Murat BELGE
Fransa’ya bir gidişimde cumhurbaşkanlığı seçimine denk gelmiştim. Televizyonda sosyalist Mitterrand’ın kampanyası dikkatimi çekmişti. Fransa tarihi üstüne bir film yapmışlar. Kısa bir şey tabii. Onun için çeşitli görüntüler, hızla akıyor. Önemli olan, bu ‘tarih’in tek-taraflı olmaması. Söz gelişi, Robespierre görüntüsü geçiyorsa, 16. Louis görüntüsü de geçiyor. Yani “Bunlar hepsi Fransız, hepsi bizim tarihimiz” diyor. Mitterrand bu seçimi kazanmıştı.
Fransa, ‘iç kavgası’ bitmeyen bir toplumdur. Hâlâ ‘Monarşist’ siyasi partisi bile vardır. Hem de, Louis’lerin Bourbon hanedanını kral olarak görmek isteyenlerin yanı sıra takılan lakabıyla ‘burjuva-kral’ diye anılan Louis-Philippe’in Orleans soyundan yana olanlar da bulunur. Yani kavga devam eder, çünkü kmse karşı tarafı susturmaz.
Sosyalist Parti adayı Mitterrand ikinci seçiminde bu politikayı seçmişti (1988). Bu, “Hepsi bizim. Hepsi iyi” politikasının ‘sağ’ bir parti ya da adaya da eşit derecede, hatta daha da fazla yakışacağını söyleyebiliriz. Nitekim, örneğin Yunanistan’da, böyle sağ çizgiler vardır. (“Antik Yunan da benim! Ortodoks Yunanistan da benim!) Ama Mitterrand’ın jesti, ‘tekçi ideolojiyi dengelemesi bakımından ilginçtir ve aslında ‘sol’ bir politikadır.
Militarist Modernleşme kitabımda buna değinmiştim. Örneğin, militarist Almanya’da böyle bir şey olmaz, çünkü o toplum ‘tekçi’ (monist) bir ideoloji ortamında oluşmuştur. Büyük Friedrich’in ya da Bismarck’ın karşısında durmuş birinin ‘Alman tarihinin portreler galerisi’nde işi yoktur (zaten öyle biri de yoktur). Bu çerçevede Türkiye Almanya ile aynı kategoride yer alır.
Bunun sonucu olarak Cumhuriyet, Osmanlı geçmişini silmeye çalıştı. Ancak, Atatürk’ün emriyle yazılan ‘Türklerin Tarihi’ türünden kitaplarda Kanuni çağının da ‘şanlı’ tarih arasında sayılması ilginçtir. Kurucu ideolojinin ‘militarist’ karakteri, Osmanlı da olsa, bu dönemin reddedilmesini engellemiştir. Ama bundan sonrası (şöyle böyle 300 yıl) bizi ilgilendirmez; “Kanuni Süleyman’dan sonra, padişahların şahsen kabiliyetsiz ve ahlaksız olmaları saray entrikalarına ve saray kadınlarının tahakkümüne yol açmıştır. Padişahların çocuk veya deli olmasından istifade eden valide veya zevkleri sanat sürmüşlerdir” (Türk Tarihinin Anahatları, 1930).
Osmanlı tarihinin nasıl, hangi ölçütlere göre değerlendirileceği, son analizde, Türkiye tarihinde ‘Batılılaşma’nın nasıl değerlendirileceğine bağlı bir konudur. Cumhuriyet siyasi gücün tekeline sahipti ama ideolojiyi bütünüyle denetlemekte aynı başarıyı gösteremedi. Gösteremediğinin en belirgin kanıtı, tarihin bu aşamasında AKP’nin ve Tayyip Erdoğan’ın ideolojisinin bu toplumda iktidar olması. Başka pek çok şeyin yanı sıra, Osmanlı tarihinin değerlendirilmesi de Tayyip Erdoğan’ın siyasi hedefleri arasında önemli bir yer tutuyor ve onun bu konuya bakışı Kemalist bakışın karşıtı olmak üzere biçimlendirilmiş. Tayyip Erdoğan’ın kendisinin ‘tarih yazımı’ dediğimiz disiplinle ilişkisinin çok sağlam olmadığı bütün söyleminde görülüyor; ama çevresinde bu konuda fikir vermeye hazır ve hevesli kimseler var. Onların ‘tarih yazımı’ disipliniyle ilişkileri bu alanda daha çok sayfa okumuş olmalarının pek fazla ilerisine geçmiyor; çünkü tarihe bakışları baştan sona ideolojik.
Dünyada her toplum geçmişiyle, tarihiyle kıvanç duymak ister. Kıvanç duymak isteğiyle belirli ölçüde öznel davranmasını, olumlu ve olumsuz yanlarını açıklarken belirli ölçüde hoşgörüsüz. Ama ‘Belirli ölçüde’… Aklı başında bir tarihçinin öncelikli işi de, özellikle kendi toplumunun tarihini, tarih yazımını, böyle tarafgirliklerden ayıklamaktır.
