Bayram ZİLAN
CHP Grubu Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösteren 111 imzalı dilekçeyi TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e sundu. 111 imza arasında Burdur Bağımsız Milletvekili Hami Yıldırım ve Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal’ın imzası da var.
Doğrusunu isterseniz buraya kadar olan her şey anormal.
Normal olan tek şey İhsanoğlu’nun adaylığı için toplanan imza föyüne 21 CHP’li Milletvekili’nin imza atmamasıdır.
Aralarında eski Genel Başkan Deniz Baykal, Süheyl Batum, Adnan Keskin, İlhan Cihaner, Hüseyin Aygün, Güldal Mumcu, Emine Ülker Tarhan ve İsa Gök’ün de bulunduğu 21 Milletvekili, 6 ok’a, laiklik ve cumhuriyetçiliğe ve CHP’nin 90 yıllık geleneğine uygun düşen bir pozisyonda yer alarak “İhsanoğlu dayatması”na karşı çıktı.
Öte yandan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başını çektiği CHP’liler, CHP ile hiçbir ilgisi olmayan, bugüne kadar CHP’nin savunduğu ilkelerin tam tersi özellikleri bünyesinde barındıran ve ortak akıldan ziyade üst aklın dayattığı bir aday olan İhsanoğlu isminin altına imza atarak kendi sosyolojilerini boşa çıkartmış oldu.
“Abdullah” ismine “fazla Arap kokuyor” diye karşı çıkan, eşi başörtülü olduğu için Abdullah Gü’ün köşke çıkmasını engellemek için 367 başta olmak üzere her türlü garabeti icra etmekte hiçbir beis görmeyen, Cumhuriyet değerlerinin ve inkılâbın sarsılmaz bekçisi CHP’nin, zamanında dinci olduğu için ülkeden kovdurttuğu kişinin oğlunu bugün aynı saikle, yani dinci olması nedeniyle, muhafazakârların oy pastasından bir dilim kapar diye aday göstermesi, büyük bir kopuşu ve kırılmayı ima ediyor.
CHP, Erdoğan karşıtı bir pozisyonda yer almak daha ne kadar savrulacak?
Kendi değerlerinden, ontolojisinden ve sosyolojisinden daha ne kadar uzaklaşacak?
İlkelerinden taviz vererek, salt pragmatik bir yöntem geliştirerek, Makyavelizmin papucunu dama atarcasına bir siyaset tarzı geliştirmek, öncelikle CHP’nin kendi tabanına bir haksızlık değil mi?
“Sırf Erdoğan seçilmesin diye” her muhalif hareketin ardına takılmak, solcu(?)yken sağcılarla, laikken dindarlarla, modernken “gerici”(?)lerle iş tutmak, “her yol mubahtır” anlayışı ile hareket etmek ve en sonunda kendiyle, kuruluş ilkeleriyle ve değerleriyle çelişecek bir pozisyonda yer almak, 90 yıllık koca bir çınar olan CHP’ye, CHP’ye gönül veren milyonlara ve CHP’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e bir haksızlık değil mi?
CHP, kendi sosyolojisinden taviz vererek geliştirdiği her hasım ittifakı ile aslında kendi sonuna biraz daha yaklaştığının, kendi mezarını kazdığının farkında mıdır?
“Savruk siyaset”in bu coğrafyada hiçbir zaman bir karşılığı olmadı. Sağ partiler makyavelist siyasetin hiçbir faydasını görmedi. Kendisini sol yelpazede tanımlayan CHP de bu siyaset tarzından hiçbir fayda görmeyecek.
Nitekim özellikle 2010’dan itibaren pratikleştirdiği bütün antagonist ittifaklar ve ilkesiz ortaklıklar, CHP’ye hep kaybettirdi. CHP son 13 yılda bütün seçimlerden hep yenilgi ile çıktı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bir sürpriz beklemeye gerek yok. Sonucu aylar öncesinden belli olan bir seçime giriyoruz.
Seçim sonuçlarının bugünden belli olmasının en büyük sebebi yine CHP’dir.
CHP, seçmen eğilimlerini yanlış okuyunca, toplumsal nabzı yanlış ölçünce, rüzgâr siyaseti güdünce, seçim günü belli olması gereken sonuçlar aylar öncesinden malum oluyor. Seçim akşamı açıklanan sonuçlar ise malumun ilanından öteye geçmiyor.
Diğer taraftan bu siyasetsizliklerinin ve taktiksel hatalarının bedelini CHP tabanı ve gerçek Kemalistler, Cumhuriyetçiler ve Laikler ödüyor.
CHP’nin içinde bulunduğu bu paradoksal durum, küpüne zarar veren keskin sirkeyi andırıyor.
Keskin sirkenin kaba verdiği zararı bertaraf etmenin en kestirme yolu, bu keşmekeş siyaset tarzına son vermekten geçer.
Tam bu noktada iş Deniz Baykal’a düşüyor.
Baykal, sol siyasetin nerede duracağı kestirilemeyen eksen kaymasına dur diyebilir. CHP’nin ağır hasar bırakacak rotası ve limanı belirsiz savrulmalarını engelleyebilir. Yanlış istikametler gösteren pusulasını düzeltebilir.
Emine Ülker Tarhan, bu cesareti ve basireti gösteremedi.
Deniz Baykal gösterir mi? Bilmiyorum.
Ama ne olursa olsun, CHP, bu tarzı siyasetini değiştirmedikçe bölünmeye ve/ya tarihin çöp sepetine atılmaya mahkûm olacaktır.
Siyasetin de bir namusu vardır..
Türkiye halkı, namussuz bir siyaseti tarihin karanlık sayfalarına göndermeye muktedirdir.
@bayramzilan
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2024
7.05.2024
3.05.2024
29.04.2024
26.04.2024
18.04.2020
25.02.2020
12.02.2020
19.01.2020
15.01.2019