Ümit KIVANÇ
ABD Temsilciler Meclisi’nde öyle bir kompozisyon oluştu ki, Trump’la birlikte kafalarına eseni dizginsizce yapabilmeyi uman beyaz ırkçısı, faşizan gruplar “devlet elden gidiyor” haykırışlarıyla sokağa dökülebilir. Çünkü açıkça “sosyalistim” diyen Latin kökenli mi ararsınız, başı kapalı Müslüman Afrikalı mı, Kızılderili, siyah ya da eşcinsel mi, kimden nefret ediyorlarsa hepsinden numune var mecliste.
7 Haziran 2015 seçimlerinin Türkiye’yi daha adaletli, daha demokratik, daha barışçıl ve huzurlu bir yer yapmaya aday sonuçlarının devlet ve toplumun egemen-baskın koalisyonlarınca geçersiz sayıldığı, bununla yetinilmeyip dünyanın başımıza yıkılacağı belli olduğunda bir arkadaşım, “E, haliyle,” demişti başını iki yana sallayarak, “Kürtler, solcular, feministler, hattâ Ermeni falan… seksen milletvekili… bunu bizim yanımıza bırakmayacaklardı tabiî…” ABD Kongre yenileme seçimlerinin sonuçlarına tekrar tekrar bakarken -çünkü bazılarına bakmak çok keyifli- zihnimden böyle menfur fikirler geçmiyor değil. Çünkü ortada müthiş durumlar var. Eğer dünyanın başka yerlerine yönelik merak, sorumluluk ve sahiplenme duygusunu çoktan yitirmiş solun enternasyonalizm bayrağını milliyetçilik çeşitlerinin servis edildiği sofraya masa örtüsü niyetine yaydığı bir dönemde olmasaydık, şu anda kutlama yapıyor bile olabilirdik. Çünkü, bundan sonrası nasıl gelişirse gelişsin, dünyanın en güçlü devletinin Temsilciler Meclisi’nde şu anda, dünyanın her yerindeki hak-adalet savunucularının, ezilenlerin, emekçilerin dostları var.
Nasıl olacak canım, “Amerika” değil mi orası? Önce şuradan başlayalım: Değil. Çünkü Amerika koca kıtanın adı. Kanada da Amerika’da, Paraguay da. Ne ilginç değil mi? Bahsettiğimiz “şey”, Amerika Birleşik Devletleri, ABD. Şuna ağzımızı bir alıştıralım diyorum. “Amerikan emperyalizmi” gerçi Türkiye’de kendini herhangi bir yerinden sol sayan her türlü muhalifin sihirli anahtarı, İsviçre çakısı, artık ne derseniz; ama işte, emperyalist bir devlete en çok çektirdiği ülkelerin de yer aldığı bir kıtanın adını tahsis etmek pek bir emperyalistlik oluyor.
ABD bizim için ne demek? Evet, ABD emperyalizmi. Sihirli anahtar. Şimdilik uzatmıyoruz. Başka? Holywood. Hamburger. Zafer Anıtı. Gökdelenler. Şüphesiz NBA. Solcuysak Kızılderililer, zenginsek Wall Street. Ve Trump. Başka?
Size şimdiye kadar bilinmeyen muazzam bir gerçeği açıklayacağım, değerli okurlar: ABD, “Amerikan emperyalizmi”nden ibaret değil; orada da bizim gibi insanlar yaşıyor. (“Bizim gibi normal insanlar” diyecekken son anda vazgeçtim; basireti bağlanıyor işte insanın bazen.) Ve on milyonlarcası acayip sıkıntılar çekiyor.
Ya bunu biliyor muydunuz: Birçok bakımdan aynı madalyonun iki yüzü sayılan Cumhuriyetçi Parti ile Demokrat Parti arasında birçok bakımdan da büyük farklar var ve hangisinin yönetim düzeyinde ipleri elinde tuttuğu, dünyanın en uzak köşelerine kadar herkesin hayatını etkilemesi bir yana, ABD’de yaşayan yaklaşık 325 milyon insan için kimi zaman hayat-memat meselesi haline gelebiliyor. Bir veri sunayım: Bu seçimde Demokratlardan seçilen kadın sayısı 101, Cumhuriyetçilerde 18; belki bir şey demektir.
