Yıldıray OĞUR
“Her sabah 05:30’da uyanıyorduk. 450-500 kişilik askerî taburla ‘ölüm poligonuna’ gidiyorduk. Her gün rutin bir şekilde dört-beş kişiyi çıkarıyorlardı. Sonra bunlar kurşun yağmuruna tutuluyordu. Onlar can verirken 450-500 kişi hep bir ağızdan ‘Biji Serok Apo’ diye slogan atıyordu. Bu vahşet tablosundan sonra da hepimiz spora çıkıyorduk. PKK’nın acı gerçeğinin tanığıyım ben.”
Bu sözler bir PKK itirafçısının ifade tutanağından değil. Belki Almanya’da 12 sessiz yıldan sonra katıldığı ilk siyasi toplantıda ayağa kalkıp o sözleri söylemese hiç konuşmayacak kadar Kürt davasına inanmış bir kadına ait. Selma Batmaz dün telefonda “Ben Kürt davasının hem tanığı hem sanığı hem de mağduruyum” derken sonuna kadar haklı.
Örgüt terminolojisiyle söylemek gerekirse “bedel ödemiş” bir aileden geliyor. Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkencelere direnen eşi Saidoğlu Batmaz PKK’nın kurucu kadrolarından. Cezaevinden kurtulur kurtulmaz dağa çıkıyor. 1990’da bir çatışmada öldürülüyor. Yine ilklerden olan kayını da Tunceli’de vuruluyor. Aileden PKK’ya daha pek çok katılım var. 1988 yılında kocasının ardından o da Bekaa’ya gidiyor. 1,5 yıl eğitim gördükten sonra İstanbul’a gönderiliyor. 1992 yılında vapur yakmak gibi suçlamalarla yakalanıyor. Birlikte yakalandıkları 27 kişiden sadece iki kadın sorguda direniyor. O kadar ki birlikte yakalandığı Betül Cici gerçek adını bile söylemeyince Necdet Menzir bu kadını tanıyanlar yardım etsin medyaya fotoğraflarını dağıtıyor. O günlerin gazetelerinde çıkan fotoğraflarına bakınca başlarına gelen felaketi anlamak mümkün.
O günlerin izlerini hâlâ üzerinde taşıyor. Vücudunun yüzde 60’ı sakat. Yedi ameliyat olmuş, altısı da sırada. İşkencede uğradığı tecavüz gibi ruhundaki hasarlar var bir de. 5,5 yıl kaldığı Bayrampaşa Cezaevi’nde PKK’lı kadın militanların sorumluluğunu yapmış. Örgütün tüm liderlerini Bekaa’dan, cezaevinden tanıyor.
Cezaevinden çıkınca da örgüte dönmeyip, Almanya’ya yerleşmiş. 12 yıllık sessizlik ve unutma çabasından sonra ilk kez iki ay önce Güney Kürdistanlı bir grubun düzenlediği Suriye konulu toplantıya katılmış. “Eski söylemlerin dışında yeni bir şey söylenmedi, gittiğime de pişman oldum” dediği toplantıda bir ara ayağa kalkıp “Kürtlerin gündemini düşmanlarımız belirliyor” ile başlayarak PKK’yı eleştiriyor. Epeyce de alkış alıyor söyledikleri.
Ertesi gün yaşadığı Köln’de sokak ortasında eski PKK’lının saldırısına uğruyor. Dört gün sonra bu kez daha kalabalık bir grup bu kez onu Köln Pazarı yakınında sıkıştırıyor. Sığındığı dükkândan alınıyor. Polis onu hastaneye kaldırdığında baygın haldeymiş. Kulağı iki yerden patlamış, diğer kulağının kıkırdağı kırılmış, çenesi yaralanmış. Kürt medyasına haber vermiş, bir muhabir gelmiş ama haberi yapılmamış. Aradığı ünlü Kürt kanalındakiler ise “Belki de seni kocan dövmüştür” diyerek dalga geçince “Eşim 21 yıl önce dağda öldürüldü, mezarından kalkıp beni dövdü; bu dünya çapında bir haberdir” dediğini anlatıyor.
