Sezin ÖNEY
Reyhanlı’daki olaylar, birden Suriye’deki savaşın, insani boyutunun Türkiye’ye nasıl yansıdığını düşündüren bir şok yaşanmasına neden oldu.
Ben ki, birkaç yıldır, Türkiye’de mülteciler, sığınmacılar ve göçmenler konusundaki gelişmeleri takip ettiğini sanan biri olduğumu sanırdım... Şimdiyse, aslında Suriye gerçeğinden sonra bu konularda ne noktada olduğumuzun, hemen hiçbirimizin tam olarak ayırtında olmadığını düşünüyorum.
Bir kere, ortada müthiş bir gizli-saklılık hâli var. Devletin, Suriye’deki iç savaşla olan ilgisinin tüm ayrıntılarıyla bilinmesini istememesinin getirdiği bir gizlilik bu.
Türkiye genelinde bulunan, Suriyeli mültecilerin yaşadığı kampta neler olup bitiyor; gerçekten kimse tam anlamıyla bilemiyor. Bu kamplara, sivil gözlemcilerin giriş çıkışına izin verilmemesinin ötesinde, kamplarda barınanların keyfî şekilde sınırdışı edilmeleri, kamplardaki erkeklerin, Suriye’ye dönerek“namusları için” savaşmaya “teşvik edildikleri” gibi iddialar da var.
Üzerine hiç konuşmuyoruz ama kamplarda ve sınırboyunda yaşanan yolsuzluklar, ortaya çıkan suç ağları, üzerine hiç konuşulmayan ve hem Türkiye hem de Suriye’nin kaderini daha yıllar yılı etkileyecek çok vahim gelişmeler.
Sayısını tam olarak kimsenin bilemediği, ancak tahminî olarak 500 bin kadar Suriyelinin, resmî ağızdaki statüsü, “misafir”.
Türkiye’de de, halk arasındaki inanış, “misafirperverlik” kültürünün sağlamlığı ancak, bunun kimi zaman gerçeklerden ne kadar uzak olduğunu hayat tecrübesi öğretiyor.
“Bu insanlara kucak açmayıp da ne yapacaktık; şu parti ‘ne hâlleri varsa görsünler’ diyor. Biz, insanlık yapan bir hükümete sahibiz, en uzun sınırımız olan ülkenin sorunlarına taraf olmayıp da ne yapacağız” gibi, içi boş argümanlarla laf kalabalığı yapmak, tablonun vahametini gizlemeye şimdilik yarıyor da; nereye kadar?
Kamplardaki Suriyeliler, merkezden yani Ankara’dan, olası sorunları öngören tedbirler alınmadığı için, çevre halkıyla ciddi sorunlar yaşıyor. Bu sorunları çözmenin vebali de, durumla baş etmek konusunda son derece tecrübesiz, “mülteci” ne demek hiçbir fikri olmayan mülki idareye, yerel yöneticilere kalıyor.
Farklı kesimler beraber tartışmalı
Nisan sonunda, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Kadın Platformu’nun Ankara’da, Suriye’deki mülteciler konusunda gerçekleştirdiği bir toplantıya katılmıştım. “Güncel Gelişmeler Işığında Türkiye’nin Mülteci- Sığınmacı Politikası” adlı toplantının ilginç yönü, normalde biraraya gelmeyen farklı kesim ve görüşlerden insanlara ortak bir tartışma platformu yaratmasıydı. Bu toplantıda, Birleşmiş Milletler’den Avrupa Birliği’ne uluslararası alanda ilgili taraflar, Türkiye’den son derece milliyetçi refleksleri olan ancak göç ve mülteciler konusunda çalışmış gazeteciler, Türkiye genelinden mülteciler konusunda uzmanlaşan sivil toplum kuruluşlarının ve muhafazakâr bazı insani yardım örgütlerinin temsilcileri gibi, aslında aynı konularla ilgilenseler de, yolları birbiriyle fazla kesişmeyen kimselerin biraraya gelmeleri sözkonusuydu.
Toplantının belki de, tek kapsamadığı kesim, bölgede bizzat mültecilerle ilgili çalışmalar yapan, gözlemleri olan, yerelden temsilcilerdi. Devletin şu an Suriyeli mültecilerden sorumlu birimi AFAD, kendi bakış açısını, çabalarını dile getirirken, bunun yanı sıra, merkez kadar yerelin de, yaşadıklarının konu edilmesiydi belki de eksik olan.
Reyhanlı’da yaşananlar ertesi Mazlumder’in hazırladığı rapor ve raporun çizdiği tablo, yani bölgedeki Suriyelilerin linç girişimleri ve saldırılar gibi nefret suçları ile karşı karşıya kaldığı manzarası; aslında ne yazık ki patlama bölgesi ve gününe özel durumlar değil. Suçlu, “provokatörler” veya kendi siyasi bakış açımıza göre karalamak istediğimiz mezhepler, siyasi hareketler de değil.
Mesele, savaşın hemen eteğindeki yerlerin, bu kadar başıboş bırakılması, sorunları öngörecek ve çözecek kapsamlı politikaların eksikliği; sınırların sadece insanların geçişine değil, birçok yolsuzluk ve usulsüzlüğe açık başıboşluğu.
Bütün bunların üstüne de, zaten üzerine yeterince hiç konuşulmayan, göçmenler ve mültecilerin “en yabancı” olarak, en beterini yaşadığı “rutin” ayrımcılığı eklenince, Mazlumder’in tarif ettiği manzaranın ortaya çıkışına cidden şaşırabilir miyiz?
Bir de, Reyhanlı’nın bize samimiyetle ve tarafsızca düşündürmesi gereken bu kadar çok şey varken; bazı gazetecilerin, meslek ahlakı gereği objektif tavırlar sergilemeleri gerekirken, Reyhanlı’daki durumları, yorumlamaya, gözlemlemeye çalışırken nefret söyleminin en alasını asıl kendilerinin ortaya saçması sözkonusu. Ki, aslından buna da, “kanı ancak kan temizler” mantığıyla, “Bosna’da bir Sırp öldürdüm” diye övünen gazetecilerimizden bu yana aşinayız ne yazık ki.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024