6 Kasım seçimlerinde ABD Temsilciler Meclisi’nde öyle bir kompozisyon oluştu ki, Trump’la birlikte kafalarına eseni dizginsizce yapabilmeyi uman beyaz ırkçısı, faşizan gruplar “devlet elden gidiyor” haykırışlarıyla sokağa dökülebilir. Çünkü açıkça “sosyalistim” diyen Latin kökenli mi ararsınız, başı kapalı Müslüman Afrikalı mı ararsınız, Kızılderili, siyah ya da eşcinsel mi, kimden nefret ediyorlarsa hepsinden numune var mecliste. Ve bunlar bazı kritik oylamalarda sonucu belirleyecek konumda olabilirler. Hele bu aykırı unsurlar bir de gruplaşırsa, maazallah.
Tam on dönemdir Kongre’nin müdavimi olmuş Michael Capuano’yu ön seçimde geride bırakarak büyük gürültü koparan Ayanna Pressley, zafer konuşmasında, Demokratların kazanması yeterli değil, dedi, “Bu Demokratların kimler olduğu önemli.” Yani? Gruplaşabilirler! 44 yaşındaki Boston Belediye Meclisi üyesi Pressley, Massachusetss’in ilk siyah kadın temsilcisi. Seçildikten sonra şöyleposta attı: “Görelim bakalım, saçları Afrika örgülü, deri ceketli kadınlar girebiliyor muymuş Kongre binasına!”
Tahayyül etmesi zor: Beş kişiden ikisinin “İslâm Amerikan değerleriyle bağdaşmaz” diye düşündüğübir ülkenin yasama organında iki Müslüman kadın yer alıyor artık: Michigan’dan Filistinli Reşide Talib, Minnesota’dan Somalili İlhan Ömer.
Sağcıları fitil edecek olan yalnız böyle “sivri” tekil olgular değil. Genel manzara da onlar açısından sinir bozucu. Yukarıdaki veriyi zenginleştireyim: 6 Kasım, “kadınların seçimi” oldu. Demokratların Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu alması, kadınların oyları sayesinde. Kadın seçmenlerin yüzde 60’ı Demokratları, yüzde 39’u Cumhuriyetçileri seçti. Erkeklerde ağırlık tersine, Demokratlara yüzde 48, Cumhuriyetçilere yüzde 50 oy gitti.
Kadınlar yalnız sonucu belirlemedi, mecliste de şimdiye kadarki en büyük temsil gücüne kavuştular. Gerçi hakimiyet yine beyaz erkeklerde; yüzde 20’den 22’ye çıkması beklenen kadın temsili yine çok eşitsiz ve yetersiz, ama gelmiş geçmiş en yüksek oran. Ayrıca, Iowa gibi, tarihte ilk defa parlamentoya kadın temsilci gönderen eyaletler var. Iowa, Guam, Maine, Güney Dakota ilk kadın valilerini, Tennessee ilk kadın senatörünü seçtiler. 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde 84, 100 sandalyeli Senato’da 23, Kongre’de toplam 107 kadın vardı -ki, bu gelmiş geçmiş en yüksek kadın temsiliydi-, ben bu satırları yazarken bu sayının 117 veya 118 olması bekleniyordu.
SOMALİLİ MÜSLÜMAN
Başı kapalı, tırnakları ojeli Afrikalı Müslüman İlhan Ömer, bilahare danslarla şenlendireceği zafer konuşmasında şöyle dedi: “Burada, Minnesota’da biz sadece göçmenleri iyi karşılamakla kalmıyoruz, onları Washington’a yolluyoruz.”
Belki “Amerikan emperyalizmi”nin diyarında olmasa heyecanlanırdık, değil mi? Hoşumuza giderdi, “oh” çekerdik, falan… Başkan olacak şımarık zenginin çulsuz, yarı aç, çoluk çocuk bir göçmen kafilesine karşı on beş bin askeri sınıra dizmeye niyetlendiği, beyaz ırkçıların silahlarını kapıp çoktan oraya koştuğu bir ülkede, ailesiyle birlikte Somali’den içsavaştan kaçmış, Kenya’daki korkunç mülteci kampında yeni yetmeliğe ulaşmış, sonra beş parasız ABD’ye göçüp kendini donatmış, meclise seçilmiş bir kadın söylüyor o lafı. Neresinden baksanız rüya gibi. Dünyanın hali morallerimizi bu kadar bozmuş olmasa tadına daha bir varırdık. Fakat o da nesi?! Gireceği yer nihayet “Amerikan emperyalizmi”nin parlamentosu! Bizi ne alâkadar eder!
