Ali BAYRAMOĞLU
Önce Mustafa Balbay'a geçmiş olsun. Beş yıl süren ve her türlü uluslararası hukuk standardını aşan tutukluluk hali sona erdi. En az bunun kadar önemlisi tutuklu milletvekili olarak (daha pek çok örnek var, BDP'li) özgürlüğüne kavuştu.
Çok keskin taraf olup, tavır alıp, tek boyutlu bakışlarla doğrulara ulaşılmıyor.
Balbay'a özgürlüğünü sağlayan Anayasa Mahkemesi'nin kararı oldu. Anayasa Mahkemesi son dönemlerde başkanı ve yargıçları itibariyle siyasallaştığı, Balbay gibi insanları hedef aldığı iddia edilen iktidarın denetimine girdiği iddia edilen bir mahkeme.
Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı vermesini sağlayan da bu mahkemeye bireysel başvuru hakkının getirilmesi oldu. Malum bu hakkı getiren 2010 referandumuna sunulan ve onaylanan anayasa değişikliği paketiydi. Bu referandumu 'yargının düşmesi, düşürülmesi' olarak yorumlayan, 'yetmez ama evet' diyenlere bile öfke saçanların başta 'Silivriciler' olduğunu unutumamak gerek. Balbay, Silivri'den tahliye olmadı ama sembolik olarak bir Silivri tutuklusuydu.
Bunları söylerken, elbet, madalyonun diğer yüzünü unutmuyorum.
Uzunca bir süredir yaşadığımız değişim sürecinin getirileri kadar aksaklıkları olduğunu yazanlardan birisiyim. 2011 seçimleriyle birlikte yazılarımda temennim siyasi iktidarın bu aksaklıkları görmesi haksızlıkları telafi etmesi, yapılan temizliği 'temiz' kılması yönünde oldu.
Kanaatim açıktır: Türkiye'de 2003-2010 arası reformlar ve yaptırım süreçleri ülkedeki 'sovyetik bir düzeni' yıkmaya başlamıştır.
Nitekim bilgilerim, okumalarım ve deneyimlerim beni tartışmasız bir şekilde Ergenekon ve Balyoz gibi davaların gerçek bir suç zemini oluşturduğu fikrine götürüyor. Türkiye 2003-2005 arası beş ayrı askeri darbe riski atlattı. Bu davalar da temel olarak bu girişimleri yargılıyor. Bu da Türkiye'nin demokratikleşmesi ve sivilleşmesi için kaçınılmazdı.
Bununla birlikte söylediğim gibi bu davalar tartışmalı pek çok yön içerdi ve aksaklığa sahne oldu.
Balbay'ın durumu, uzun tutukluluk süresi bunlardan sadece birisiydi. Deşifrelerle özel hayatların ortalığa saçılması, bunların basında kişilik infazı için kullanılması, savunma taleplerinin yeterince dikkate alınmaması, kimi delillerle ilgili şaşırtıcı şaibeler, gizli tanık sorunu bildik diğer aksaklıklar...
Emniyet ve adliyede oluşan 'otonom bir yapı'nın (meraklısı için söyleyeyim sadece cemaatten değil, onun çekim alanını da söz ediyorum) kendi gücünü pekiştirmek, kimi kurumlara karşı özel politika uygulamak, Ahmet Şık, Nedim Şener, Hanefi Avcı örneğinde olduğu gibi kendisine işaret edenleri, eleştirenleri dahi kriminalize etmek üzerinden bu ülkeye verdiği zarar, demokraside yaptığı ağır tahribat benim açımdan son derece çıplaktır.
Acıdır ki yıllar sonra bu dönem, sadece sivilleşme, değişim ve reformlarla değil, belki de daha çok bu hak ihlalleriyle anılacaktır.
Örneğin Balyoz davasında pek çok subayın bilgisi dışında (olduğunu iddia ettikleri) bir görevlendirme kağıdıyla aldığı cezayı, bu ülkede askeri vesayetle mücadeleye yıllarını vermiş, hakkında onlarca dava açılmış biri olarak bile anlamakta zorlanıyorum.
Balyoz dosyasındaki sadece seminer kayıtları, ses bantları, Özden Örnek günlükleri Çetin Doğan gibilerin darbeye hazırlandığını açıkça ortaya koyuyor. Doğan ve yanındakiler bunu itiraf etmedikleri için seminer sırasında kağıt üzerinde görevlendirdikleri pek çok astını yakıyor.
Yargı bu kağıt üzerindeki görevlendirmeleri, sahteciliği ve malum yapıyı akla getiren delil çelişkilerini, 'genelleme' ve 'tatonman'la yorumlayarak hem kimilerine haksızlık yapıyor, hem Çetin Doğan gibi darbeci generalleri 'kahramanlaştırıyor'. Dahası gerçek darbecileri ve darbeciliği adeta demokrasiyle, hukuk ihlalleriyle özdeşleştiriyor.
Buna birilerinin her anlamda dur demesi gerekmiyor mu?
Yarın Şık, Şener ve Avcı'nın davası var...
Artık dur deme zamanı...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025