Ali Türer
15 Temmuz sonrası, darbe girişimine karşı demokrasiyi savunmak adına siyasette birlik, bütünlük rüzgârları esmeye başladı. Moral gücünü demokrasi zemininden alan herkesin bu rüzgârla rahat bir nefes alması beklenir değil mi? Fakat bu ülkenin rüzgârlarının değişken bir karakteri var malum, lodos eserken bir bakmışsınız poyraza dönüvermiş.
Darbe karşısında muhalefet ile duygu ve eylem birliği kurmuşken, iktidar süreci OHAL kapsamında kanun hükmünde kararnameler ile götürmekte ısrar etti. Rüzgârın nasıl yön değiştirebileceğine dair ilk ipucu da buydu. Cılız bir iki ses dışında yükselen hamasete boyun eğip Türkî muhalefet buna boyun eğince sürecin akacağı yatak da bir bakıma kendini belli etti.
Arkasından kamu kurumlarında Darbe girişiminden sorumlu tutulan FETÖ’cülere yönelik açığa almalar, görevden almalar, tutuklamalar furyası başladı. Gizli örgüttür, darbe girişiminde bulunmuştur, ancak eğer uyguladığınız hukuk demokrasi hukuku ise yargısız infaz yapamazsınız, düşmanınız bile olsa kendini savunma hakkını tanımak zorundasınız. Önce soruşturur, yargılar, suçu sabitse işine son verir, tutuklarsınız.
Başbakan görevinden alınan memur sayısını 76 bin beş yüz olarak açıkladı (13 Ağustos). Buna nasıl izin verdiniz?
Bu büyüklükte bir gövden alma furyasının kamu kurumlarında moral değerler, karşılıklı ilişkiler bakımından sonuçları ne olur? İnsanlar iftira ile işlerinden alınma ihtimalinin olduğu yerde geleceğe nasıl güvenle bakar da işlerine yoğunlaşabilirler, huzur içinde çalışabilirler.
FETÖ ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan, barış dilekçesi imzacıları, KESK üyeleri, yazarlar tutuklanmaya başladı. 15 Temmuz darbe girişiminin bedelini; kapatarak Özgür Gündeme, tutuklayarak Aslı Erdoğan’a ödetmenin mantığı nedir?
Ya OHAL’in elde kamu kurumlarını özelleştirmek için, bireysel emekliliği işçilere dayatmak için kullanılmasına ne demeli? Eskiden bu tip dayatmalar (12 Eylül arkasından ilan edilen 24 Ocak kararları gibi) darbelerin başarılı olması ardından aradan çıkarılırdı. Şimdi bu adımlar darbeyi bastırma sürecinin bir uzantısı olarak atılıyorlar, niçin ve hangi gerekçe ile?
Bir de yıllarını eğitimde kaliteyi arttırmaya vermiş bir eğitimci olarak uygulamada anlayabilsem rahatlayacağım bir konu var.
Milli Eğitim Bakanlığı 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından, 524’ü özel okul, 15’i üniversite 626 kurum hakkında kapatma işlemi başlattı. 25 binin üzerinde öğretmenin görevine son verildi, bunun 18 bini bir sendikanın üyeleriydi. Bu büyüklükte bir cemaati eğitim sistemine hâkim olmak üzere örgütlendiği için sistemden ayıkladınız. İyi güzel de bu sisteme aynısını İmam Hatiplerle siz yapmıyor musunuz?
2016 TEOG süreci sonucunda ortaöğretim kurumlarına ilk yerleştirmelerde İstanbul, Ankara, İzmir’de İmam Hatip Liselerinde boş kalan öğrenci kontenjanı 10. 800. Demek ki bazı liseleri İmam-Hatip’e dönüştürme ısrarınıza rağmen veliler, öğrenciler bu okulları tercih etmemiş. Bu üç ilde en az iki İmam-Hatip Lisesi hiç öğrencisi olmayacak şekilde atıl kalacak anlamına geliyor bu. Üstelik bu illerde sınıf başına düşen öğrenci miktarı diğer illere göre oldukça da yüksek (50 civarında). Milletin eğitim için verdiği paraları böyle kullanmaktaki inadınızın eğitime ideolojik müdahale dışında bir izahı olabilir mi?
Üstelik bu okullar lisans, ön lisans programlarına en düşük oranda öğrenci veren kurumlar (100 kişide 18 kişi). Yani tercih edilmemiş olmaları eğitimde kalite arayışı bakımından aslında sağlıklı bir durum. Hal böyle iken inatla bazı ortaokulları (İstanbul Levent de İsmail Tarman ortaokulu gibi), liseleri hala İmam-Hatip’e dönüştürmek istiyorsunuz, bunun anlamı ne?
İstanbul, İzmir, Ankara’daki bu İmam-Hatipleri ikinci yerleştirmede bir biçimde dolduracaksınız, boş kalacak halleri yok. Öğrenme beceri düzeyi zaten görece düşük 10 binin üzerinde öğrenciyi istemedikleri bir okulda okumaya zorlayarak eğitimden daha da soğumalarına yol açacaksınız.
Dikkatinizi çekelim, FETÖ’cülerin okulları beğenseniz de beğenmeseniz de özel eğitim kapsamında daha nitelikli eğitim veriyorlardı (en azından bazıları). Siz bu okullara çocuğunu yollayanları bile bugün kamu kurumlarından ayıklarken, aynı yöntem ve anlayışla devlet okullarında daha kalitesiz bir eğitimi dayatıyorsunuz, yine “dindar gençlik” yetiştirmek adına. Bir yandan FETÖ’cüleri sistemden temizlerken öte yandan sistemde yaptığınız bu zorlamanın anlamı nedir?
Darbeciye karşı demokrasiyi savunma yolu bu mu?
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.11.2025
6.09.2025
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024