Hüseyin ÇAKIR
AKP’nin “ tek ideoloji ve tek parti” olma hayaline ilişkin her gün derin kuşkular yaratan uygulamalarını görüyoruz. En tepe yöneticilerin tek parti dönemini anımsatan açıklamaları, “yönetim sistemi” değişikliği “rejim değişikliğine mi evriliyor” kuşkusunun ötesine geçiyor.
16 Nisan’dan sonra Tayyip Erdoğan’ın, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olarak iki şapkası var ama, O her yerde parti lideri olarak konuşuyor. Parti üyelerine veya yöneticilerine yaptığı konuşmalarda partinin sorunları ile devletin sorunlarını özdeşleştiriyor. Partisinin geleceği ile Türkiye Cumhuriyetinin geleceğinin kaderini birbirine bağlayarak sorunsallaştırıyor. Devletin bekası ile AKP’nin bekası aynı temasını işliyor.
Hal böyle olunca partililer, partilerini devlet olarak görüyorlar, (Bugün AKP’yi yöneten ezici çoğunluk da böyle görüyor) AKP’ye muhalefet eden kim olursa olsun, AKP düşmanı ve devlet düşmanı kabul ediliyor.
Bu özdeşlik, toplumsal yarılmayı ve kutuplaşmayı derinleştiriyor.
Özellikle eğitimde dini normların öne çıkartılması laik, modernist kesimi ürkütüyor. Dini simgelerin hemen her yerde AKP’nin siyasal araçları olarak kullanılması, AKP’li olmayanlar tarafından psikolojik baskı aracı gibi görülüyor. İktidar nimetlerinden yararlananlar, yararlanmak isteyenler dini sembol ve görünürlülüklerini AKP yöneticilerinin ve iktidar karar vericilerinin gözünün içine sokuyorlar.
Bunların arasında inanlar olduğu kadar, takiye yapanlar, her dönem olduğu gibi kraldan çok kralcılar çılgın partizan ve Reisçiler olarak nalına da, mıhına da vuruyorlar.
TAKKELİ KEMALİZM
AKP yöneticilerinin siyasallaşmış dinci söylemleri, dini simgeleri devletin simgeleri gibi kullanmaları sonucunda, Maçka Parkında Şortlu kıza güvenlikçinin müdahalesi ve Ramazan ayında oruç tutmayanlara müdahale, sigara içen başı örtülülere söylenen çirkin, ahlaksız söz gibi.., daha önce de yaşanmış olayların bu söylemler devam ettikçe yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Parti devlet özdeşliği daha önce de bir kaç kere yazdığım gibi: CHP tek parti dönemi yeri geldiğinde yeriliyor bu dönem rövanş gibi gösterilirken, Ohal, KHK’ler ve otoriterlik savunulurken CHP’nin tek parti dönemi zihniyeti ve uygulamaları gibi davranmaktan rahatsız olunmuyor.
Kuşkusuz CHP’nin tek parti dönemi ve uygulamalarıyla yüzleşerek, bu dönemi reddi miras yapmaması ve sırında kambur gibi bu dönemi taşıması ve “tarihsel koşullar” vs gibi gerekçelerle olumlaması otoriterliği ve Türkiye’nin özgünlüğü adın o dönemi meşrulaştırılmasını sürekli kılıyor.
Yeri ve zamanı gelince Kemalizm adı altında, Mustafa Kemal’in arkasına sığınarak, bir bakıyorsunuz askeri üniforması, kalpaklı, fötr şapkalı fotoğrafları ideolojik siyasi simge olarak kullanıyor.
AKP’nin öncülü Milli Görüş’ün lideri Necmettin Erbakan “Atatürk yaşasaydı bizim partiye üye olur” demişti. Bir “takkeli Kemalizm eksikti” diye tartışılmıştı.
AKP, Mustafa Kemali “kurucu lider” olarak kabul ediyor. Ancak AKP içinde yer alan siyasetçi, akademisyenlerden bazıları Kemalist modernleşmenin ve modernizmin tarihsel olarak zamanını doldurduğunu düşünüyorlar, zaman zaman yazıyor veya tartışıyorlar.
