli mi sisli, puslu mu puslu!
Çankırı’da gazavat muştusu! 30 vagon asker sınıra dualarla, tekbirlerle uğurlanıyor. Sanki bu ülke format yemiş ve seferberlik zamanına ışınlanmış gibi. Kimse sormuyor; “Bu neyin nesi, neyin seferi?”
Esip esip gürleyen ama kırmızıçizgilerinde herkesin dans ettiği muhteşem bir caydırıcılık. Büyük gücün, kerameti kendinden menkul numaralarından son bir numara!
Kimsenin gazabından korktuğu yok. Hal buyken ha bire korunamayan kırmızıçizgiler ihdas etmek niye!
“Irak Iraklılarındır” demek dururken “Musul Sünnilerdir” deyip durmak niye!
Suriyeliler Kürdüyle Arabıyla Türkmeniyle kendi evi için can verirken “O örgüt oraya geçemez, bu örgüt orada kalamaz” deyip durmak niye!
Ve herkese zılgıt ata ata sonunda dünya aleme madara olmak niye!
“Suriye Suriyelilerindir”, “Irak Iraklılarındır” demek zor mu?
Bagajındaki tarihle kim kime “Yürü ya kulum” demiş ki size desin.
***
Maalesef uluslararası alandaki oyunu mahalle raconuyla oynama ısrarı yüzünden ufak bir diplomatik hamleyle üstesinden gelinecek sorunlar alev saçan restleşmelere gark oluyor. Öngörüsüz, hadsiz ve hesapsız bir dümen; diplomasiye alan bırakmayınca her defasında sınıra asker yığmayı çare sanıyor.
Bu arada bu korkunç kakofonide herkes şunu soruyor:
“IŞİD’in yenilgisi size niye bu kadar ağır geliyor?”
Bu, insanın kalbine taş gibi oturan bir sorudur. Kalp, kalplikten çıkmadıysa.
Hala anlaşılabilmiş değil: Dış politikada işler pazarda daha fazla bağırarak daha çok karpuz satacağını sanan işportacının tarzıyla yürümüyor. Özellikle Ortadoğu’da çok iş yapmanın yolu az konuşmaktan geçiyor. Türkiye’ye bu uyarıyı Suriye krizinin ta başında Lübnanlı bir siyasetçi yapmıştı.
***
Gürültüden yağmura sıranın gelmediği son örnek Rakka. “YPG, Rakka operasyonuna katılırsa biz yokuz” dediler ve yok sayıldılar. 5 Kasım’da YPG’nin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Rakka operasyonunu başlattı. Türkiye’nin Suriye’de yürüttüğü Fırat Kalkanı’na nazire yaparcasına operasyonun adı ‘Fırat’ın Gazabı’ konuldu. Hani Obama-Erdoğan görüşmesinden sonra Türk-Amerikan ortaklığıyla şehri kurtarmanın hesapları yapılıyordu? Ne oldu? Hesapsızlık diz boyu ama hiçbir şeyin hesabı sorulamıyor! Yeni rejimde işler böyle.
YPG Genel Komutanı Sipan Hemo’ya olup bitenleri sordum. Verdiği bilgilere göre Amerika liderliğindeki uluslararası koalisyon havadan, Suriyeliler karadan Rakka’yı kuzey, doğu ve batıdan kuşatacak. Fırat’a ulaştıktan sonra kentin merkezine yönelik yeni bir planlama yapılacak. Suriye ve Rusya, Halep’te meşgul olduğundan Rakka’nın rakip bir koalisyon tarafından özgürleştirilmesine ses çıkarmıyor. Ya da öyle davranıyor. Bir nevi ehven-i şer durumu. Operasyonun epey uzun sürmesi bekleniyor. Rakka sonuç itibariyle IŞİD’in merkez üssü. Ayrıca IŞİD’in simgesel anlamlar yüklediği bir şehir. Menbic’te 73 gün direnen IŞİD’in burada vereceği savaşın boyutu çok çok büyük olacak.
Fırat’ın Gazabı’na YPG ve YPJ’nin yanı sıra Liva Sukur er-Rakka, Liva et-Tahrir, Liva Şuheda er-Rakka, Tugaya Şuheda Hamam el Türkmen, Liva Ahrar er-Rakka, Suvvar Tel Ebyad ve Süryani Askeri Meclisi gibi örgütler katılıyor. Yani Kürt, Arap, Türkmen ve Süryaniler omuz omuza. Operasyona katılanların önemli bir kısmı Rakkalı. Şehir kurtarıldığında süreci Rakka Askeri Meclisi yönetecek. Kürtler düzen kurulduktan sonra çekilecek. Yani Rakka’ya Rakkalılar hükmedecek. Hol’a Holluların, Şedadi’ye Şedadililerin, Tel Ebyad’a Tel Ebyadlıların hükmettiği gibi. Kürtler kendi rollerini ‘Rakkalılara yardım’ olarak çerçeveliyor. Fazlası zaten mümkün değil.
