Mehmet Acet
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yakın kurmaylarından bir isimle konuştum.
CHP ile ittifak görüşmeleri için, “Olabildiğince Türkiye’nin her tarafında aday çıkarmak istiyoruz, yaygın ittifaka karşıyız. CHP de bildiğim kadarıyla meseleye böyle bakıyor” dedikten sonra asıl kritik cümleyi şöyle kurdu:
“Bir iki il, bunun istisnası olabilir.”
Muhatabım bu bir iki ilin ismini zikretmiyor ama nereler olduğunu tahmin edebiliyoruz.
İstanbul ve Ankara…
Buna İzmir’de eklenebilir mi, göreceğiz.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelecek.
Bahçeli, “Gündemi davet sahibi belirler” dedikten sonra gözler Cumhurbaşkanı’na çevrildi.
Erdoğan, görüşme gündemini şu sözleriyle açıkladı:
“Seçim ittifakını her iki lider masaya yatırma fırsatı bulacağız. Her iki taraf için de iyi olabilecek sonuca varırız. Tabanların da beklentisi diye düşünüyorum.
HERKESİN AKLINDA İSTANBUL-ANKARA VAR
Peki Erdoğan Bahçeli’ye neyi teklif edecek?
Tahmin etmek çok zor olmasa gerek.
Muhtemel bir Ak Parti/MHP ittifakı gündeme geldiği ilk günlerden itibaren ‘Makul çözüm’ olarak belirginleşen ama üzerinde bir türlü müzakere yapılamayan bir formülden söz edebiliriz:
İstanbul, Ankara ve belki İzmir’de MHP’nin Ak Parti adayına destek vermesine karşılık, aynı oranda üç il ya da büyükşehirde Ak Parti’nin MHP adaylarını desteklemesi.
Hatırlayalım.
Bahçeli’nin ittifak görüşmeleri rafa kalkmadan önce yaptığı ilk teklifin İstanbul’da Ak Parti adayına destek verme, Ankara ve İzmir içinse müzakere etme gibi çerçevesi vardı.
MHP’nin resmi teklifinde ise, 2014 seçimleri baz alınarak Ak Parti’nin elindeki belediyelerde Ak Parti’nin, MHP’nin elindeki belediyelerde ise MHP’li başkanların desteklenmesi gibi bir öneri vardı.
Ancak, bu teklif iktidar partisi tarafından sıcak karşılanmamıştı.
Bu durumda, CHP ile İyi Parti’nin yapmayı planladığı ittifakın bir benzerinin Ak Parti ile MHP arasında da oluşmasını beklemek mümkün.
Yine bu durumda, İstanbul ve Ankara için iki kutuplu bir seçime gitmekte olduğumuzu tahmin etmek de mümkün hale geliyor.
ERDOĞAN: İSTANBUL’UN İLÇELERİNİ BANA BIRAKIN
İstanbul deyince az duralım.
39 ilçesinin önemli bir kısmı büyükşehir nüfusuna sahip olan bu megakentte ilçelerden çıkacak adayların İstanbul genelini etkileme potansiyeli yüksek.
O yüzden, 39 ilçenin her birinin 30 büyükşehir gibi muamele görmesi kaçınılmaz hale geliyor.
Parti yönetiminin yaptığı toplantılardan birinde anket yapılması düşünülen yerler konuşulurken İstanbul’un ilçelerine sıra geldiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’un ilçelerini bana bırakın” diyor.
Bu cümle, her birinin durumunu yakından tanıyan Erdoğan’ın bu ilçelerle özel olarak çalışmakta olduğuna işaret ediyor.
HDP BATIDA CHP’NİN PEŞİNDEN GİDECEK
CHP, İyi Parti ve HDP’nin 17 Nisan 2017 referandumu ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde seçmene ‘işaret diliyle’ giden mesajlar üzerinden başarılı bir paslaşma olmuştu.
HDP seçmeninin bir bölümü Selahattin Demirtaş’ı ‘Satışa getirerek’ CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye oy vermişti.
Batıdaki CHP seçmeninin bir bölümü de HDP’yi baraj üstüne çıkarmak için ‘Bilinçli tercihler’ yapmıştı.
Şimdi aynı ruhun yerel seçimlere taşınması hedefleniyor.
HDP’nin iki ay kadar önce bir karar alarak CHP’ye göz kırptığı, batıda çıkarılacak adaylar konusunda kendileriyle dirsek teması içinde olunmasını istediği, CHP yönetiminin de buna sıcak baktığı Ankara kulislerinde bolca konuşuluyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, HDP ile göz önünde pek resim vermemeye özen göstermekle birlikte, HDP’lilerin canını sıkacak söylemlerden de uzak durduğu bilinmeyen bir şey değil.
Niye?
Çünkü özellikle İstanbul seçimlerinde HDP’nin oylarına ihtiyacı var.
“İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” deniyor.
“İstanbul ve Ankara’yı kaybeden Türkiye’yi kaybetmiş kabul edilir” deniyor.
Üç korner bir penaltı sayılır gibi bir şey bu yani.
Realitede bu kadar keskin ifadeler kullanmak ne kadar doğrudur bilemem tabii ama en azından bütün partilerin böyle bir psikolojik kilitlenme içinde oldukları pekala söylenebilir.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020