Yeni Osmanlıcılık en belirgin örnek olarak öne çıktı. Ancak bütünsel politik bir program olarak gündeme getirilmedi. Parça parça gündeme taşındı. Özellikle TV dizileri, filimler, yayınlar vs ve Eğitim müfredatında yapılan değişiklikle kültürel hegemonya ve zihinsel olarak hazırlık yapılıyor eleştirileri haklılık kazanıyor.
16 Nisan Anayasa değişikliği ile girilen sürecin zihniyet ve uygulamaları “tek parti veya parti devleti- devlet partisi” izinden gidildiğini gösteriyor.
YENİ DEVLET KURULUYOR MU TARTIŞMASI
Tek parti döneminin iki özelliği var. Birincisi, devlet ve partinin yasama yürütme ve yargı olarak tek güç olması. İkincisi Muhalefetin olmaması, zaman zaman “hoş görünmek ” için denemeler yapılsa da en kısa sürede o veya bu gerekçe ile yasaklanmasıdır.
Tek partiden çok partili hayata geçiş! Sonrasında siyasi partiler devletin politikalarına müdahale edememiştir. Ediyormuş görüntülerinin yaşandığı zamanlar ise, devletin politika değiştirmeye karar verdiği zamanlara denk düşmüş olmasıdır.
AKP iktidarının Cumhurbaşkanlığı Sistem değişikliği siyasetin devlete müdahalesi mi? Ya/da devlet strateji değişikliğine karar verdi bunu AKP eliyle mi yapıyor? Bu iki soru değişik boyutlarıyla tartışılıyor.
Özetle: AKP’mi devleti ele geçirdi, devlet mi AKP’yi ele geçirerek, kendi amaçları için kullanıyor? Olgular her iki durumun mümkün olabileceğini gösteriyor. İki durumdan hangisinin olduğunu görmek için: 15 Temmuz Davalarının nasıl gelişeceğine ve 2019 seçim sonucunda Erdoğan başkan olamaz ise devletin nasıl tutum alacağına bakacağız.
AKP’nin eski bir MYK üyesinin “Yeni devlet kuruluyor, lideri de Erdoğan” sözü; zihin arkasının dışa vurumu mu? AKP içinde tartışılan bir konu mu ? Bu görüşün hatırı sayılır bir kesimi temsil ettiğini bir kenara not düşmek gerekiyor.
AKP “tabu kırmak” adına bu tür çıkışları sık sık yapıyor/yaptırıyor. İster nabız yoklama, ister Erdoğan’ın yeni kurucu liderliği ve Atatürk’e alternatifliğine alıştırmak diyelim: Özeti AKP’nin dünya görüşü ve politikaları doğrultusunda “devletin kurumsal yapılanmasında” hem pratik, hem de zihinsel değişim yaşanıyor.
AKP Genel Başkanı şapkasıyla Rize’de konuşan Erdoğan: “Unutmayın Türkiye’nin yeni bir kurtuluş savaşı verdiği bir dönemdeyiz” sözü ile “ Yeni devlet kuruluyor, lideri de Erdoğan” sözü arasında bir bağlantı kurulabilir, buradan yüründüğü zaman bir dizi senaryo kurmak mümkündür.
Bu cümleyi Doğu Perinçek hala kullanıyor. Perinçek’in, her dönem söyledikleri ile devletin derinliklerindeki kanallardan birsinin sesi olduğunu bilmeyen yok. Bugün Avrasyacı, ulusalcı zinde güçler Vatan Partisinde toplanmış durumda. AKP’nin; güvenlikçi, Ortadoğu’da müdahaleci, Kürt sorununun şiddetle çözümü politikalarından yanalar ve NATO, ABD, AB karşıtı politikalarını antiemperyalizm adına destekliyor.
“Yeni Kurtuluş Savaşı”na tarihsel bağlamıyla bakıldığında bu Doğan Avcıoğlu ve Mihri Belli’nin tezleriydi. Simgesi kalpaklı Atatürk ve “sol” Kemalizm idi. 2. Kurtuluş savaşçılar sonuca ulaşmak için “zinde güçler”, “asker-sivil aydın”ların bu işi yapacağına inanmışlardı.
