Ceren KENAR
Cenaze namazını kaldıran imam, “yetiştirdiği öğrencilere annelik yapan, cefakârca onları yetiştiren” gibi bir cümle kurdu. Cenazesini kaldırdığı kadını tanımıyordu. Ama hakkındaki yorumu isabetliydi. Kafasındaki ideal hocayı tanımlayarak, bu övgüyle son yolculuğuna göndermek isteyen imam belki de farkında olmadan, dokunduğu herkesin hayatını güzelleştiren bir hocayı doğru kelimelerle ifade ediyordu...
Ferhunde Özbay, geçtiğimiz hafta 71 yaşında hayatını kaybetti. Boğaziçi sosyoloji bölümünün duayen hocalarındandı. Demografi, göç, aile, ev içi emek konusunda öncü çalışmalarda bulunmuş, Türkiye'de bu alanlarda ona referans vermeden çalışılamayacak bir külliyat bırakmıştı.
Ferhunde Hoca, çok iyi bir akademisyendi. Üretkendi, titizdi. Öğrencisi ve dostu Cenk Özbay'ın yazdığı gibi: “Kendi tabiriyle Pozitivizm’in yükselişine, düşüşüne ve ölümüne şahit oldu, araştırma yapmanın, sahaya çıkmanın ve insanlarla konuşmanın önemini vurgulamaktan da hiç vazgeçmedi.” Hayatı boyunca farklı ekollerin yükselişi ve düşüşüne tanık olmuş bir akademisyen olarak yeni fikirlere her zaman açık ama akademik popülizme de mesafeliydi. İşini fazlasıyla ciddiye alır, bir bilgiyi veya katkıyı onu üreten kişinin kimliğinden bağımsız değerlendirirdi. Birçok kaynaktan beslenirdi. Romanlar, anılar; mülakatlar, anekdotlar; istatistikler, rakamlar, hepsi onu çok heyecanlandıran ve alet çantasında her daim hazır bulunan araçlardı.
Ferhunde Hoca, çok iyi bir hocaydı. Öğrencilerine büyük bir muhabbetle yaklaşır, ama belki de bundan önemlisi onlara saygı duyardı. Ve bunu çok az insanın yapabileceği şekilde hissettirirdi. “Bilimde yaşa ve titre göre hiyerarşi olmaması gerektiğini, özgür bir düşünme ve tartışma ortamının ne kadar geliştirici olduğunu öğrendim. Gençlere öz güven vermenin başka bir yolunun olmadığını öğrendim. Şimdi bu öğrendiklerimi öğrencilerime aktarmaya çalışıyorum ve yaşım ilerledikçe genç kuşaklarla tartışmanın bana da ne kadar yararlı olduğunu görüyorum” demiş bir mülakatında. Onun sınıfında bulunan her öğrenci onun bu yaklaşımını bizzat tatbik etti. Boğaziçi öğrencilerinin favori hocalarından olması boşuna değildi. Her dersi zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız, zihin açıcı bir bilgi depolama seansıydı.
Ferhunde Hoca, çok iyi bir insandı. Öğrencilerine, dostlarına çok şey öğretti. Ancak öğrettiği, daha doğrusu uygulamalı gösterdiği bir ders, çok az insandan alınabilecek, nadir bir deneyimdi. İyi bir insan olmanın bir tercih, epey çaba gerektiren bir uğraş olduğunu sözle değil, pratikle öğreten bir insandı. İlk bakışta naiflik olarak anlaşılabilecek, yumuşaklığı ve sevecenliği, aslında üzerinde yılların emeği olan bir bilgelikti. İnsana dair karanlık tarafları gözlemle, yaşayarak ve okuyarak derinlikle öğrenen birinin, bu karanlıkla yaşamak için geliştirdiği alternatif bir tavırdı.
Ferhunde Hoca, çok iyi bir feminist ve sosyalistti. İnandığı değerler onun için sadece kâğıt üzerinde şık duran sözler ve söylendikçe insanın kendini iyi hissettiği sloganlardan ibaret değildi. Kendi bulunduğu “habitus”a, kendi sınıfına eleştiriden kaçınmazdı. Eşitlik ilkesinin kendi ile eşler arasında hatırlamazdı. Herkesle kurduğu ilişkiye hakim olan nezaketi, saygısı ve adaleti idi. Öğrencileri ve meslektaşları ile kurduğu ilişkisi onları desteklemek ve cesaretlendirmek üzerinden oldu.
Ve tüm bu sebeplerden ötürü fazlasıyla cömert kullanıldığı için bayatlayan bir kelimenin hakkını veren insanlardan biriydi. O bu role hiç talip ve hevesli olmasa da, birçok insan için bir rol model oldu.
Tedrisatından geçmek bir onur, dostluğu bir kuvvet idi...
Eksikliğini hafifletmek için çok çaba gösterecek ve onu çok özleyecek insanlar bıraktı arkasında..
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017