***
Rakka’nın Gazabı hem Kürtler için hem bütün stratejisini Kürtlere karşı kuran Türkiye için mühim anlamlar içeriyor.
– Kuşkusuz Kürtler bu operasyonla uluslararası alandaki meşruiyetlerini derinleştirmiş olacak. Ankara’nın bütün isyanlarına rağmen uluslararası arenada sadece Rojava yönetimi ve PYD’nin değil YPG/YPJ’nin temsiliyet imkânları da artacak.
– Kürtlerin Suriye yönetimi karşısındaki pozisyonu da güçlenecek ve pazarlıkta çıta bir kademe daha yükselecek.
– Ayrıca IŞİD’in Fırat hattından temizlenmesi Rojava’ya yönelen saldırıların azalmasını sağlayacak. Bu da Kürtlere ortaklarıyla birlikte kurtarılmış bölgeleri daha fazla tahkim etme fırsatı verecek.
Rakka’nın ilan edilecek olan Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’na katılacağına dair spekülasyonlara girmiyorum. Şu aşamada hiç kimse Rakka’nın ne olacağını bilmiyor. Sahanın aktörlerinin söyleyebildiği tek şey: “Rakka’nın ne olacağına Rakkalılar karar verecek.”
Hükümetin iç politika tarzını dışa da yansıtmasının bir sonucu olarak ortaya Türkiye açısından utandıran bir netice çıkıyor:
– ABD, NATO’daki müttefiki yerine Ankara’nın terör örgütü olarak etiketlediği YPG ile ortaklığı tercih etti. Hezimeti ‘daha fazla bağırma’ taktiği ile geçiştirebilirler. ‘Onurlu dış politika’nın kitabını yazanlar, Amerikan elçisini kovup, İncirlik’i kapatacak değiller ya! Musul’daki gibi ‘Biz de havadan varız’ noktasına doğru çark edilirse deriz ki ‘züğürttür, maruz görüle.’
– Operasyonun SDG ile başlatılması Türkiye’yi birkaç açıdan açığa düşürdü: Evvela Türkiye, desteklediği silahlı grupları El Bab’a sokarak Kobani’den Afrin’e Kürt koridoru planını güneyden de öldürmek istiyordu. Malum TSK’nin Cerablus hamlesiyle koridor planının kuzey versiyonu önlenmişti. Türkiye operasyona ortak olsaydı El Bab ve ardından Rakka’ya giderken esasen Rojava’yı çevrelemiş olacaktı. Böylece özerkliği çökertme planının önü açılacaktı. Rakka’da ABD ile ortaklığın sunacağı kolaylaştırıcı bir ortamda Menbic’i SDG unsurlarından temizleme fırsatı da doğacaktı. Bir başka hesap Rakka’ya Fırat’ın doğusunda Tel Ebyad’dan gitme seçeneğini zorlayarak Kobani ile Cezire kantonlarını birbirinden koparmaktı. Bu seçenek Kürtlerle doğrudan savaşı göze almak anlamına gelse de ABD ile ‘bedeli Kürtler olan bir ortaklık’ modeli, bu tür bir senaryonun da yolunu açabilirdi.
Şu aşamada bu hesapların hiçbiri tutmadı.
Peki, Türkiye fiili bir durum yaratarak Suriye’nin kuzeyindeki güçlerle oyununu büyütebilir mi? Yeni Osmanlı’da oyun bitmez ama o noktada birkaç kavşakta birden kırmızı ışık beliriyor:
– 8 Kasım seçimlerinden sonra da Kürtlerle birlikte çalışmayı sürdürmesi kuvvetle muhtemel olan Amerikan freninin gıcırtısı…
– Putin’le yeniden dost olundu ama S-300/S-400’leri Suriye’ye yığan Rusların ‘savaşta aşk başkadır azizim’ diyen bakışları…
– Kendi toprağını ve egemenliğini korumakla yükümlü Suriye ordusunun saklı tuttuğu yanıt hakkı…
– Ve bölgenin Türkiye’yi işgalci olarak niteleyen yerel unsurlarından gelecek sürprizler.
Hayır, yine de “Kimse Türk’ün gücünü test etmeye kalkmasın” deniyorsa, son bir cümleyle susma hakkımı kullanıyorum:
Alevlerin şehvetine kapılmayın, sizi çağıran cennet değildir!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025