Murat BELGE
"CHP Türkiye’de bugün varolan düzenin 'demokratik' olduğunu mu düşünüyor?"
Avrupa Parlamentosu Türkiye ile müzakereleri askıya alma kararını verdi. Verince, AKP adına konuşanlara pek sevdikleri bir sözü tekrar etme fırsatı da tanımış oldu. Onlar bu fırsatı kaçırmadı ve hemen “Bu karar yok hükmündedir” dediler.
Askıya alma kararının gelmesi aslında bir “sürpriz” filan değildi. Bekleniyordu, uyarıları belirmişti. O belli olduğuna göre herhalde “yok hükmündedir” cevabı da hazırdı. Yani provalar yapılmıştı, replikler biliniyordu.
Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz başından beri böyle. Avrupa’da Türkiye’yi istemeyen bir (kalabalık) kesim olduğu gibi Türkiye’de de Avrupa’yı istemeyen bir (kalabalıkça) kesim var. Nitekim, özel ve tekrarı gelmeyen bir konjonktürde “Buyurun, gelin” dediklerinde, o günün karar sahibi Bülent Ecevit “tehlike”yi savuşturmuştu. O gün ve izleyen günlerde bu tavrı (yani “Eurosceptic” dediğimiz tavrı) takınma görevi Atatürkçüler’in sırtındaydı.
Bu bakımdan AKP bir “sürpriz” yapmıştı. “Avrupa Birliği’ne katılmaktan yanayız ve katılacağız” diyorlardı. Bunu şimdi de söylüyorlar; ama şimdi bunu söylediklerinde, öyle anlaşılıyor ki, kendileri de inanmıyorlar. AKP’nin “Reis”i tavrını değiştirmeye karar verdiği zaman (bu, Gezi’ye tarihlenebilir, sanıyorum), demokrasiyle birlikte Avrupa Birliği ile de selamı sabahı kesmişti. O zamandan beri AB ile ilişkilerimizi belirleyen ruh hali “gerilim”.
Gerilimin nedeni konjonktüre göre değişebiliyor, ama kendisi baki. Seçim kampanyasında konuşma izni vermediler diye kızabiliyoruz, şimdi olduğu gibi müzakereleri askıya aldıkları için kızabiliyoruz, “Nazi” diyebiliyoruz v.b.
Türkiye’nin “hal ve gidiş”i bambaşka olsa ve demokrasi sorunları çözülmüş olsa Sarkozy ya da d’Estaing familyasından Avrupalılar’ın bize kucak açacaklarını düşünmüyorum. Öylelerinin asil sorununun “demokrasi” olduğu kanısında da değilim. “Kültürümüz farklı” diyorlar zaten. Ama Türkiye’nin bugün izlediği rota onların bu gibi ayrıntılara girmelerine gerek bırakmıyor. “Osman Kavala iddianamesi”nin geçerli sayılabildiği bir toplumun Avrupa Birliği’ne katılacak demokrasi düzeyinde olmadığını söylemek yetiyor.
Şimdiye kadar pek çok sefer yazdığım gibi, benim için fiilen Avrupa Birliği” üyesi olmak o kadar önemli değil. Önemli olan, bunun için gerekli olduğu söylenen demokratik kültüre sahip olmak. Bu ilkesel düzeyi tutturduktan sonra “Birlik” içinde üye olsan da olur, olmasan da.
Bu bağlamda, Avrupa’nın şart koştuğu ilkeleri kendisinin ne ölçüde yerine getirdiği de o kadar önemli değil. Avrupa, oluşmasına herkesten fazla katkıda bulunduğu “demokratik medeniyet” içinde kalmaktan vazgeçebilir. Şu dönemde bunun pekala mümkün olduğunu işaret eden birçok “alamet” de var. Ama o “demokrasi” düzeyi bu dünyada bir kere oluştu ve bir olgu olarak (şüphesiz “soyut”) var. Dolayısıyla gerçekleştirilebilir (ve gerçekleştirilmesi gerekli) bir standart. Bu standarda erişmek önemli, herhangi bir toplum için “en önemli” hedef.
Türkiye’de farklı sosyo-politik çizgilerin Avrupa’ya karşı takındıkları dışlayıcı tavrın belki “tek” değil ama “temel” nedeni de bu. Bu çizgiler birbirinin karşıtı, düşmanı v.b. olabilirler. Ama iş bu demokrasiye gelince çizgiler birleşiyor. Aranıp aranıp bulunamayan “birlik ve beraberlik” bu noktada kurulabiliyor. Biz bize benzeriz, demokrasiyi de böyle yaparız. Kimse bize karışmasın.
Nitekim Avrupa Parlamentosu müzakereleri askıya alma kararını verince—ve AKP sözcüleri “yok hükmündedir” klişesini gardroptan çıkarınca—Halk Partisi de Avrupa’yı kınamaktan geri durmadı.
Peki, ne demek bu? CHP Türkiye’de bugün varolan düzenin “demokratik” olduğunu mu düşünüyor? Ahmet Altan’ın ya da Nazlı Ilıcak’ın “sübliminal” mesajlar vererek darbe yaptığına karar veren mahkemelerle yaşarken bir yandan da Avrupa ile müzakerede bulunmamızın bir çelişki olmadığını mı düşünüyor CHP?
Herhalde düşünmüyor. Klasik tavır. “Biz kendi aramızda birbirimizi eleştiririz, ama başkası bizi eleştirirse hemen ona karşı birleşiriz.”
Bu, öteden beri, Türkiye’yi demokrasiyle bağdaşmayan bir düzen içinde yaşatmaya kararlı kesimlerin empoze ettiği yaklaşımdır. Şimdi AKP’nin (ve tabii “Cumhur Cephesi”nin) şampiyonluğunu yaptığı “ötekileştirme” taktiğinin tutması demektir.
Sonuç olarak Avrupa Parlamentosu’nun kararı ve ona gösterilen tepkiler kendi başlarına çok önemli sayılmayabilir. Avrupa ile kurmayı istediğimiz ilişkiden önce demokrasiyle kurmayı tasarladığımız ilişkiyi gösterdikleri için önemli.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025