“2. Kurtuluş savaşı /Milli Demokratik Devrim” tezi Türkiye sol tarihi ve demokrasi-devrim mücadelesinde, teorik ve pratik politik derin tartışmalar ve bölünüp parçalanmalara yol açtı. Devletin bir kanadı bu tezin savunucularını istediğinde kullandı, istediğinde patakladı.
Bu paranteze nokta koyarak: Erdoğan “yeni kurtuluş savaşı” sözünün önünü ve arkasını boşlukta bıraktı.
Örneğin bu “savaşın” gücü ve güçlerini açıklamadı.
Seninki de soru mu, elbette “millet” diyeceksiniz.
Haklı olabilirsinin de?
Eğer Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı R. Tayyip Erdoğan’ın son bir yıldır yaptığı konuşmaları hatırlarsak: Ana muhalefeti millete karşı olmak HDP’lileri terörist, tutuklu gazetecileri ajan, muhalif aydın, yazar, akademisyenlere “müsvedde” gibi, gibi… “suçlamalar” yaptığını görmekteyiz.
Bazı konuşmalarda muhaliflerin tümünü yabancı güçlerin “maşası” olmakla itham edebiliyor.
Bu anlamda “millet kavramı” sorunlu olduğu için “yeni kurtuluş savaşı” sözü bana ürkütücü geliyor.
Toplantılarda sık sık “işte başkomutan, işte lider” sloganı atanlar “yeni kurtuluş savaşı” hedefinden haberdar mı? değil mi? bilmiyorum.
Son günlerde TV tartışma programlarına çıkan AKP’li akademisyenlerin “emperyalizm” den söz ediyor olmaları dikkat çekici. “Dış güçlerin maşası” genellemesi darbe dönemlerinin suçlu üretme makinesi gibi çalışıyordu. Muhalefeti susturmanın yeni yolu “emperyalizm “ maşası suçlamasını sık sık duyarsak şaşırmamak lazım.
Tek partili, buçuk olarak MHP’nin yer alacağı bir buçuk partili bir sistem hayali kuranlar var.
Basına kısmen yansıyan ve kulislerde “CHP’nin FETÖ bağlantısı tutmadı, CHP içini de karıştıracak, oyları dağıtacak şeyler bulunmalı, bulunamazsa MİT tırları, emperyalistlerle işbirliği yaptıkları kapmayası başlatarak vatana ihanetle suçlanmalı” senaryoları konuşuluyor.
Son birkaç gün içinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu“CHP'nin içinde DHKP-C, PKK sempatizanı milletvekilleri var” diyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “Yeni devlet kuruluyor”açıklamasının“düşünce özgürlüğü” olduğunu söylerken, aynı konuşma içinde Kılıçdaroğlu ‘nun Focus Dergisi’ne verdiği mülakat nedeniyle “Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye karşıtı lobilerin sözcüsü olduğunu” söyledi ve şöyle devam etti: “Kemal Kılıçdaroğlu, her söyleminde meşruiyet krizi oluşturacak bir dil oluşturuyor. Tartışmayı derinleştirecek krizler oluşturuyor.” Derken, Devlet Bahçeli de "CHP'nin karanlığa doğru adım atmasına PKK destek vermektedir, FETÖ omuz vermektedir" diyor.
CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu “vatana ihanet, teröre destekle suçlanabilir mi?
Celal Başlangıç Artı Gerçek’te son yazında bu olasılığı kuvvetlendiren topyekûn kampanya örnekleri sıralıyor.
Olur mu böyle bir şey?
Neden olmasın. Mesela Ahmet Şık, FETÖ’cü yapılabildiğine göre…
“Çal karayı, çıkarmak için uğraşıp dursunlar” zaten kara propaganda makineleri harıl harıl çalışıyor.
“Yeni Kurtuluş Savaşı” bağlamı başka olmakla birlikte, 2. Cumhuriyet tartışmalarını akla getiriyor.
Mesela,1923 pozitivist modernist Fransız modeli cumhuriyeti 1. Cumhuriyet ise; İhvan modeline benzer ama İslamcılığı modern ve modernistlikle donatarak 2. Cumhuriyet mi kuruluyor?
Mehmet Altan’ın kulakları çınlasın.
“Ben içeride fikrim iktidar da” diye saçlarını yolacağını sanmıyorum ama 2. Cumhuriyet fikrini de çalıyorlar galiba.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018