Ali Saydam
Bu sorunun yanıtını aslında yazının sonuna doğru versek daha doğru olurdu. Ancak biz hemen söyleyelim: Krizi, özellikle de iletişimi, yönetmesi gerekenlerin dışındaki herkes yönetiyor…
Medya yönetiyor… STK’lar yönetiyor. Durumdan vaziyet çıkarmak isteyenler yönetiyor… Sosyal medyada kaos yaratmaktan hoşlananlar yönetiyor… Dedikodudan beslenenler yönetiyor…
Peki olaydan birinci derecede etkilenen et ürünü satan markaların, onların meslek kuruluşlarının, üniversitelerin ve nihayet tabii ki Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın herhangi bir stratejik iletişim çalışmasından haberdar mıyız? Keşke bu soruya ‘Evet’ yanıtını verebilsek…
Krizi iletişiminin ilk adımı şu sorunun yanıtı vermekle atılır: “Ortada hasar var mı?”
Bizce bu sorunun yanıtı ‘evet’tir. Bizce hasar vardır. Hem de üç alanda: 1. Et ürünleri satanlarda; 2. Büyük olasılıkla hak etmedikleri oranda sorumlu tutulan iki bakanlığın, dolayısıyla hükümetin itibarında; 3. Ülke insanımızın et tüketimi konusundaki algısında…
Birincisi; bilindiği, en azından bu sütunu izleyenlerin bildiği üzere, hasar tespitinin amacı şudur: Hasarın büyüklüğüne göre reaksiyonun şiddeti ve süresi ayarlanır. Eğer hasar düşük, reaksiyonunuz büyükse, kendi krizinizi kendiniz yaratıp büyütebilirsiniz (Genelde birbirlerini aldatan eşlerin verdikleri reaksiyonlar).
Eğer hasar yüksek reaksiyon düşük ve belirsiz seviyede ise bu sefer kriz sizi önüne katar götürür (Soma faciasındaki firmanın durumu)… Bu nedenle hasar ve reaksiyon dengesi iyi ayarlanmalıdır…
İkincisi, krizin iletişimi ertelenemez, başkasına delege edilemez ve iletişimin mutlaka sistematik bir şekilde yönetilmesi gerekir.
Üçüncüsü, kriz iletişimi demek sadece somut bilgileri aktarmak değildir, sergilenen tavırla krizin hasar yarattığı tarafların güven ve itibarını korumak ve artırmaktır.
Şimdi bakalım şu şarbon olayında ortada dolaşan haberlere…
Et ve Süt Kurumu’nun 28 Ağustos tarihli açıklaması: “Ankara Gölbaşı İlçesi Ahiboz Mahallesinde bulunan özel sektöre ait bir işletmeye Et ve Süt Kurumu tarafından ithal edilen 3 bin 959 adet büyükbaş kesimlik hayvan getirilmiştir. Kesimi yapılan hayvanların veteriner hekimler tarafından yapılan muayenesi sonucu numune alınarak Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü’ne gönderilmiş ve sonuç Anthrax (Şarbon) yönünden pozitif çıkmıştır.”
2 Eylül tarihli AA Haberi: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Silivri’de şarbon olduğu bildirilen hayvanla temas ettiği şu ana kadar tespit edilen 48 kişi muayene ve tetkik amacıyla hastanelerimize davet edilmişlerdir. Bu kişilerde gerekli tetkikler yapılmış ve sadece altı vakada deri lezyonları görülmüştür. Diğer vatandaşlarımızda herhangi bir semptom ve bulguya rastlanmamıştır. Hayati tehlikesi olmayan 6 deri şarbonu vakası tedavisi düzenlendikten sonra hastaneden taburcu edilmiştir” dedi. (Bu iki açıklama sadece Şarbon konusundaki şeamet tellallarının ekmeğine yağ sürmüştür.)
3 Eylül tarihli Yeni Şafak haberi: “Şarbon korkusuyla ithal ete ilgi azalınca karaborsacılar hareketlendi. Sahip oldukları hayvan sayısıyla piyasayı etkileme gücüne sahip firmalar yerli ete son bir hafta içinde 5 lira zam yaptı. Ucuz et ithal eden devlet, kur farkını sübvanse ediyordu. 3,80- 4 avroluk kg fiyatı 20 liraya denk geliyordu. Kur farkı bu maliyeti 30 liraya kadar çıkardı. Kurdaki yükselişin ardından gelen şarbon haberlerinin ucuz ete darbe vurmasından endişe ediliyor.” (Bu uyarı, aslında olayın krizi iletişimi boyutunda derhal ele alınması gerekliliğinin işaret fişeğiydi…)
5 Eylül tarihli Sputniknews haberi: “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) bahçesinde düzenlenen ‘Adli Yıl’ açılışı resepsiyonunda, ‘Bu etlerde şarbon var mı?’ diye soran Meclis Başkanı Binali Yıldırım, etin tadına önce Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bakmasını istedi.
5 Eylül tarihli AA haber: “Sağlık Bakanı Yardımcısı Eldemir: Sağlık Bakanlığı olarak iddiaları yakından takip ediyoruz. Bakanımızın gayet net açıklamaları var. Bazı vatandaşlarımızı ihtiyati tedbir olarak sağlık tesislerimize çağırıp müdahalede bulunuyoruz. Herhangi panik yapılacak bir durum yok, ‘etten proteinden uzak durun’ denilecek bir durum yok. Her şey kontrol altında. Bakanlık olarak biz üzerimize düşeni yapıyoruz.”
7 Eylül tarihli Cumhuriyet haberi: “Ahırkapı açıklarında bir süredir bekleyen ve canlı hayvan taşımacılığı yapılan Panama bandıralı Rahmeh adlı gemide şarbon hastalığı taşıyan büyükbaş hayvanların olduğu iddia edilmişti. Panama bandıralı Rahmeh adlı yük gemisi akşam saatlerinde Ahırkapı açıklarından ayrılarak, Marmara’ya doğru açıldı.”
Gemiyle ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıklaması: “Haberlere konu edinilen gemi, daha önce hayvan taşımacılığında kullanılmış olup, 20 Ağustos 2018 tarihinde boşaltılmıştır. Hayvan taşımacılığında kullanılan her araçta olduğu gibi, bahse konu olan gemide de koku vakası görülmüştür. Yayılan koku ve sineklenme gibi rahatsızlıklar için, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Ekipleri tarafından ilaçlama ve temizlik gibi rutin işlemler gerçekleştirilmiştir. Söz konusu gemi bugün sefer talimatının hazırlanmasının ardından Marmara Denizini terk ederek İspanya’ya doğru hareket edecektir.”
Bunlar dışında ben, kriz iletişimi (!) adına başka bir şey duymadım. Çevremde kime sorsam, esas olarak etten uzak durmaya çalışıyor. Yerli etlere mi güveneceğiz, hangi etleri gönül rahatlığıyla yiyebiliriz, geniş kitlelere et ürünü satan markaların ürünleri ne kadar sağlıklıdır?.. Müthiş bir belirsizlik…
Belirsizlik ise algılamanın da itibarın da bir numaralı düşmanıdır…
Umarız hasar daha fazla büyümeden taraflar konunun iletişime el atarlar…
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları




















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019