İlhan Ömer’in yukarıdaki sözü söylerkenki videosunun altına yazılan yorumlarda pek çok insan, herhalde Amerikan emperyalizmi adına hepimizi kandırmakla meşgûldü. Somalili Müslüman mülteci genç kadın tarafından temsil edilecek olmaktan duydukları memnuniyeti belirtiyorlar, bazıları bunu onur duyma seviyesine yükseltiyor, birçoğu da videoyu seyrederken ağladıklarını söylüyorlardı. “Gerçek Amerika işte bu!” diyen de vardı, “Minnesotalı olmaktan gurur duyuyorum,” diyen de. Ve, herhalde ırkçılar için en sinir kaldırıcı olanı, “Maşallah” demekle yetinen de:)
Afrikalı Müslüman kadını seçmiş olmaktan ötürü böylesine sevinen insanların tercihlerini, eylemlerini ve hissiyatlarını yerli yerine oturtabilmek için, İlhan Ömer’in “Minnesota 5. bölge milletvekili adayı” sıfatıyla attığı bir tweet’i aktarayım: “İsrail dünyayı hipnotize etti, Allah insanları uyandırsın ve İsrail’in yaptığı kötülükleri görmeleri için onlara yardım etsin.” ABD egemenleri ve sağcıları için acaba bu mu daha korkunçtur yoksa İlhan Ömer’in parasız eğitimi savunması mı?
SOSYALİST LATİNO ALEXANDRIA
Annesi Porto Rikolu, babası -namlı muhit- Bronxlu sosyalist Alexandria Ocasio-Cortez, Ekim ayında 29 yaşına girdi. Gelmiş geçmiş en genç Kongre üyesi. Eski Başkan Barack Obama ile yardımcısı Joe Biden’ın bizzat destek oldukları, İllinois’den seçilen 31 yaşındaki siyah Lauren Underwood da meclise girmiş en genç siyah kadın.
Ocasio-Cortez dışında Kongre’ye giren iki “Latino” kadın daha var, ikisi de Teksas’tan: Veronica Escobar ve Sylvia Garcia.)
Alexandria, seçim kampanyasını “Benim gibi kadınların seçimlere girmeyeceği farz edilir” düsturu üzerine kurmuştu. Haziran’daki ön seçimde, barmaid’liği bıraktıktan kısa süre sonra, partinin on dönemdir milletvekili olan ağır topu Joe Crowley’yi alt etmiş, bu muazzam ön seçim başarısıyla aslında Kongre üyeliğini garantilemişti. Çünkü seçime gireceği New York 14. Bölge’de seçmenlerin yarsı göçmen, Demokratların kazanacağı kesindi. Nitekim 128 bin civarındaki toplam oyun 100 binini aldı: yüzde 78! Seçim kampanyası boyunca, sonucu garantilemiş biri olarak kenara çekilmedi, başka adayların başarısı için çalıştı. Yerleşik politikacı tipi değil, adalet mücadelesi yürüten bir militan zaten.
Zafer konuşmasında, “bir kampanya veya seçim günü”nden bahsetmiyoruz” dedi, “bu bir hareket. Amerika Birleşik Devletleri’nde toplumsal, ekonomik ve ırksal adaleti hedefleyen daha geniş bir hareket.” Alexandria, “Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki,” diye ekledi, en büyük mesele, “sağ ile sol değil, kırmızı ile mavi [Cumhuriyetçiler-Demokratlar] değil, alt[takiler] ile üst[tekiler]. Doğru ile yanlış.” En çok tekrarladığı slogan: Kendi evimizi temizlemeliyiz.
FİLİSTİNLİ REŞİDE
İsrail’in kötülüklerini vurgulayıp duran Afrikalı Müslüman yetmiyormuş gibi, bir de zafer kutlamasında omuzlarına Filistin bayrağı sarılan Filistinli girdi ABD Kongresi’ne. 14 kardeşin en büyüğü Reşide Talib’in sırtına bayrağı koyan, biraz sonra da zılgıtlara en yüksek perdeden katılan annesi. Detroit doğumlu Reşide Talib’in babası da Filistinli. Reşide, 2016 başkanlık seçiminde Trump konuşurken konuşmasını kesen protestoculardan biri. “En belalı kabadayı”yla dövüşmeye hazır olduğunu tekrarladı seçilince.