Cumhuriyet kendi Osmanlı tarihine böyle, kıvanç duyma isteğiyle bakmadı (Osmanlı’nın ‘askeri zaferleri’ dışında). Çünkü onun yerini alıyor, onun meşruiyeti yerine kendi meşruiyetini kurmak istiyordu. Bu anlayışın getirdiği çarpıtmaları, önyargıları, haksız yargıları düzeltme isteği yerinde ve doğru bir istektir. Ama yürürlükte olan yanlış değerlendirmenin üzerine içerikte farklı, ama sonuçta en az onun kadar yanlış bir başka ideolojik değerlendirme kalıbı kondurmanın saygıdeğer bir yanı yoktur. Bugün yapılmaya çalışılan da tastamam bu.
Hayat ve tarih hiçbir zaman ‘siyah-beyaz’ değildir. Yazıya Fransa’yla, Mitterrand’la başladım Gene bir Fransız örneği vereyim: Pétain! Önce Verdun kahramanı, sonra da Vichy’nin kurucusu olan Mareşal! Vichy’yi kurarken Nazilerin Fransa’ya daha az zarar vermesi için çalıştığını söyledi. Muhtemelen doğru söylüyordu. Ama bu da Vichy olgusunu ve yaptıklarını mazur gösterir mi? Göstermez ama bu Verdun’ü siler mi?
Pétain bir örnek ama tek örnek değil. Bütün tarih buna benzer kişiler ve olaylarla dolu. Napoleon ak mı, Petro kara mmı? İnsanlar ak ve kara karışımı olduğu gibi, bir dönem ‘ak’ görünen, başka değerlerin öne çıktığı bir dönemde ‘kapkara’ olabiliyor.
Cumhuriyet’in siyaha boyamaya çalıştığı Osmanlı tarihini şimdi Tayyip Erdoğan beyaza boyamakla meşgul. Dolayısıyla o da eşit derecede ‘tarih-dışı’ bir iş yapıyor, -aynı zamanda Cumhuriyet’le ilgili her şeyi siyaha boyamaya çalışmasıyla da.
Ve bütün bu ‘karşıtlığa’ rağmen, hem çabanın bütününde hem de yapılan seçmede birçok ortak yan var. Tarihi çarpıtarak, değiştirerek yeniden yazım çabası dünyanın her yerinde görülmüştür, -tabii derecesi değişir.
Örneğin geçen gün Tayyip Erdoğan “Osmanlı tokadı patlatmaktan” söz etti. Öne sürülecek değer Osmanlı’nın tokadı ise Cumhuriyet’in “Kanuni’ye kadar iyiydi” demesinden farkı var mı bunun? O da eşit derecede ‘askeri güç’ yüceltmesi yapan bir pozisyon.
Erdoğan ve o cephe Osmanlı’nın ‘adil düzeni’ni idealize eder, çok farklı toplulukları bir arada tutma başarısını över. Ancak, bu toplulukları etkilemeye başlayan yeni ideolojiler (örneğin, milliyetçilik) dünyada etkili olmaya başladıktan sonra Osmanlı’nın ‘adil düzeni’nden söz etmek mümkün mü?
Bir zamanlar Osmanlı devleti sınırları içinde bulunmuş ülkelerin bugün yaşayan insanlarından (genellikle intelicensiya içinden) “Osmanlı iyiymiş. O zaman barış içinde yaşıyormuşuz” yollu sözler işitmişliğim vardır. Ama birileri gibi bundan “Yaygın bir Osmanlı özlemi var” sonucu çıkarmadım, çünkü bunun tersini söyleyeceklerin büyük bir çoğunluk oluşturduğunu biliyorum. “Çarlar iyi, demokrat insanlardı. Halkın babası gibiydiler” diyen anti-Komünist Ruslarla da tanışmıştım. Onlar Sovyetik rejime karşı olmakta herhalde haklıydılar, ama bu nedenle ‘çar’ların ‘demokrat’ olmaları gerekmiyordu.
Cumhuriyet’in ideolojiden geçilmeyen tarih kitabında Osmanlı padişahları ‘kabiliyetsiz, ahlaksız, deli’ oluyorsa; bunu düzeltmenin yolu onların ‘üstün kabiliyetli, halkın babası dahiler’ olduğunu söylemek ve bunu dayatmak değildir. Kim bu dahi? 1. Ahmed mi, 2. Süleyman, 3. Osman mı? Yoksa 4. Murad’ı mı örnek alacağız?
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e değişmeyen ‘tekçi’ siyaset anlayışı ve kültürüyle şimdi ‘Osmanlıspor’ diye futbol takımlarının bile olduğu bir döneme girdik. Koşullar bunlar, çare yok, böyle gidecek, gittiği kadar.
Süreç gidecek de, Osmanlı tarihinin ne olduğuna dair, zihnimizdeki bilgilerde ya da fikirlerde bir ‘düzelme’ olmayacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025