Yalçın AKDOĞAN
Siyasette tek yönlü yola girip çıkmaz sokağa sapmak kaybetmeye mahkûm olmakdemektir. Burnunuzun dikine gidip ileriye de hareket etseniz, süngüyü düşürüp geri dönmeye de çalışsanız zarar kaçınılmaz olur. Doğru olan hatalı yollara düşüp kendini çaresizliğe mahkûm etmemektir.
Kuzey Irak Yönetiminin referandum kararı böyle bir hatadır. Mesut Barzani bilinç altındaki kızıl elma olan Büyük Kürdistan hayaliyle bu işe girişmiş de olsa, konjonktürel fırsat görüp taktik olarak fayda sağlamak için bu hamleyi yapıyor da olsa kendisini çok zor durumda bıraktı. Tamahkârlık ve fırsatçılık üzerinden daha fazlasını elde etmeye çalışanlar eldekini de kaybederler.
Malum, yakın zamanda Barzani’yi siyaseten devirmeye yönelik ciddi sıkıştırmalar vardı. Bölgesel gelişmelerin getirdiği yüksek maliyetlerin bölgesel yönetimi darboğaza sokması da çaresizliğini artırmıştı. Barzani referandum restiyle kendisini gündeme taşıdı ama buradan selametle çıkması çok kolay değil.
BM’den Fransa’ya, Türkiye’den İran’a, Irak merkezi yönetimin Meclis’inden mahkemesine kadar İsrail hariç neredeyse her ülkenin ve kurumun karşı olduğu bir işte inat etmek doğru bir politika olmasa gerek.
Kimi tarafların protestosuna, kimi ülkelerin hışmına, kimi kurumların kınamasına rağmen böyle bir rest çekmek siyaseten bindiği dalı kesmek demektir.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin Irak’taki istikrarsız yapıyı fırsat bilerek alanını genişlettiğini, gri bölgeleri işgal ettiğini, birçok şehirde demografiyi değiştirecek adımlar attığını, DEAŞ karşıtlığı üzerinden çektiği uluslararası destekle palazlandığını, merkezi yönetimin zafiyetlerinden güç devşirmeye çalıştığını biliyoruz. Zor, karmaşık ve gerilimli bir bölgede oldu bitti yapmaya çalışmak, Bölgesel Yönetime bir kısım avantajlar sağlıyor gibi görünse de büyük riskleri önüne koyar, daha büyük kayıplara kapı açar.
Barzani referandum işine girdiği anda kazanma şansı olmayan bir yola girmiş oldu. Referandum yapsa da yapmasa da, evet çıkarsa veya kendince devlet kurduğunu düşünse de sonuç kaybetmenin farklı senaryolarını önüne koyar.
Meselenin ulusal ve uluslararası hukuki tarafı bir yana böyle bir siyasi entite siyasi alanda meşru bir varlığa dönüşemez ve kendisini ikame edemez.
Komşuları olan Türkiye, İran ve Irak yönetiminin tavır takındığı bir Kuzey Irak Yönetimi nasıl varlığını devam ettirebilir?
Sosyolojik ve tarihi gerçekliği yadsıyarak gidilecek bir oldu bitti nasıl kalıcı bir istikrar ve huzur getirebilir?
Barzani için en kötüsü Türkiye’nin ve Erdoğan’ın güvenini kaybetmek olur. Türkiye’nin ulusal güvenlik sorunu olarak gördüğü bir tablo ise daha vahim sonuçlar doğurabilir.
Referandum meselesine daha naif bakanlar ‘başka halkların iradesine saygı duymak gerekir’ veya ‘başkasının içişlerinden bize ne gibi’ söylemler geliştirebilirler. Şu anki mesele bundan tamamen farklı bir durumdur. Türkiye’nin Kerkük başta olmak üzere Musul ve bazı şehirlerdeki Türkmenler üzerinde tarihi mesuliyetleri vardır, hukuki açıdan da bir garantörlüğü söz konusudur. Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliği komşu ülke olarak Türkiye’nin uzun yıllardır ortaya koyduğu görüştür. Yanı başındaki kimi örgütlerin buralardaki faaliyetleri ve Türkiye’ye tehdit oluşturmaları da doğrudan bizi ilgilendiren bir konudur. Birileri Türkiye’yi içine katacak hayali devletçikler senaryosunun ilk perdesini devreye koyacak ve Türkiye buna sessiz kalacak! Bu nasıl düşünülebilir?
Ayrıcabir bütünün parçası kendi keyfine ben buranın sahibi oldum diyemez. Hem Irak merkezi yönetiminde Cumhurbaşkanı olacak, ulusal mecliste ve hükümette yer alacaksınız, hem de ‘burasını da kendi kararımızla ayırdık’ diyeceksiniz! Irak, farklı devletlerin birleşiminden doğan bir konfederal devlet değildir ki, bir tanesi ‘biz vazgeçtik eskisi gibi ayrı yaşayalım’ diyebilsin. Tüm Irak halkının iradesi yerine bir bölge halkının iradesini mutlak belirleyici kabul etmek demokrasinin doğasına da uymaz.
Dört parçalı Kürdistan düşüncesiyle Türkiye, Suriye, İran ve Irak’ta bağımsızlık girişimlerinde bulunmak iyiniyetli bir tavır olabilir mi? Bu fikriyat üzerinden girişimlerde bulunan bir siyasi akıl bu dört ülkeye güven aşılayabilir ve dost gibi bir konumda kalabilir mi?
Zaten kaosla boğuşan Irak’ın ve bölgenin başına yeni sorunlar açmak doğru bir siyaset olamaz. Barzani, zararın neresinden dönse kârdır yaklaşımıyla aklı selime gelmelidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019