Bayram ZİLAN
Ak Parti’nin kuruluşundan bu yana uyguladığı politikaların geniş toplum kesimleri tarafından tartışılması, konuşulması, Ak Parti’nin en büyük özelliği olan “algıyı yönetebilme kabiliyeti”yle ilgiliydi. 2001’den itibaren toplumsal algıyı yöneten hep Ak Parti’ydi. Toplum ve siyaset kurumu, siyasi partiler, bilhassa muhalefet partileri Ak Parti’nin belirlediği gündeme göre pozisyon alır, Ak Parti’nin ortaya attığı hususlarla ilgili söylem geliştirirdi. Türkiye medyasının rotasını da Ak Parti belirliyordu. Türkiye siyasetinin arkaik ve kof duruşu, Ak Parti’nin yeni ve radikal hamleleri ile sarsılıyor, medya da Ak Parti’nin bu sarsıcı ve radikal duruş ve söylemlerine göre şekilleniyordu.
Ne var ki, Gezi Olayları’ndan bu yana, hatta denilebilir ki MİT Başkanı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrıldığı zamandan bu yana Ak Parti, toplumsal algıyı yönetmekte güçlük çekiyor.
Şunu açıkça ifade etmek gerekiyor. Türkiye statükosu, apoletliler marifetiyle iktidarı ele geçirmek veya cübbeliler aracığıyla iktidarı istedikleri gibi şekillendirmek gibi “kabiliyetlerden” yoksun artık. Ancak bununla birlikte Türkiye statükosunun “sandık dışı illegal yöntemlerle” iktidarı değiştirme ve statükoya boyun eğen siyasetçileri işbaşına getirme amacı, düşüncesi ve iştahı ilk günkü gibi taptaze duruyor.
Tam da bu noktada, Ak Parti’ye son yıllarda yapılan operasyonun ve darbenin kabuğu değişmiş, ulusal ve uluslararası statükonun yeni darbe konsepti “algı darbesi” olmuştur.
Evet, Ak Parti’ye son iki yıldır “sivil darbe”, “siyasi darbe” yapılmak isteniyor. Bu darbenin en büyük enstrümanıise“psikolojik savaş ajanları” ile toplumsal algıyı değiştirmektir.
İşte bugün Ak Parti’nin en zorlandığı nokta da burasıdır.
Bakınız, tarihinde ilk defa Ak Parti, 7 Haziran seçimlerinde ilk kez muhalefetin vaatlerinin olmayacağına dair bir söylem geliştirmek zorunda kalmıştır. Oysa Ak Parti, daima ortaya yapacağı “yeni” projeleri atar, muhalefet ve medya Ak Parti’nin bu söylemleri üzerinden gündem oluştururdu. Toplum, Ak Parti’nin vaatlerini konuşur, tartışırdı. Ak Parti, bu büyü ve tılsımını maalesef kaybetti. İlk kez bir seçimde Ak Parti “özne” olamadı! Dahası Ak Parti, Kürtler, Kürt bölgeleri, Kobani, Kürt meselesi ile ilgili hususlarda yaptığı harika işleri bile anlatamadı. Kürtlerin algısını yönetemedi. Hiçbir şey yapmadan, sadece yalan üzerinden söylem geliştiren ve en kötüsü “sorunlar üzerinden varlık sürdüren yapılar” karşısında, söylem bazında yaptıklarının gerisinde kaldı.
Söylem üreten Ak Parti, icraat yapan Ak Parti’nin gerisinde kaldı
Ak Parti’nin bir tarafta yaptığı icraat ve diğer tarafta söylediği sözün olduğu tahterevallide büyük bir dengesizlik var. Yaptıkları ile anlattıkları arasında ölçüsüzlük var. Kefeler dengede değil.
Bu tablo, Ak Parti’nin yanlış bir yöntem geliştirdiğini ve bu yanlışlığın bir an önce giderilmesi gerektiğini çok açık bir biçimde gösteriyor.
