Namık ÇINAR
Naklen verilen bir Ortadoğu savaşını arkamıza yaslanıp televizyondan izler gibi, emsali görülmemiş bir devlet faşizminin inşasını izliyoruz hep birlikte şimdi de.
Kendi yanlışlarından, kendi çıkmazlarından, üstüne üstlük bir de bizim çaresizliklerimizden beslenerek, gittikçe azmanlaşıyor gözlerimizin önünde.
Varlığına yönelmesine izin vermediği en meşru bir soruyu bile tehdit olarak algılayıp derhâl saldırganlaşıyor, kalkanlarını kalınlaştırıyor, zayıflayacak yerde daha da kavileşiyor.
Anlayacağınız, başımız belâda!
Kimse kusura bakmasın, halk dalkavukluğu yapacak hâlim yok; buranın demokrasi isteyen bir iç dinamiği de var görünmüyor pek.
Yoksa böyle mi olurdu?
At oynatılabilir miydi bu kadar pervasızca?
Adam gibi bir yer olsa; bu yaşadıklarımızın onda biriyle o yer yerinden oynardı da, on defa hükümet düşerdi şimdiye kadar.
Korkarım bu ülkede demokrasi diye bir derdi yok, çok kimsenin.
Ne yani, toplumun yarısı AKP’li de, diğer yarısı çok mu demokrat?
Niçin peki, birbirleriyle kavgaya tutuşmuş dinciler, tarikatçılar, Kemalistler, Türkçü ve Kürtçü milliyetçiler, sıra AB’ye geldi mi hep bir ağızdan ona karşılar?
Neden?
Çünkü orada demokrasi var da ondan.
Çünkü buradaki herkesin ortak kültürü, demokrasisizlikle yoğrulmuş da ondan.
Ancak öyle olursa rahat edebiliyorlar. Öteki türlü, bildiğin ayak bağı hepsi için.
Birbirlerine alternatif olmaya çalışmaları, farklı bir dünya düşlemelerinden değil, kendi grup çıkarlarını gütmelerinden geliyor.
O yüzden, kim gelirse gelsin sistemi değiştirmeyip, sadece huninin ağzıyla oynayarak, kendi yutağına çenesine ya da gagasına göre biçim verdiği içindir ki, neticede hiçbir şey fark etmiyor.
Ama hakkını teslim etmek lazım; bu seferki bayağı dişli çıktı. Vantuzlarıyla yapıştığı iktidarı öyle kolay kolay bırakacağa da benzemiyor.
Meselâ Gülen Cemaati’ne dirlik olarak “tımar”a verdiği “yargı” düzeninden ensesine okkalı bir şamar yiyen AKP, şu birkaç gündür alt üst ediyor ya hukuk sistemini; demokrasi diye hiç öyle bir derdi falan yok, ne onun, ne öbürlerinin.
Hep beraber “Saraydan Kız Kaçırma”yı sahneye koyacaklar; şimdi ona çalışıyorlar, onun rol kavgasını yapıyorlar.
Onlar hırsızlarını ve henüz su yüzüne çıkmamış karanlık işlerini, ulusalcılar fırsat bilip generallerini, Kürtler de PKK’lılarını kaçıracaklar. Bütün dertleri bu!
Ama hiçbiri de çıkıp demiyor ki, “yahu arkadaş, bu memleketin darbe plânları ve seminerleri, yarım yüzyıllık darbe süreçlerine yayılarak yapılmış ve hâlen yürürlükteki yasal mevzuata da uygunken; onlara dokunmadan, onları yok etmeden, hiç bu işler çözülür mü?”
Hiçbiri de çıkıp demiyor ki, ey Silivri’nin savcıları yargıçları!.. 27 Mayıs’tan beri, ama asıl 12 Eylülfaşizm anayasasının MGK’sı tarafından geliştirilerek günümüze kadar güncellenerek taşınagelmiş bulunan “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi”ni ve ondaki “devlete yönelik tehditler”i esas alarak hazırlanmış “Askerî Milli Strateji Plânı”nı istediniz mi MGK sekretaryasından?
Onlar verdiler ve siz de okudunuz mu?
Çünkü MGK’nın Meclis’ten bile sakınarak orduya verdiği “gizli görev ve emirler”den dolayı yargılıyorsunuz, sanık sandalyesinde o oturanları.
Ne ölçüde bilincindesiniz bunun?
Örneğin neden “Harp Oyunu” deniyor yaptıklarına, hiç düşündünüz mü?
Bildiğin “tiyatro” da ondan.
Diyelim “Suç ve Ceza”yı oyunlaştırıp sahneye koydun, “Raskolnikov”u oynayan aktörü cinayete teşebbüsten götürmeye benzer, yoksa bu seninki.
Neyse... ben olup bitenleri küçümsemiyorum. Buranın hep birlikte oynanan devasa bir “yanlışlıklar komedyası” sahnesi olduğunu göstermeye çalışıyorum sadece.
Ne hâliniz varsa görün, demek de mümkün çünkü.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016