Talib, “seçime buraya ait olup olmadıklarını sorgulayan oğullarım için girdim” dedi. Şimdi seçildi. Dolayısıyla oğulları kendilerini “oraya ait” sayacaklardır. Seçilmiş annelerini, dokunulmazlığını kaldırıp hapse atınca da bu oğullar kendilerini oraya o kadar da ait saymayacaklardır. Basit değil mi? Fakat Amerikan emperyalizmi öyle yaptığına göre biz yapmamalı mıyız acaba?
Reşide Talib, hak mücadelesinin göbeğindeki bir insan. Özellikle ABD egemenlerinin halkı yoksun bırakmaya çalıştığı sağlık sigortası ve sosyal sigorta gibi konularla uğraşıyor, saati 15 dolarlık asgarî ücretten yana, büyük şirketlere yapılan vergi kıyaklarına karşı. “Her şeye insan hakları penceresinden bakarım” diyor, Filistinlilerin mücadelesiyle ABD’deki yurttaş hakları mücadelesinin birbirinden pek de ayrılmayacağını söylüyor, Martin Luther King’e gönderme yaparak. Bildiğin münafık yani.
KIZILDERİLİLER!
Destekçisi ayrıcalıklı varlıklı kesimler kadar Trump’ın da pek sinir olacağı yeni milletvekili, New Mexico’dan seçilen Deb Haaland. Trump’ın başkanlıktan azledilmesi için kampanya yürütenler arasındaydı. Kızılderili kadınlar tarihte ilk defa parlamentoya girebiliyor. İki kişiler. Öteki Kansas’tan Sharice Davids. Hâlihazırda ABD Kongre’sinde yalnız Oklahoma’dan iki Kızılderili var; Cumhuriyetçi (MHP’li Ermeni gibi bir şey olmalı) iki adam. Bu seçimlerde, görülmemiş sayıda Kızılderili aday yarıştı.
Deb Haaland, herkese sağlık sigortası, saati en az 15 dolarlık asgarî ücret ve yenilenebilir enerji gibi hedefler için mücadele ediyor. Yani Filistinli Reşide ile mecliste pekâlâ yan yana oturabilir, beraberce el kaldırabilir. Siyaset âleminde tecrübeli bir hukukçu. Demokrat Parti eyalet örgütünde başkanlık yaptı. Tek başına çocuklarını yetiştirirken hukuk da okudu. Kızılderili kabilelerinin ve örgütlerinin desteği arkasında.
Sharice Davis ise Amerikan sağcısı delirtmek isteyen için pek uygun şahsiyet: hem Kızılderili hem kadın üstelik lezbiyen. (Lezbiyenliğini açıklamış ikinci kadın Kongre üyesi.). Washington âlemlerinde tecrübeli: Beyaz Ev’de çalışmış bir avukat. Bu sıfatı onu azıcık evcilleştiriyorsa da, aynı zamanda profesyonel karma savaş sanatları (MMA) dövüşçüsü oluşu yine kurulu düzencilerin saçlarını diken diken edebilir. Kansaslı bir Cumhuriyetçi onu “radikal sosyalist kickboksçu lezbiyen Kızılderili” diye tanımladı ve “rezervasyona [Kızılderilililerin tıkıştırıldığı bölgeler] geri gönderileceğini” ileri sürdü. Kendisi kalkışmasa iyi eder herhalde.
Kadın değil ama Colorado’nun Demokrat Partili yeni valisi Jared Polis’in adını da araya sıkıştırayım, zira Davis’in lezbiyenliği her kurcalandığında onun da lafı geçecek muhtemelen. Polis, adayken, idam cezasının kaldırılmasını istedi, bireysel silahlanmanın sınırlandırılmasını savundu, eşcinselliğini açıkladı. Ve seçildi. New Hampshire ve Minnesota’dan da eşcinsel olduklarını gizlemeyen adaylar meclise girdi.
Evet, dünyanın çok önemli bir yerinde bir şeyler oluyor. Buradaki 7 Haziran ertesine benzer bir hınç ve rövanş saldırısıyla ezilmezse, tam da, isterseniz öyle ifade edelim, “emperyalizmin sinir merkezi”nde dünyanın muktedirleri açısından can sıkıcı bir dinamik gelişiverdi. İshal ve baş ağrısı hariç her melaneti Amerikan emperyalizminden bilen, morali bozuk Türkiye vatandaşları olarak bile “haydi hayırlısı” diyebiliriz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024