Mektubunda “Kürdüm, Kürdistanlıyım. Kürt davasına da yıllarca hizmet ettim, düşman sorgularında da halkıma layık olmaya çalıştım. Bu bir sorumluluktu ben de üzerime düşeni yaptım. Bütün ısrarlara rağmen siyaseten uzak kalmayı tercih ettim, halkıma zararım olmasın diye, doğru olanı seçtim. Bir kadın ve anne olarak kirliliğe ortak olmadım” diyor ama bu saldırılardan ve dinmek bitmeyen tehditlerden sonra konuşmaya karar veriyor Selma Batmaz.
Önce eski PKK’lıların kurduğu Nasname sitesinde yayınlanıyor mektupları. Sonra da Türkiye gazetesinden Kürt meselesi ile ilgili haberleriyle tanınan Adem Demir’e çok çarpıcı bir röportaj veriyor. 1,5 yıl kaldığı Bekaa Kampı ile ilgili öyle şeyler anlatıyor ki. 90’ların sonuna doğru kitleler halinde metropollerden Bekaa’ya giden çoğu üniversiteli gençlerin nasıl hemen hain damgası yiyip infaz edildiklerini somut örneklerle anlatıyor:
“Bekaa Vadisi sabahlara kadar devam eden işkence sonucu atılan çığlıklarla yankılanıyordu. Adamları ayaklarından asıyorlardı. Naylon eritilerek vücutları yakılıyordu insanların. Hiç unutmuyorum. Ankara’dan gelen iki Sivaslı bayan vardı. Bunlar teyzekızlarıydı. Bir telsiz fabrikasında çalışıyorlarmış. Onlardan birinin el ve ayaklarını yakmışlardı içimizde duruyorlardı.”
“Biri Lübnanlı, memleketini hatırlayamadığım başka biri, toplam da iki Kürt’ü bir yere gömmüşlerdi. 40 gün sonra bunların yeraltında atıldıkları mahzenin kapısı açılıyor ve bunların birbirlerini yiyerek öldükleri görülüyor.”
“15 yaşındaki çocuğa sidiğini içirmişlerdi. Antepli ve soyadı Polat olan bir çocuk oradaydı. Ona neler yapıldığını şu anda aklıma getirmek bile istemiyorum. Bekaa’da yaşananlar ne Diyarbakır’da ne Vietnam’da ne da başka bir yerde yaşandı. Militanların arasında Nayloncu Azime adında biri vardı. Bu kadın naylonu eritip insanların vücuduna damlatıyordu.”
Selma Batmaz tüm bu vahşeti kurulacak bir Hakikatleri Araştırma Komisyonu’na anlatmak istiyor. “Bekaa’da katledilenlerin nereye gömüldüklerini biliyorum. Bir heyet oluştururlarsa gider yerlerini gösteririm. Bana o dönem yayınlanan Serxwabun’un (PKK’nın yayın organı) sayıları gösterilirse orada yargılanan ve öldürülenlerin hepsini çıkartırım” diyor.
Şimdi 48 yaşında Selma Batmaz. Ömrünün büyük bir kısmı gözleriyle gördüğü bu acıların yükünü taşıyamamakla geçmiş. İki kez intihara teşebbüs etmiş.
Türkiye gazetesinde verdiği röportajdan sonra tehditler artmış. Korunmak istiyor. Adının itirafçıya çıkmasından ise son derece rahatsız. Son sözü ona bırakalım.
“Benim vicdanim temizlendi, ben halkıma borçlu ölmek istemiyorum. Ben sessiz çoğunluğun sözcüsü olmaya yemin etmiştim, bu davada ölenlere ahdim vardı, ben yüreğimin sesine kulak verdim ve vicdanım daha fazla sessiz kalmama izin vermedi. Ben bu davanın tanığı, sanığı ve mağduruyum. Sesi çıkmayanlar! Ben her şeyi üstlendim, bu işin içinde ölüm vardır biliyorum, ben ölümü omuzluyorum, halkımı da çok sevdiğimden, ölümüne Kürt davasına bağlı olduğumdan ölümü omuzluyorum. Yalnızım ve cesaretliyim, bu vahşetin açığa çıkması için elimden gelen budur. Sizi daha önceden bilgilendirmediğim için beni affedin, sizlerden/halkımdan af diliyorum.”
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025