Dünyada artık sosyal medya araçlarını kullanmak, neredeyse toplumsal algının %70’ini yönetmek anlamına geliyor. Ne var ki şuanda “Trend Topic”leri ve sosyal medya gündemini paralel yapı belirliyor. Paralel Yapı, bütün bu alanı kaplamış durumda. Açtığı binlerce fake hesap aracığıyla kara propaganda yaparak Türkiye toplumunun algısıyla oynuyor ve adeta göz göre göre sivil bir darbe yapıyor. Başarılı bir şekilde insanların zihnini bulandırıyor. Onlar için bu darbeyi yapmak hem çok az maliyetli hem de oldukça “demokratik ve meşru” görünümlü. Bu nedenle bu “post-darbe yöntemi” hem dikkat çekmiyor, hem de tepki toplamıyor.
Bakınız, HDP’nin barajı aşması, Batı’da bu kadar fazla oy alması Paralel Yapı ve ulusal/uluslararası gladyonun şefliğini yaptığı “algı yönetimi” ile sağlandı. Seçim öncesinde günlerce HDP’nin TT olması, tamamen fake hesaplarla yapıldı. HDP lehine büyük bir rüzgâr oluşturuldu. Bunun yanı sıra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kobani, Kürt meselesi, Kürtçe Kur’an-ı Kerim gibi hususlarda söylediği sözler bağlamından koparılarak Kürtlere servis edildi ve Kürtlerin Ak Parti’den kopması sağlandı.
Bugün sahaya indiğinizde toplumda hatırı sayılır bir kitlenin “Tayyip Erdoğan’ın tek başına iktidar olmak için savaş başlattığı” gibi son derece absürd ve mesnetsiz bir yalana inandığını görebilirsiniz. Başbakan Davutoğlu’nun partisini tek başına iktidar yapmak için Saray’ın direktifleri doğrultusunda operasyon talimatları verdiğine inanan yüzbinlerin varlığına şahit olabilirsiniz.
Buna karşın Ak Parti, bu algı darbelerine karşı çok zayıf araçları sahaya sürmüş durumda. Sosyal medyada yöntem olarak sadece saldırı ve iftiralara cevap veren, cevap verirken de “uygunsuz ve argo bir üslup kullanan” ve bundan dolayı haklılığına gölge düşüren Ak Partili bir ekiple bu iş yürütülüyor. Ak Parti’ye yakın medyanın kullandığı dil maalesef defans dili ve hiçbir etkinliği yok. Televziyona çıkan bazı Ak Parti Milletvekillerinin “katı ve klişe bir dil” kullanması, “silahım var” gibi ifadelerle davayı sahiplenmeye çalışması maalesef ters tepiyor
Ak Parti, nasıl ki 27 Nisan e-muhtırasına karşı, hiç vakit kaybetmeden cevap verip “darbeye giden yolu” kestiyse ve algıyı yönettiyse, şimdi yine aynı hız, kararlılık ve etki ile bugün kendisine yapılan “algı darbesine” cevap vermeli, ağırlık koymalı ve toplumsal psikolojiyi yönetmelidir.
Yalanı anlatmak için binlerce hesap açan, bütün gücünü sosyal medyada sahaya süren bir şer ittifakı var.
Sözgelimi daha dün, Dağlıca için Türkiye toplumu PKK’ya karşı bir bütün olarak tam tepki göstereceği bir zamanda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ortaya atarak PKK’yı unutturdular, terörizmi korumaya aldılar. Herkesin PKK’yı konuşacağı ve lanetleyeceği bir zamanda Tayyip Erdoğan’ın hedefe konularak konuşulmasını ve tartışılmasını sağlamak tam olarak “psikolojik Savaş Ajanlığı”dır.
Sorulması ve cevap aranması gereken en önemli soru şudur:
Ak Parti, toplumsal algıyı yönetebiliyor mu?
Psikolojik Savaş Ajanları’yla etkin bir mücadele için strateji üretebiliyor mu?
Korkarım ki, apoletlilerle, cübbelilerle, üniformalılarla yapamadıkları darbeyi, sivil görünümlü Psikolojik Savaş ajanları ile yapacaklar.
Umarım bu uyarımız iş işten geçmeden dikkate alınır…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları











































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2024
7.05.2024
3.05.2024
29.04.2024
26.04.2024
18.04.2020
25.02.2020
12.02.2020
19.01.2020
15.01.2019