Namık ÇINAR
Sanki, doğru dürüst üzülemeden ya da sevinemeden eskiyen, daha cenazesine bile ağlayamadan düğünlere seğirtilen çelişkilerle, hızlı bir tren penceresinden izliyor gibiyim, olup bitenleri. Türkiye’nin sosyal ve siyasal olayları o denli çabuk gelişiyor ve üst üste biniyorlar ki, şöyle adamakıllı seçilmeye ve irdelemeye vakit dahi ayıramadan, kayıp gidiyorlar gözönünden, o hışımla, manzaralar.
Ne ki, bir lunapark treninin kendi kısırdöngüsündeki gezisine; yahut, kafesteki bir deney faresinin, olduğu yerde dönüp duran silindirdeki koşuşturmasına benziyor daha çok, bu nefes nefese yolculuklarımız. Nal toplanarak geçirilmiş doksan senelik birikimlerin bir sonucu olarak, hayatın artık yakamıza yapışması yüzünden, bütün bu başımıza gelenler şimdi bize, kaçıp da kurtulamayacağımız böylesi bir duyguyu veriyor.
Örneğin, birtakım uygulamalarla hükümetin, bilinçli bir plân çerçevesinde değil de, âdetâ akla geldikçe yapıla gelen, biraz ordan biraz burdan, bölük pörçük ve göstermelik değişimler olarak, reformdan çok, aşure yapmaya doğru gittiğini gösteriyor.
Toplumun gövdesine zehirli bir sarmaşık gibi dolanmış bulunan militarizmin, sürüyle problemleri arasından niyet çeker gibi çekip çıkarılan “Milli Güvenlik dersleri”, artık okullarda okutulmayacak imiş. Varsa gerekli bilgiler, “Vatandaşlık Bilgisi dersleri” içine alınarak telâfi edilecekmiş.
İyi güzel de, Vatandaşlık dersi ne, pekiyi? O pek mi matah bir şey, sizce? Tepeden inmeci bir devlet anlayışının, eğitim çağına gelmiş olan körpecik beyinleri, militarist süzgeçten geçirerek kurguladığı ideolojik bir çerçevede, tanımını kendi yaptığı “iyi”ye göre biçimleyerek, kendisine sadık ve uysal kullar yetiştirmesini ne yapacağız? Olur mu hiç böyle? Bir devlet, kalkar da sabit ve değişmez değerler ihdas ederek, “iyi” şudur, “doğru” şudur, “yararlı” şudur, diyebilir mi?
Nedir ölçütü, kime göredir iyi yurttaş olmak? Örneğin, devleti eleştiren, onun kurumlarının ve görevlilerinin sakatlıklarını, çevirdikleri dümenlerini ortaya çıkaran, dile getiren iyi yurttaş mıdır, yoksa kötü yurttaş mı?
Devletin görevi, görece bir yaklaşım olan “iyi yurttaş yetiştirmek” değil, “objektif hizmet sunan bir kurum olmak” olmalıdır, sadece. Devlet, kinetik enerji şeklindeki ruhunu, halkın seçtiği parlamentodan alan; işletilmesine de yürütmenin memur edildiği, herkese “nötr” bir makinedir, bir âlettir, o kadar! Toplum dilerse, bir sonraki seçimle o ruhu da değiştirir; işleteni ve işletim biçimini de.
Öyleyse, bu ve daha bir sürü sorun varken, Milli Güvenlik dersini bu şekliyle kaldırmak, neye yarar ki, tek başına? Hep söyleye geldiğim ve sorun algılanıncaya kadar da bunu bıkmadan sürdüreceğim üzere, milliyetçiliğin tek yumurta ikizi olan militarizm, “Prusya devlet anlayışı/ Alman Birliği”nden miras ve mülhemdir bize. 19. yüzyılın son çeyreği itibariyle, Bismark’la başlayıp Hitler’le son bulan bu süreçten, Almanlar kurtardılar da, bir biz kurtaramadık yakamızı.
Cumhuriyet öncesi dönemde, örneğin Mahmut Şevket Paşa’nın Von Der Goltz Paşa’ya 1908 Devrimi’ni“Sadık öğrencilerin istibdada son vererek, Kanunu Esasiyi yeniden ihyâ ettiler” diye haber vermesi; 12 Eylül 1980’de Amerikan Başkanı’na “Bizim çocuklar darbe yaptılar” demenin, bir asır kadar önceki Alman versiyonudur.
Politikacılar dururken, hiç işleri olmadığı hâlde Ulusalcılık ve Avrasyacılık adı altında, Amerika’ya, AB’ye ve NATO’ya karşıtlık güden, TSK’daki kimi popüler generallerin bu tavırları, geçirilmiş onca değişik süreçlere rağmen, o derin militaristik Prusya damarının hâlâ ne denli diri ve kavi olduğuna bir işaret sayılmalıdır.
Almanların dahi çoktan unutmuş oldukları Feldmareşal Von Der Goltz Paşa’nın, “Osmanlı Ordusu’nda göreve getirilişinin 100. yılı” münasebetiyle Harp Akademileri’nin düzenlemiş olduğu Ekim 1983’teki anma sempozyumuyla; kazıyınca altından Alman emperyalizmi çıkacak olsa da, meftunu ve hayranı oldukları o militarizmin uğruna bunda bir beis görmeyerek, nasıl bir kadirşinaslıkla “Alte Kameraden”(Eski Dostlar) olduklarını, bu konjonktürde bile, kanıtlama olanağı bulabilmişlerdir.
Bugün de kalkıp savundukları “zorunlu askerlik” prensibi, Von Der Goltz Paşa’nın o yıllarda gelip zerkettiği “Millet-i Müsellaha” (Silahlandırılmış Halk) anlayışından başkaca bir şey değildir.
İşte bu yolla, “savaş atmosferi”ni ölçü alan bir dünya görüşüyle, herkesin zorunlu askerlik süreçlerinden geçirildiği, okullarda militarist ve milliyetçi bir devlet anlayışıyla gençler yetiştirildiği, engin bir harp ekonomisi ve asker kaynağı olması bakımından tüm topluma “topyekûn savaş”bilincinin aşılandığı, ekonomiyi de, kültürü de, her şeyi de kutsal devletin öngörüp yürüttüğü, bunun için gerekli olan yol haritasını –ölse de– ilelebet ölümsüz sayacağımız önderimizin zaten çizdiği ve doğru düzenin ilânihaye bu olduğu, zorunlu bir istikamet olarak dayatılmaktadır.
Ülkeyi bu sığ, bu gergin, bu “maymunlar cehennemi” ortamından arındırmak için, hükümetin yaptığı gibi yarım yamalak popülizmlerle değil, sorunların özüne inen tutarlılıklarla haykırmak, her özgürlükçü yurtseverin görevi olmalıdır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016